Devlet zulme soyunduğunda kadınlar direnişi giyinir!

09:07

JINHA

HABER MERKEZİ - Ekin Wan'ın ardından geçen bir yılda özyönetim alanlarında kendilerini var eden kadınlar direniş mevzilerinde yaşamlarını yitirirken devlet güçleri yine o teşhirci yüzünü savaş meydanlarında göstermeye devam etti. Cizre'de, Sur'da destan yazan kadınların bedenleri savaş alanlarına çevrilirken, kadınlar bu sefer hep bir ağızdan bağırmaya devam etti: "Devlet zulme soyunduğunda kadınlar direnişi giyinir."

Tarih boyunca erk zihniyetin arka planda bırakmak istediği yok saydığı kadınlar, geçmişten günümüze kendisine birçok özsavunma mekanizması oluştursa da bunlar kadınların toplumda karşılık bulması açısından yeterli sayılmadı. Tarihin bu evrimsel gelişimleri içerisinde kadınlar da kendilerine bir karşılık buldu. Bireysel savunmalardan birimlere, birimlerden ordulaşmaya kadınlar tarihin yönünü erkten çevirerek kendi tarihlerini yazıyor. Özsavunmanın kadın ordulaşmasındaki karşılığını en iyi Rojava'da YPJ formalarında ve bayraklarında görürken, bu özsavunma ordulaşmasını ise Kürt Özgürlük Hareketi içerisinde kadın mücadelesinin gerçekliği üzerinden değerlendirmek gerekir. Şüphesiz ki Kürt kadınlarının mücadelesinin karşılığı kendisinden önce gelen kadın örgütlülüklerinin devamcılığıdır.

Dün Pembe Gulabi Çetesi'nden Kızıl Tugaylara, Savaşçı Kızkardeşlerden Silahlı Kızkardeşlere bugünse Arîn Mîrkan Savunma Timleri'nden YPJ'ye kadınlar kendi özsavunmalarını oluşturdu. Bazen bir aile içi şiddette, bazen sokakta kadına yönelik şiddette, bazen de tecavüzcü-katliamcı çetelere karşı kızgın savaşların ön cephelerinde ellerinde sopalarından silahına, taşından iğnesine kadar kadınlar direniş içerisinde yer alıyor.

Bugün ise Kuzey Kürdistan'da özyönetim ilanlarıyla tarih sahnesine çıkan özsavunma kadın gücü YPS-JIN ile gencinden yaşlısına kadınlar kendi mahallelerini, topraklarını korumak için direnişin can bulduğu alanlarda ön cephelerde yer aldı.

'Çıplak bedenin onurumuzdur'

Kadın kimliği ve kadın mücadelesi Kürt Özgürlük Hareketinde vücut bularak kendi savunması üzerinden şekillendi. Kadınların kendi savunmalarına karşılık erk zihniyet kirli ve çıplak yüzünü her yerde göstermeye devam ederken, "ahlak" sınırlarını zorlayan bu zihniyet kadını bedeni üzerinden tehdit ederek, kadın mücadelesini, iradesini kırmaya çalışıyor. Buna karşılık kadınlar ön saflardaki yerini bırakmıyor.

Devlet güçleri ile 10 Ağustos 2015 yılında girdiği çatışmada yaşamını yitiren YJA-Star savaşçısı Ekin Wan'ın (Kevser Eltürk), soyularak sokak ortasında fotoğrafları çekilen bedeni o günden beri kadınların dilinde bir slogan olarak yer alıp, kadınlar açısından yeni bir direniş mevzisi olarak belirlendi. Kadınlar Ekin'in bedeninden güç alıp "Senin çıplak bedenin bizim onurumuzdur", "Çıplak bedenimizden utanmıyoruz" diyerek erk zihniyetin tüm çıplaklığına meydan okudu.

Ekin'in ardından geçen bir yılda özyönetim alanlarında kendilerini var eden kadınlar direniş mevzilerinde yaşamlarını yitirirken devlet güçleri yine o teşhirci yüzünü savaş meydanlarında göstermeye devam etti. Cizre'de, Sur'da destan yazan kadınların bedenleri savaş alanlarına çevrilirken, Kürt kadınları bu sefer hep bir ağızdan bağırmaya devam etti: "Devlet katliama soyunduğunda kadınlar direnişi giyinir."

Axin Besta: Savunmanı oluşturmazsan devlet bedenin üzerinden politika üretir

Cizre'de devlet güçlerinin katlettiği bir kadını, bedenini soyarak teşhir etmesine karşılık özyönetim alanlarından Şırnak'ta YPS-JIN komutanlarından Axin Besta, 14 Şubat 2016 tarihinde JINHA'ya verdiği röportajında şunları kaydetmişti: "Kadınların bedeni üzerinde uygulanan bu vahşet bütün Kürt kadınlarında bir intikam duygusu yaratmalı ve intikamla savaşmalıdır. Kadınlar bunu iyi bilmeli; eğer sen kendi savunmanı yapamıyorsan kirli zihniyete sahip devlet senin bedenin üzerinde politikalar uygular.

Kürdistan'da gerçekleştirilen devrim iradesi Ekin ve Roza'nın bedeni şahsında yıkılmaya çalışıldı. Kürdistan'ı özgür kılana kadar da mücadele edeceğiz. Saldırılarda şehit düşen kadın arkadaşların bedeninden dahi korkan bir düşmanla karşı karşıyayız. Kürdistan kadınlarına bir mesajdır, eğer kadın arkadaşlar silahları ellerine alıp tecavüzcü AKP devleti karşısında savaşmazsa kadın bedeni üzerinde saldırıları devam edecektir. Onun için bu faşizme karşı hep birlikte savaşmalıyız."

Kadınlar özsavunmada

Kadınların direniş mevzilerinde yer alması ve erkliğe sıktıkları kurşundan, sokak eylemlerinde attıkları sloganlara aynı kararlılıkla yapılan fiillerin karşılığında ise devletin erk mekanizma aygıtları her alanda en çok kadınlara saldırmaya devam ediyor.

Türkiye'de Kampüs Cadıları'ndan Kızıl Sopalı Kadınlara, Kürdistan'da Arîn Mîrkan Savunma Timleri'nden YPS-JIN'e kadınlar özsavunmalarını oluşturduğu her alanda erk zihniyete karşı mücadele etmeye devam ediyor.

(dk)