Cumartesi Anneleri: İnsanları öldürenler de yargılanmalı

15:14

JINHA

İSTANBUL - Cumartesi Anneleri, adalet arayışlarının 593'üncü haftasında 1993'de gözaltında katledilen Özgür Gündem gazetesi muhabiri Ferhat Tepe'yi sordu. Cumartesi Anneleri, "Yönetenler gerçek bir demokrasiden bahsetmiyor. Demokrasiden bahsedilecekse yalnız darbe girişimcileri değil, şehirleri yerle bir edenler, çocuk, yaşlı demeden sivil insanları öldürenler, insanları zorla kaybedenler de yargılanmalı ve hakkaniyete uygun cezalandırılmalıdır" dedi.

Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması için sürdürdükleri adalet arayışlarının 593'üncü haftasında bir kez daha Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. "Failler belli, kayıplar nerede" pankartının açıldığı eylemde, kayıpların fotoğrafları ve adalet arayışını simgeleyen kırmızı karanfiller taşındı. Eylemde bazı yurttaşlar, Şırnak'ta gözaltına alındıktan sonra 72 gündür kendisinden haber alınamayan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Şırnak İl Yöneticisi Hurşit Külter'in fotoğraflarının olduğu tişörtleri giydi. Cumartesi Anneleri, ilk olarak Hurşit Külter'in akıbetinin açıklamasını talep ederek 93 yılında gözaltında katledilen Özgür Gündem Gazetesi Bitlis muhabiri Ferhat Tepe'nin faillerini sordu. Eyleme Berkin Elvan'ın annesi Gülsüm Elvan, CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da katıldı.

'Özgür Gündem hala tehdit ve baskı altında'

Eylemde konuşan Ferhat Tepe'nin kız kardeşi Ayşe Tepe, Ferhat'ın'Abim kaçırıldığının ikinci günü katledildi. 10 gün sonra ise; Elazığ kimsesizler mezarlığında olduğunu öğrendik. Ferhat'ı oradan alıp Bitlis dağlarının eteklerine defnettik. O günden bugüne de hukuk ve adalet arayışımız devam ediyor. Faillerinin bizzat devlet büyüklerinin olduğu bir ülke de bu arayışlar yıllar geçtikçe anlamını yitirdi" diye konuştu.

Ferhat'ın ölümünün üzerinden geçen 23 yılın ardından pek de bir şeyin değişmediğini vurgulayan Ayşe, şöyle devam etti; ''Tehditler, cezaevleri, sindirmeler, Cizre, Sur, Nusaybin değişmeyen devlet aklının sonucudur. Özgür Gündem 23 yıl öncesinde olduğu gibi bugün halen tehdit ve baskı altındadır. Bugün hala 90'lı yılların acı hatıraları ile Hurşit Külter'i arıyoruz. Fakat bizler acılarımız ile birlik olarak, faşizme karşı dik durarak ve güzel insanlar büyüterek kendi hesabımızı soracağız.''

Özgür Gündem hakikatin sesi olmaya devam edecek!

Ayşe'nin ardından söz alan Özgür Gündem Gazetesi Editörü Günay Aksoy, "Özgür Gündem Gazetesi Ferhat Tepe'nin bıraktığı yerden hala aynı çizgide devam ediyor, hala katledilenlerin, kaybedilenlerin sesini duyuruyor ve bu yüzden de baskı görüyoruz" dedi. Özgür Gündem'in hakikatin sesi olmaya devam edeceğini söyleyen Günay, "Özgür Gündem Sur, Nusaybin, Cizre'deki katliamları duyurmaya devam ediyor, devam edecek. Gündem hakikatin ışığında Ferhat'ın yolunda devam ediyor" diye konuştu.

1981'de gözaltında katledilen Süleyman Cihan'ın kardeşi Ahmet Cihan, özgür basın çalışanların katledildiğini ve katledilen çalışanların unutulmayacağını vurguladı. Ahmet, "Hurşit Nerede? Biran önce açıklayın" diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Hayrettin Eren'in kardeşi Faruk Eren ise özgür basın üzerindeki baskılara dikkat çekerek "Birileri çıkıp kolayca aldatıldığını söyleyememesi için özgür basına ihtiyacımız var" dedi.

Ferhat Tepe davasında AİHM Türkiye'yi mahkûm etti

Yapılan konuşmaların ardından basın açıklamasını okuyan İHD Gözaltında Kayıplar Komisyonu Üyesi Hatice Onaran, Ferhat Tepe'nin kaybediliş öyküsünü anlattı. Hatice, Ailenin ve Gündem Gazetesi'nin ısrarlı arayışıyla gözaltına alındığı inkar edilen Ferhat'ın ağır işkence görmüş bedenine 9 Ağustos 1993 tarihinde, "meçhul kişi " olarak gömüldüğü Elazığ Kimsesizler Mezarlığı'nda ulaşıldığını söyledi. Ferhat Tepe'nin kaybediliş davasında iç hukukun soruşturmada bir sonuç elde edemediğini belirten Hatice, olayın aydınlanması için Hükümetin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'yle işbirliği yapmadığı; gerekli bilgi, belge ve tanıklara ulaşımı sağlamadığı ve etkin bir cezai soruşturma yapmadığı için Türkiye'yi mahkûm etti. Hatice, Ferhat'ın kaybedilmesinde sorumlu olan herkesin yargılanmasını istedi.

' Hurşit Külter nerede'

Hatice, " Hurşit Külter Nerede? Bu sorumuzu cevaplamakla sorumlu makamlar Külter Ailesinin ve toplumun hakikati bilme hakkını engelleyerek suç işliyor" diye sordu.

Darbe girişiminin, halka karşı işlenmiş bir suç olduğunu ve hukuka uygun bir biçimde cezalandırılması gerektiğine dikkat çeken Ferhat, "Ama insanlık dışı bir rövanşizm duygusuyla, 'Öyle bir ceza vereceğiz ki gebertin bizi diye yalvaracaklar' demek de suçtur. Çünkü herkesin adil yargılanma hakkı devletin uluslararası hukuktan ve anayasadan kaynaklanan yükümlülüğüdür" dedi.

'Endişeliyiz'

15 Temmuz darbe girişiminin önlenmesinin ardından antidemokratik uygulamalardan dolayı endişeli olduklarını söyleyen Hatice, "Yönetenler gerçek bir demokrasiden bahsetmiyor. Demokrasiden bahsedilecekse yalnız darbe girişimcileri değil, şehirleri yerle bir edenler, çocuk, yaşlı demeden sivil insanları öldürenler, insanları zorla kaybedenler de yargılanmalı ve hakkaniyete uygun cezalandırılmalıdır" diye vurguladı.

Eylem, Minbiç hamlesinde yaşamını yitiren Eylem Ataş'ın (Heval Cemre) cenazesinin ailesine teslim edilmesi talebiyle sona erdi.

(rt/ödk/dk)