Cinsel işkenceye uğrayan tutsak: Dava burada kalmayacak!
13:28
JINHA
ISTANBUL - Gebze M Tipi Kapalı'nda bulunduğu sırada hastaneye giderek muayene olmak isteyen tutsak Aysel Koç'un doktor Cemaleltin Yeşilyurt tarafından cinsel işkenceye uğramasına ilişkin yapılan açıklamada, yetkililerin yarguılanması gereken doktor hakkında soruşturmaya gerek olmadığı yönünde karar verdiği bildirildi. Aysel de gönderdiği mektupta, “Utanması gereken ben değilim. Bu dava burada kalmayacak” dedi.
Gebze M Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunduğu Aysel Koç, vajinasında kanama olduğu için jineolojik muayene olmak için gittiği Darıca Farabi Devlet Hastanesi'nde doktor Cemalettin Yeşilurt tarafından cinsel işkenceye maruz bırakıldı. Demokratik Kadın Hareketi ( DKH) ve avukat Eren Keskin de Aysel’in maruz bırakıldığı cinsel işkenceye ilişkin İHD İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenlendi. Toplantının yapıldığı salona, "Kadın tutsaklar yalnız değildir”, “Hapishanedeki saldırı ve tecride son" pankartı asıldı.
'Bu dava burada kalmayacak'
Toplantıda ilk olarak DKH’den Gülden Coşkun, cinsel işkence uygulayan Cemalettin Yeşilyurt'un yargılanması gerektiğini söyleyerek, cezaevlerinde işkencenin devam ettiğini belirtti. Cezaevlerinde işkence uygulamaların devreye sokulduğunda kadınların cinsel işkenceye uğradığını söyleyen Gülden, kadınların saldırılara karşı direnişi örgütlediğini ifade etti.
Doktor korundu, suç duyurusu engellenmeye çalışıldı
27 Haziran'da Aysel'in kendilerine gönderdiği mektupla Aysel'in yaşadığı cinsel işkenceyi öğrendiklerini dile getiren Gülden, "Jinekolog muayenesi için Darıca Farabi Devlet Hastanesi'ne giden Aysel ilk olarak doktorun kötü muamelesine maruz kaldı. Daha sonra ise doktorun muayene etmesi için kullanılan aletin doktor tarafından Aysel'in vajinasına hızlı sokularak, cinsel işkence uygulandı. Aysel bu durumun da ardından şiddetli bir kanama geçirerek bayılmış" diyerek yaşanan işkenceyi anlattı. Gülden, daha sonra kanamasının cezaevinde de etmesi üzerine Aysel’in cezaevi doktoruna gittiğini, cezaevi doktorunun ise Aysel'e, “O iyi bir doktordur kötü bir anına denk gelmişsin” diyerek doktoru koruduğunu ve suç duyurusu yapmasını engellemeye çalıştığını ifade etti.
Doktor hakkında savcıya ve TTB'ye başvurulmasının ardından ikisinin de soruşturmaya gerek olmadığı yönünde karar verdiğini aktaran Gülden, "Aysel şöyle yazmış, ‘Utanması gereken ben değilim. Bu dava burada kalmayacak'. İşkenceyi meşrulaştıranlardan hesap soracağız. Direneceğiz vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.
‘İşkenceler son bulsun'
Gülden'in arından söz alan avukat Eren Keskin, ‘Aysel'in davası Ankara'da devam etmesine rağmen 7 farklı cezaevine gönderilerek de işkenceye uğrayan bir kadın. Aysel muayene olmaya gittiği sırada askerlerin perdenin dışında bekletilmesi de İstanbul Sözleşmesi'ne aykırı bir uygulamadır. Doktorlar ve savcılar bu sözleşmeye uymuyor" dedi.
‘Cinsel işkenceyi dikkate almamak sözleşmeye aykırı’
Yaşanan olayın cinsel işkence olduğunu söyleyen Eren, "Aysel yaşadığı olayı cinsel işkence olarak tanımlıyor. Evet bu cinsel işkencedir ve bu durumun savcı tarafından dikkate alınmaması da imzalanan sözleşmelere aykırıdır" diye konuştu. Eren, "Aysel'e Çapa Tıp Fakültesi'ne sevk istemesini söylediğimde bana 'Bizim için cezaevinden hastaneye gitmek ayrı bir işkence oluyor, biz artık hastaneye gitmek bile istemiyoruz' dedi. Bu işkencelerin son bulması gerekiyor" diye vurgu yaptı.
Psikolojik şiddet ve aşağılama
Eren'in ardından söz alan Aysel'in babası Doğan Koç, Aysel'in cezaevinde yaşadığı sorunları anlattı. Cezaevinin sürekli olarak değiştirilmesi de bir işkence olduğunu söyleyen Doğan, "Doktor Aysel'e ‘siz kadınlar neden bu kadar pissiniz’ diye hakaret edip dövmüşler" dedi.
(ödk-tm/sy)