JINHA

MÊRDÎN - Nusaybin'de "sokağa çıkma yasağı"nın kısmi olarak kaldırılmasının ardından şehirdeki işgal manzarası da gün yüzüne çıkıyor. 5 ay boyunca soykırım saldırılarının sürdüğü Nusaybin'de bulunan devlet güçlerine, AKP'li ve MHP'li iki belediyeden erzaklar gönderilmiş. Gelen erzakların üzerinde yer alan mesajlar ise Kürt illerinde yapılan soykırım saldırılarının ve ırkçılığın belediyelerden destekli olduğunu gözler önüne seriyor.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde 134 gün boyunca "sokağa çıkma yasağı" adı altında süren soykırım saldırılarının boyutları yasağın kısmi olarak kaldırılmasının ardından gün yüzüne çıkmaya başladı. 5 ay boyunca süren saldırılarda devlet güçlerine moral vermek ve haberlere Nuysabin Sendromu olarak geçen durumlarını iyileştirmek amacıyla gönderilen psikologlardan sonra AKP'li ve MHP'li belediyelerinde erzak desteğinde bulunarak gönderdikleri yazılarında ırkçılığı kazıdıkları görüldü. Daha öncede Cizre, Silopi, Şırnak ve Yüksekova'ya AKP'li belediyelerden destek amaçlı birçok şey gönderilmişti. Son olarak Nusaybin'de yasağın yarı zamanlı kaldırılmasının ardından İstanbul'da bulunan AKP'li Gaziosmanpaşa Belediyesi ve MHP'li Mersin Büyükşehir Belediyesi'nden erzak gönderildiği görüldü. Gönderilen erzakların üzerinde yazan mesajlarda ise Kürtlere karşı yapılan ırkçı saldırılara destek olduğu anlaşılıyor.

Halkın evleri devlet güçlerince karargaha çevrildi

Nusaybin'de direniş mahallerini gören yüksek binaları karargâh olarak kullanan devlet güçlerince, evlerin pencereleri mobilyalarla kapatılarak ya da halılar duvara çivilenerek kapatılmış. Bir evin balkonu kırılarak mevzi olarak kullanılmış ve keskin nişancılar için evin birçok alanı tahrip edilmiş.

Mobilyalardan siper

Birçok evin kapısını kırarak içeri giren devlet güçleri, kaldıkları bir evde mobilyalarla pencereleri kapatırken direnişin olduğu mahalleyi gören pencerelerin kırık olması ise keskin nişancılar tarafından kullanıldığını düşündürüyor. Evin her tarafı dağıtılmış, eşyalara zarar verilmiş ve kaldıkları süre boyunca her yer kirletilmiş. Mutfakta devlet güçlerine ait konserve yiyecekler ve çöpler etrafa saçılmış. Ve evin farklı yerlerine notlar bırakılmış.

Nusaybin Sendromu'na dair

Daha önce de birçok habere konu olan Nusaybin Sendromu'na dair birkaç örneği evlerin duvarlarında görmek mümkün. Evin duvarına çizilmiş krokiler, üzerinde rakam ve harflerin yer aldığı bazı noktaların küçük haritaları, çizilmiş bina krokilerinde bazı binaların yanına yazılmış 'dikkat' işaretiyle saldırılara yeni boyut verilmiş. Öte yandan duvarlara devlet güçlerince yazılan "Geldik yoksunuz, aha dayıya sor", "Bismillah, Enfal 8/ 17…", "Sonra onları öldürmediniz ve lakin onların Allah öldürdü, attığın vakitte sen atmadın ve lakin Allah attı" gibi yazılarla sendromun bir başka ayağı "psikolojik olarak rahatlatma" görülmekte.

Evde bulunan "Kürtçe-Türkçe" sözlüğün sayfaları yırtılıp yere atılırken eve ait olmayan 3 adet, "Sevgili Peygamberimize yolculuk" kitabı çocuk odasına bırakılmış.

AKP ve MHP'li belediyeler yine iş başında…

AKP'li Gaziosmanpaşa Belediyesi'ne ait üzerinde Türk bayrağının yer aldığı, "Dualarımız sizinle. Allah'a emanet olun" yazılı kart yatağın üzerine bırakılmış. Yine Mersin Büyükşehir Belediyesi' ne ait içinde cezerye olan kutunun üzerinde yer alan yazıda: "Sevgili Güvenlik Güçlerimiz, vatan, millet, bayrak, birlik ve beraberliğimiz için fedakarca verdiğiniz mücadelede her zaman ve her yerde yanınızda ve dualarımızda olduğunuzu belirtiyor; sizlere sağlıklı, başarılarla dolu nice günler diliyor, selam ve sevgilerimizi sunuyorum. Siz varsanız, bizlerde varız, Allah yar ve yardımcınız olsun. Ne Mutlu Türküm Diyene!" yazıyor. En altta ise, "Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz" imzası bulunuyor.

Bir masanın üzerine yan yana bırakılmış poşet çayların üzerine yapıştırılan kâğıtta yazlı notlar şöyle: "Çiçeksin bayılır, kuşlar kokundan. Her dalın bir yay ki zümrüt okundan", "Ey, bütün cihana bedel Türk ili. Açtığın cenklerin yoktur evveli" , "Teröristle müzakere edilmez, kafasına sıkar sevaba girersin."

(ekip/dk)