JINHA

MÊRDÎN - Mardin’de 1 ay içinde 5 kadının katledildiğine dikkat çeken Mardin Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Daire Başkanlığı Şiddetle Mücadele Birimi, “Kadın bedeni üzerindeki eril denetim ve tahakküm, evlilikte ve kamusal alanda kadınların ölümlerine neden olmaktadır” dedi. Birim, erkek adalet değil, gerçek adalet sağlanıncaya kadar mücadele edeceklerini vurguladı.

Mardin Büyükşehir Belediyesi Kadın Politikaları Daire Başkanlığı Şiddetle Mücadele Birimi, kadın katliamına ve kadına yönelik şiddete dikkat çekmek için Artuklu Belediyesi önünde açıklama geçekleştirdi. Basın açıklamasına HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il yöneticileri ve Kızıltepe ve Savur Kadın Kurumları katıldı. Basın açıklamasını ise, Kadın Politikaları Şiddetle Mücadele Birimi’nden Sosyal Hizmet Uzmanı Leyla Akın okudu.

‘5 yılda bin 134 kadın katledildi’

Leyla, Adalet Bakanlığı tarafından 2002-2009 yılları arasında kadın cinayetlerinin yüzde bin 400 artış gösterdiğine dair yapılan açıklamadan yola çıkarak, “Toplumda en yüksek artış oranına sahip toplumsal sorunun, kadın cinayetleri olduğunun kanıtıdır. Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve ölüm istatistikleri, her geçen gün daha korkunç bir hal almaktadır” dedi. Leyla, Türkiye’de 2010-2015 yıllarını kapsayan dönemde en az bin 134 kadının katledildiğini bildirdi.

‘Kadınları yakınları olan erkekler katlediyor’

5 yıllık süre zarfında katledilen kadınların faillerine dair bilgiyi paylaşan Leyla, “608’inin faili eş ya da eski eş, 160’nın faili erkek arkadaş veya eski arkadaş, 213’nün faili ailedeki erkekler veya akrabası” dedi. Leyla, kadınların birinci dereceden yakınları tarafından şiddete maruz bırakıldığını ve bu erkekler tarafından katledildiğini vurguladı.

Kadın bedeni üzerindeki eril tahakküm

Adalet Bakanlığı tarafından açıklanan bin 134 kadın cinayetine dair bilgilere de yer veren Leyla, kadınlardan 217’sinin kadına yönelik sistematik şiddete, cinsel saldırıya veya tehdide maruz bırakıldıklarını belirtti. 141 kadının resmi bir kuruma başvurmasına rağmen şiddet görmeye devam ettiklerinin altını çizen Leyla, 234 kadın cinayetinin ise devam eden ayrılık ya da boşanma sürecinde yaşandığını dile getirerek, şunları kaydetti:

“Mardin kentinde şüpheli kadın ölümleri ve kadın cinayetleri maalesef artarak devam etmektedir. Kadın bedeni üzerindeki eril denetim ve tahakküm ‘şeref’ ile ‘namus’ adı altında evlilikte ve kamusal alanda kadınların ölümlerine neden olmaktadır. Kadın hakları için verilen mücadele yetersiz olmasıyla birlikte var olan hakların da kısıtlanmasında kadın cinayetlerindeki artışının en büyük etkenidir” şeklinde açıkladı.

Mardin’de 1 ay içinde 5 kadın katledildi!

Mardin’de 20 Haziran-18 Temmuz arasında yaşanan şüpheli kadın ölümleri ve kadın cinayetlerine dair istatistikleri de paylaşan Leyla, şunları kaydetti: “20 Haziran’da Savur ilçesinde 6 aylık hamile olan 22 yaşındaki Maide Çetin’in ‘intihar’ adı altında şüpheli ölümü, 12 Temmuz’da Artuklu ilçesinde kaybolan 18 yaşındaki Zozan Değirmenci’nin cansız bedeninin mezarlıkta bulunması, 15 Temmuz’da Midyat ilçesinde 21 yaşındaki Nurşen Şenkal’ın katledilmesi, 18 Temmuz’da Savur ilçesinde Mehmet Altundere’nin eşinin annesi, babası ve kız kardeşinin katletmesi bulunuyor.”

‘Erkek adalet değil, gerçek adalet’

Boşanma Komisyonu Raporu ve çocuk istismarı konusunda çözüm yerine istismarı derinleştiren yasalara da dikkat çeken Leyla, kadınların ve çocukların haklarının gasp edildiğine söyleyerek, hak ihlallerini maddeler halinde sıraladı. Kadın Dayanışma Merkezi olarak kentte ve ülke genelinde kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri ve hak ihlallerinin önüne geçmek için çalışmalarını sürdüreceklerinin altını çizen Leyla, “Yaşanan olayların takipçisi olup faillerin adil bir şekilde yargılanarak, şiddet vakalarını caydıracak cezalar almaları hususunda sürecin takipçisi olacağız” dedi. Herkesi duyarlı olmaya davet eden Leyla, erkek adalet değil, gerçek adalet sağlanıncaya kadar mücadele edeceklerini vurguladı.

(ekip/sy)