Kayıp yakınları 391. kez adalet talebini haykırdı
14:05
JINHA
AMED/ÊLIH - İnsan hakları aktivistleri ve kayıp yakınları 391. kez bir araya gelerek adalet arayışını sürdürdü. Kayıp yakınları, "Herkese bir gün lazım olacağı gibi biz de adalet, adalet, adalet diyoruz. Çünkü elinde güç olup bugün adil bir adaleti temin edemeyenler yarın herkesten daha çok adalete muhtaç kalacaklardır" dedi.
DİYARBAKIR
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınların "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" sloganı ile her hafta düzenlediği oturma eylemlerinin 391'incisi Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde gerçekleştirildi. Kayıp fotoğraflarının taşındığı eyleme İHD Diyarbakır Şubesi yönetici ve üyeleri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri, kayıp yakınları ve insan hakları aktivistleri katıldı. Eylemde, 1993 yılında Silvan ilçesinde, kullandığı aracın kimliği belirsiz kişilerce önü kesilerek ve uzun namlulu silahlarla taranması sonucu katledilen Ercan Us'un faillerinin bulunup cezalandırılması talep edildi.
Oturma eylemi öncesi konuşan İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Adnan Örhan konuşma yaptı. DBP Şırnak İl Yönetici Hurşit Külter'in 72 gündür kayıp olduğunu ve hala kendisinden haber alınamadığın belirten Adnan, devlet yetkililerinin bir an önce Hurşit'in akıbetini ortaya çıkarmaları ve bu konuda açıklama yapmaları çağrısında bulundu.
Adnan'ın ardından İHD Diyarbakır Şubesi Kayıp Komisyonu Üyesi Avukat Hasan Yalçın, Ercan Us'un hikayesini paylaştı. Ercan Us'un yanında bulunan iki kişiye kurşun isabet etmediğini, ancak kendisine isabet eden kurşunlarla tanınmaz hale geldiğini kaydeden Hasan, Ercan Us için, ailesi tarafından başlatılan hukuki girişimlerden bu güne dek bir sonucu alınamadığını, olayın faili meçhul cinayet olarak kayıtlara geçtiğini belirtti.
Konuşmaların ardından, Ercan Us ve tüm zorla kaybedilenler ile faili meçhul cinayete kurban gidenlerin anısına beş dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.
BATMAN
İHD ve kayıp yakınları 391. kez "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eylemleri Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya geldi. İHD adına açıklama yapan Devran Yıldız, "Hak arama mücadelemiz için, geçmiş onca yıllarda olduğu gibi yine yılmadan alanlardayız. Bizlerden koparılan canlarımızın hesabını soruyoruz. Kalbimizden, bedenimizden, ruhumuzdan kopartılarak kaybedilen ve bugünümüzü borçlu olduğumuz Kayıp insanlarımız bulununcaya ve failler yakalanıp cezalandırılıncaya dek bu eylem ve etkinliklerimize devam edeceğiz" diye konuştu.
'İnsanlarımız gözaltında kaybettirilmiştir'
"OHAL döneminin bir uygulaması olan yasadışı örgütler tarafından binlerce insan öldürülmüş ya da devlet tarafından alıkonulan insanlarımız gözaltında kaybettirilmiştir" diyen Devran, 31 Temmuz 1993'te Batman/Midyat garajının orada minibüsten indiği sırada faili meçhul cinayete kurban giden Mehmet Yaşar'ın hikâyesini oğlu Sabahattin Yaşar'ın satırlarıyla şöyle anlattı:
"Sizin hiç babanız öldü mü? Benim babam öldü ve kör oldum. Herkesin bir öyküsü olduğu gibi benim babamın da bir hikâyesi vardı. Eşi, 8 çocuğu ve annesi ile İkiztepe köyünde yaşardı. Bütün babalar gibi benim de babam çocuklarına özgür yarınlar bırakmak için öldü. Politik duruşunu sevmeyenlerin bile saygı duyduğu, dostlarının ve sevenlerinin çok olduğu bir kişiydi. Yarına dair hayalleri olan, insanların barış, eşit ve adil bir şekilde yaşamasını savunan eşsiz bir insan hakları savunucuydu. Adaletsiz olan öz kardeşi dahi olursa karşı çıkan, eşit ve adil davranan birisiydi. Aradan geçen onca yıllara ve genç yaşta faili meçhule kurban gitmesine rağmen hala onu tanıyanların etkisinde kaldığı ve sevenlerinin iyilikle yâd ettiği bir insanın oğlu olmak insanı gururlandırıyor. Sürekli insanlara sevgi ile yaklaşan, yardım etmeyi seven, bulunduğu ortamlarda çözüm üreten ve zorbanın karşısında dik duran bir kişilikti. Olaydan sonra açılan soruşturma dosyası nerdeyse daha cinayetin kırkı bile çıkmadan 4 ay sonra kapatıldı. Verilen dilekçelerde cinayetin politik nedenlerle işlendiğine ilişkin itirazlarımıza rağmen söz konusu cinayet aydınlatıl(a)madı. Herkese bir gün lazım olacağı gibi biz de adalet, adalet, adalet diyoruz. Çünkü elinde güç olup bugün adil bir adaleti temin edemeyenler yarın herkesten daha çok adalete muhtaç kalacaklardır."
Anlatılan hikayenin ardından 5 dakikalık oturma eylemi gerçekleştirildi.
(za/gc)