JINHA

MÊRDÎN -İzmir'den Nusaybin direnişine katılan Mehmet Ağırman'ın ailesi 3 aydır cenazesini alamıyor. Anneannesi Latife Akyüz, "Mehmet başaracağına inanıyordu başardı da. Halkı için şehit düştü tek isteğimiz cenazesini almak" diyor.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde halkın özyönetim direnişine karşı yapılan soykırım saldırılarda yaşamını yitiren YPS'li Mehmet Ağırman'ın (Botan Soro) cenazesi hala ailesi tarafından teslim alınamadı. İzmir'de yaşayan ve halkına karşı saldırılara sessiz kalamayan Mehmet daha 17 yaşında Nusaybin'de özyönetim direnişine katılıyor. İlçede 134 gün süren 'sokağa çıkma yasağı' kısmi olarak 9 mahallede kaldırıldı ancak Fırat, Dicle, Yenişehir, Zeynel Abidin, Abdulkadirpaşa ve Kışla mahallelerinde yasak hala devam ediyor ve bu mahallelerin etrafındaki tel örgüler girişleri engelliyor. Halk ise tellerin arkasında yapılan hak ihlallerinin ve vahşetin üzerinin kapatılmaya çalışıldığını, cenazelerinin verilmediğini vurguluyor.

'Cenazemizi defnetmek istiyoruz'

Nusaybin'de Mayıs ayında yaşamını yitiren Mehmet'in ailesi de çocuklarının cenazesini istiyor ancak tüm girişimlerine rağmen hala cenazelerini alıp defnedemedi. Anneannesi Latife Akyüz, "Biz istiyoruz ki cenazeleri verilsin, cenazesini bir yerde defnetmek istiyoruz, en azından cenazemiz var ve burada diyebilelim istiyoruz" diyor.

Mehmet'in bir yıldır Nusaybin'de olduğunu belirten Latife, 2 Mayıs günü yaşamını yitirdiğini öğrendiklerini dile getiriyor. "Arkadaşlarıyla çalışıyordu, onlara dair umudu vardı, onları seviyordu, onlara katıldı. Biz onun aldığı karardan pişman değiliz, bundan da memnunuz" diyen Latife, torununu şöyle anlatıyor: "Soro daha 17 yaşındaydı ama sanki 20 yaşındaki bir insandı, kendisine de öyle bakardı, çalışmalarda bu şekilde yaklaşırdı. Halkı için çalıştı, onların yanındaydı. Soro dediklerinde ismi aklıma geliyor, amcası aklıma geliyor. Mehmet, amcasının ismini alıyor, Botan Soro oluyor. Çalışkan bir gençti, torunumla gurur duyuyorum, başımı önüme koymadı, dik tuttu. Nusaybin'de büyük bir direniş gösterdi ki Nusaybin halkı onu seviyordu. Kürt halkının başı sağ olsun. Mücadelesi memleketi, Kürtler ve halkı içindi. Başaracağına inanıyordu, başardı da."

(ekip/gc)