'Yasak dedikleri o bayrakta Kürt çocuklarının kanı var'

09:06

Medine Mamedoğlu / JINHA

AMED - OHAL uygulamaları kapsamında cenazelerde fotoğraf taşımak, zılgıt çekmek, zafer işareti yapmak ve sarı-kırmızı-yeşil bayrak taşımaya getirilen yasağa ilişkin konuşan MEYA-DER Eş Başkanı Ayşe Dicle, verilen karara tepki göstererek, "Diyorlar ki 'bez parçası ve çaput örtmeyin'. Sizin çaput bez parçası dediğiniz yıllardır Kürt çocuklarının kendilerini feda ettiği renkler. Bu renkler için canlarını feda ediyorlar. Bütün Kürdistan topraklarında her karışta o bayrakta çocuklarımızın kanı ve canı var" dedi.

Kürdistan kent ve ilçelerinde halkın özyönetim ilanlarına karşılık bir yıldır devam eden sıkıyönetim uygulamaları 15 Temmuz gecesi gerçekleşen darbe girişiminin ardından daha arttırıldı. Türkiye geneli ilan edilen 3 aylık OHAL'in ilk uygulamaları yine Kürdistan'da karşılık buldu. Son verilen kararla birlikte cenazelerde zılgıt çekmek, fotoğraf taşımak, bayrak taşımak, slogan atmak ve sarı-kırmızı-yeşil renkte flamalar taşımak OHAL uygulamaları kapsamında "suç teşkil ediyor" gerekçesiyle yasaklandı.

Cenazelerin defnedilmesinde getirilen yasağa ilişkin konuşan MEYA-DER Eş Başkanı Ayşe Dicle, "Dünya üzerinde yaşanan en büyük savaşlarda bile cenazelere ve ölülere saygılı olundu. Şu anda Türk ordusunun yaptığının hiçbir savaş hukukunda yeri yoktur. Biz cenazeleri mezarlığa getiriyoruz, topyekûn toplanıyorlar Urallar, TOMA'larla ve onlarca Özel Harekâtçıyla mezarlığı basıyorlar" dedi.

'Cenazelerimizden bile korkuyorlar'

OHAL'den sonra tüm cenazelerde polislerin kendilerine zorluk çıkardığını ve ilan edilen OHAL'in sadece Kürtler üzerinde uygulandığını söyleyen Ayşe, "Son günlerde bize ve cenazelerimize karşı anlatılmayacak hareketler de bulunuyorlar. Son örneği olarak dün bir cenaze aldık. Cizre de katledilen Pervin Daşçı'nın cenazesi. Cizre vahşet bodrumlarında katledilen bir cenazeyi aile gidip bodrumlardan çıkarıp getirdi. Ailenin acısı çok fazlaydı zaten. Ve AKP hükümeti öyle bir barbarlığa gelmiş ki artık cenazemizi bile defnetmemize tahammül edemiyorlar. Cenazelerimizden korkuyorlar. Biz cenazeyi aldık geldik. Mezarlıkta abluka kuran polisler cenazeye müdahale etti. Biz bu durumu kabul etmiyoruz. Artık öyle bir duruma gelmiş ki cenazelerimize bile tahammülleri kalmamış" diyerek tepkisini dile getirdi.

"Bu neyin hırsıdır? Bunu yaparak ne yapmaya çalışıyorlar?" diye soran Ayşe, Kürt halkının darbelere karşı olduğunu ve savaş istemediğinin altını çizdi. Ayşe, "Öncellikle AKP Hükümeti kendi içlerinde ki davaları kapatsınlar, kendi yaptıkları şeyi Kürt halkı üzerinde düzeltmesinler. OHAL bahanesiyle bunu yapıyorlar, zaten 40 yıldır Kürdistan coğrafyasında OHAL kalkmadı" dedi.

'Türk ordusunun yaptıkları sapkınlıktır'

Türk ordusunun bu yaptıklarını tanımlayamadıklarını ifade eden Ayşe, "Bugün bize dayattıkları bu zihniyetsizliğe kimse ad veremez. İnsanın hiçbir şeye olmasa da biraz cenazeye saygısı olur. Bundan kaç gün önce de Şirin Kocakkaya'nın cenazesinde tabuta saldırı oldu. Bir an önce ellerini cenazelerimizin üstünden çeksinler. Zaten artık Kuzey Kürdistan'ın her tarafında cenaze topluyoruz. Gerçekten biz buna bir anlam veremiyoruz. Neyin kaosunu yaşatıyorlar bize. Dünya üzerinde yaşanan en büyük savaşlarda bile cenazelere ve kadınlara bile saygılı olmuştur ama şu anda Türk ordusunun yaptığı hiçbir savaş hukukunda yoktur. Bunu yapara ailelere eziyet yaşatıyorlar, biz Kürt halkı olarak bunu kabul etmiyoruz. Bunlar yapılıyor ama ses çıkaran bile yok herkes Kürt halkına yapılanlara karşı 3 maymunu oynuyor" diye konuştu.

'Abdullah Öcalan ile görüşülseydi bunlar yaşanmazdı'

Tüm bu olanların nedenini İmralı tecridine bağlayan Ayşe, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşülmemesinin olumsuz sonuçlar doğurduğunu kaydederek, "Bir insan eğer ki cenazeye saldırıyorsa bunun tek bir adı var o da sapkınlıktır. Orada olan polisler kendi egolarını cenazelerin üstünde tatmin ediyor. Cenazeleri katlediyorlar, daha sonra da ne kadar kurşunun varsa üstüne sıkıyorsun nu yapılan neyin hırsıdır? Bir taraftan Abdullah Öcalan'la görüşmeler yapılmıyor, eğer ki bu gün onla bir görüşme yapılsaydı ne katliamlar ne de bu kadar ölüm olurdu. AKP Hükümeti ellerini cenazelerimizin üstünden çeksinler" dedi.

'O bayrak için Kürt halkı canını feda ediyor'

Ayşe, cenazelere getirilen yasaklara ilişkin son olarak şunları söyledi: "Diyorlar ki bez parçası ve çaput örtmeyin sizin çaput bez parçası dediğiniz yıllardır Kürt çocuklarının feda ettiği renkler. Onun canlarını feda ediyorlar. Bütün Kürdistan topraklarında her karışta o bayrakta çocuklarımızın kanı ve canı var. Bunu yapmak o kadar kolay değil. Hepimizi tehdit ediyorlar ama Kürt halkı şunu biliyor ölümle bitmez, tutuklama ve göçle de yılmaz. Cenazelerde zılgıt atmayın, bayrak taşımayan zihniyet daha Kürt halkı tanımamıştır. Bu yapılanlara sessiz kalıp oturmayacağız Cenazeleri yapılanlara da artık izin vermeyeceğiz. Sonuna kadar da ailelerimizin yanında olacağız."

(dk)