Alevi kadınlar: Mahallemizi ve kimliğimizi savunacağız
09:02
JINHA
ANKARA - AKP'nin çağrısından sonra faşist güruhların saldırdığı mahallelerden biri olan Tuzluçayır'da kadınlar, devletin bir kez daha katliam yapmasına izin vermeyeceklerini ve saldırılara karşı ellerindeki tüm olanaklarla direneceklerini söyledi.
15 Temmuz'daki 'darbe girişimi'nin ardından AKP'nin çağrısıyla sokağa çıkan güruh arasında Alevilere, Kürtlere, kadınlara ve Suriyelilere yönelik saldırılar gerçekleşmişti. Bu saldırıların yaşandığı mahallerden biri de Alevilerin ve devrimcilerin yoğun olarak yaşadığı Tuzluçayır Mahallesi. Mahalleliler, devletin her dönem kendilerine saldırdığını vurgularken, bu saldırılar karşısında sinmeyeceklerini ve direneceklerini anlattı.
'Provokasyon yaratmaya çalıştılar'
Tuzluçayır'da yaşayan ev emekçisi Aliye Özkan, 10 yıldır Tuzluçayır'da oturduğunu ve bir Alevi olarak bu mahallede yaşamayı özellikle seçtiğini söyledi. Darbe girişiminden sonra mahalle halkı olarak ne olup bittiğini anlamak için sokağa çıktıklarını ve saldırıya uğradıklarını anlatan Aliye, ''AKP'nin çağrısıyla sokağa çıkanlar bizim sokaklarımızdan arabalarla kornalara basarak, 'Ölürüm Türkiyem' şarkıları çalarak geçmeye başladılar. Provokasyon yaratmaya çalıştılar. Mahalle olarak herhangi bir müdahalede bulunmama kararı almıştık. Hiçbir şey yapmadık. Ancak onlar ısrarla mahallemize gelmeye ve bizi tahrik etmeye çalıştılar" diye konuştu.
'Polisin desteğini alıyorlar'
Faşistlerin birçok kez lafla taciz ederek saldırdıklarını kaydeden Aliye, ''Bu tür durumlarda müdahale artık ettik. Bu mahalle Alevilerin yoğun olarak yaşadığı bir mahalle, burada tekbir çekmek, 'Ölürüm Türkiyem' şarkılarıyla gezmek provokasyon yaratmaya çalışmaktır. Darbe girişiminden bir gün sonra biz mahallemizin içinde tekrar bir saldırıya karşı kendimizi savunmak için beklerken, üç tane TOMA bize tazyikli su ve gaz bombalarıyla saldırdı. Ardından AKP'nin çağrısıyla sokağa çıkan IŞİD zihniyetindeki gruplar tekrar mahallede gezmeye ve sözlü olarak mahalle halkına saldırmaya başladı. Polis onlara hiçbir müdahalede bulunmadı. Buda polisin onları desteklediğini gösteriyor. Sonrasında da TEM polisleri mahalleye gelip gezdiler ve mahalle halkını taciz ettiler" diye anlattı.
'Mahallemizi ve kimliğimizi savunacağız'
Devletin Tuzluçayır'a örgütlü ve direnen bir mahalle olduğu için saldırdığını vurgulayan Aliye, sistemin kendisini korumak için öteki olan kim varsa yok etmek istediğini dile getirdi. Tekrar bir saldırı olduğunda mahallelerini ve kimliklerini canları pahasına savunacaklarını dile getiren Aliye, ''Aleviler Dersim'de, Maraş'ta, Çorum'da, Sivas'ta hep bu devlet tarafından katledildi. Bundan sonrada yine bir Alevi katliamı olabilir. Alevilerin bir araya gelmesi, birlikte hareket etmesi şart" dedi.
'Tekbir çektiler, ırkçı sloganlar attılar'
Üniversite öğrencisi olan Eda Kaya ise 'demokrasi nöbeti' adı altında AKP'nin sokağa çıkanların kitlesinin demokrasiyle alakaları olmadığını ifade etti. Tuzluçayır'da devletin asimile etmeye çalıştığı kesimlerin yaşadığını vurgulayan Eda, ''O yüzden sürekli saldırlar yaşıyoruz. Darbe girişiminden sonra sokağa çıkan AKP kitlesi buraya yöneldi. Tekbirler çekerek, ırkçı faşist sloganlar atarak mahallede dolaşmaya başladılar. Buradaki halkı kışkırtmaya ve korkutmaya çalıştılar. Mahalle halkının karşılık vermesiyle bu güruh geri püskürtüldü. Sonrada polis gaz bombalarıyla, suyla saldırdı halka. Bu güruh polisin desteğiyle buraya gelip saldırıyor. Devlet bu grupları halka karşı kullanıyor" diye konuştu.
'OHAL kararı halka daha rahat saldırmak için alındı'
Bu tür faşist saldırıların sadece bugünle ve Tuzluçayır'la sınırlı olmadığını söyleyen Eda, Türkiye'nin her yerinde Alevilerin, solcuların olduğu mahallere saldırıların olduğunu hatırlattı. Devletin kontrol altına almaya ve asimile etmeye çalıştığı ötekilerin olduğunu ve devletin bu saldırılarla bu kesimleri kontrol altına almaya çalıştığını anlatan Eda, ''AKP'nin OHAL ilan etmesinin sebebi aslında halka daha rahat saldırmaktır. Kendi iç çatışmaları bittiğinde mahallerimize ve öteki denilen her kesime daha fazla saldıracaktır. Bu mahalleye daha önce 'cami-cemevi projesi' uygulamaya çalıştılar. Amaç Alevileri asimile etmekti. Halkın direnişi karşısında başarılı olamadılar" dedi.
'Sokaklarımızı asla boş bırakmayacağız'
OHAL'in aslında her zaman yaşadığımızı vurgulayan Eda, AKP'nin OHAL'le saldırılarını yasal kılıfa büründürdüğünü söyledi. AKP'nin solculara, Alevilere, Kürtlere ve 'öteki' görülen her kesime karşı daha büyük saldırılar yapacağını belirten Eda, son olarak şunları kaydetti: ''Bizler mahalle olarak önlemlerimizi alıyoruz. Mahallenin gençleri her gece nöbet tutuyor. Herhangi bir saldırı karşısında Tuzluçayır halkı hemen sokağa çıkacaktır. Elimizde taş, sopa ne varsa saldırılara karşı direneceğiz. Sokakları asla boş bırakmayacağız. En önemlisi de örgütlenmek. Devletin bütün saldırılarına karşı birlik olmalıyız.''
(mc/sy)