'Her gün kızımı kaybetme korkusu yaşıyorum'
09:02
JINHA
MÊRDÎN- Mardin'in Nusaybin ilçesinde 'sokağa çıkma yasağı' sırasında hamile olan Sozdar Gültekin'in bebeği anne karnında korktuğu için epilepsi hastalığına yakalanıyor. Sozdar, bebeğinin iyi bir bakım ve tedaviye ihtiyacı olduğunu belirterek, "Her gün kızımı kaybetme duygusu yaşıyorum. Bu yüzden bu süreçte bütün kadınların tek çığlık olmasını istiyorum" diyor.
Mardin'in Nusaybin ilçesinde yaklaşık 5 ay süren abluka süresi boyunca birçok insan hakkı ihlali yaşanırken birçok kadın yaşadıkları korku ve baskı nedeniyle çocuklarını kaybetti. O dönem hamile olan Sozdar Gültekin Demir'in bebeği epilepsi hastası olarak doğdu. 5 Kasım'da 28 haftalık iken erken doğum yaptığını ve çocuğunun epilepsi hastalığına yakalandığını anlatan Sozdar, "Hamileliğim boyunca zor şeyler yaşadım. Silah, panzer ve top sesleri, çığlıklar, annelerin haykırışları. Çığlık sesleri kulağımda hala uyuyamıyorum bazen. Doktorlar, kızımın anne karnında korktuğu için epilepsi hastalığına yakalandığını söyledi" dedi. Bebeğinin hastalanmasına neden olan o günü anlatan Sozdar, "İlk yasaktı galiba, Lokman Süne'nin şehit olduğu gün. Bizim evin arka sokağında oldu. O gün çığlıklar duydum. Silah, top ve panzerlerin taşlara devrilme sesleri duydum. Çok korktum ve yere düştüm. Kanamalarım başladı bir daha da durmadı zaten. Ve o gün korktuğum için bebeğim hastalandı. Çok zor günler geçirdim. Uyuyamadım, korkudan sancılarım başladı. Doğuma daha zaman varken doğumu düşünmeye başladım. Bir taraftan çocuğumu kaybetme korkusu bir yandan da o süreç boyunca ailem ve yakınlarım için endişe etmekle geçti" diye anlattı.
'Bebeğimin yanına gitmeme izin vermediler'
Bir ay boyunca bebeğinin kuvözde kaldığını dile getiren Sozdar, "Doğum yaptıktan iki sonra Mardin'e döndüm. 8 gün Nusaybin'de kaldıktan sonra yasak başladı. Doktor aradı bizi, 'bebeğine süt vermek için gelmelisin, bebeğinin sana ihtiyacı var' dedi. Emniyeti aradık izin vermediler. Ambulans bizi almaya gelmedi. Kimseye ulaşamadık. Eşim Mithat Sancar'la görüştü. Kaymakamlıktan izin aldı biz öyle çıkabildik" dedi.
'Belki de Arin, bu ateşi söndürecek kişi olacaktır ilerde'
Kızına Arin Awzem adını veren Sozdar, "Arin, ateş kıvılcımı demek, Awzem ise zemzem suyu. Bu savaşta illa bir şeyin bir şeyi söndürmesi gerekirken ben Arin' in suyu ya da Awzem' in ateşi söndürmesini istedim. Bu yüzden bu ismi koydum" dedi. Kızının nöbetler geçirmeye başladığını, birçok ildeki hastanelere götürdüğünü, uzun süre hastalığı için teşhis konulamadığını belirten Sozdar, "Şuan 9 aylık. Gelişemediği için kalbinde 7 milimetrelik delik var. Ağladığında nöbetler geçiriyor. Gülemiyor, ağlayamıyor, Kızımla her Nusaybin'e gelişimde yasak kalkıyordu. Belki de ilerde bir gün Arin, bu ateşi söndürebilecek tek kişi olabilir diye düşünüyorum" dedi.
'Kızımın, gelişimi için sağlıklı bir ortama ihtiyacı var'
Yasaklarda Yenişehir Mahallesinde oturduğunu ve evden sadece bebeğini alıp çıktığını dile getiren Sozdar, "En son gördüğüm fotoğraflarda evim yıkılmış. Bir akrabamızda misafir olarak kalıyoruz. Eşim işten çıkarıldı. Bunları söylerken kendimi çok tuhaf hissediyorum. Çünkü koşullar ne olursa olsun bizler yaşayabiliyoruz ama bir bebek için bu çok zor. Kızımın gelişimi için sağlıklı bir ortamın olması gerekiyor. Prematüre olduğu için enfeksiyon kapma olasılığı yüksek. 6 sene boyunca tedavi olması gerekiyor. Bu süreci sağlıklı atlatabilmek için yardım istiyorum. Budur talebim başka bir isteğim yok" diye konuştu.
'Bütün kadınların tek çığlık olmasını istiyorum'
Abluka süreci boyunca bebeğini kaybeden kadınlar hakkında araştırma yaptığını ifade eden Sozdar, "Bu süreçte birçok kadın 7 ya da 8 aylık iken erken doğumlar yapmış. Bazıları çocuklarını kaybetmiş. Ne hissettiklerini biliyorum. Çünkü ben her gün kızımı kaybetme duygusu yaşıyorum. Bu yüzden bu süreçte bütün kadınların tek çığlık olmasını istiyorum. Bu savaşı bitirecek olan kadınlardır, tek çığlıkları bütün herkesi susturacaktır diyorum. Hırçın bir denizi durduracak tek şey bazen köprü ya da kova kova boşaltılacak sular değildir. O denize tek bir kadının ayak basması her şeyi bitirebilir diye düşünüyorum" dedi.
(ekip/gc)