JINHA

İSTANBUL - Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak amacıyla başlatılan Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği görevini devralan BirGün Sevgim Denizaltım, “En ağır bedelleri de her zaman Özgür Gündem ve özgür basın geleneği ödedi. Çok sayıda gazeteci katledildi, gazete defalarca bombalandı. Keşke bunları konuşurken 90’lı yıllardan, geçmişten söz eder gibi konuşsaydık, ama maalesef halen aynı muamele ve baskılar yaşatılıyor” dedi.

İktidarın hedefinde olan Özgür Gündem gazetesi ile dayanışmak adına başlatılan Nöbetçi Genel Yayın Yönetmenliği kampanyası devam ediyor. Bugünkü Yayın Yönetmenliği’ni üstlenen BirGün Gazete muhabiri Sevgim Denizaltım da, gazete çalışanlarıyla birlikte gazetenin sayfa düzenini değerlendirdi. Daha sonra ise gazetede yer alacak haberleri tartışan Sevgim, dayanışma içinde olmanın önemine değinerek, Türkiye koşullarından gazetecilik yapmanın bedelinin ağır olduğunun altını çizdi. Sevgim, nöbeti devralmasına ilişkin olarak, “Özgür basın geleneği halen devam ediyor. Gazetecilik yapmanın gerçeklerin peşinden koşmanın, hakkını vererek yapmanın ve halkın haber alma hakkı için mücadele vermenin her zaman bir bedeli oldu. En ağır bedelleri de her zaman Özgür Gündem ve özgür basın geleneği ödedi. Çok sayıda gazeteci katledildi, gazete defalarca bombalandı. Keşke bunları konuşurken 90’lı yıllardan, geçmişten söz eder gibi konuşsaydık ama maalesef halen aynı muamele ve baskılar yaşatılıyor” dedi.

Savaş koşullarında namluların ucunda gazetecilik yapan ve gerçekleri her ne olursa olsun yazmaya çalışan gazetecilere baskıların olduğunu söyleyen Sevgim, Özgür Gündem ile dayanışmaya gelen kişilerinde baskı altına alınmaya çalışıldığını ifade etti. Sevgim, tüm baskılara karşı dayanışma, yan yana durma, örgütlü olup mücadele içinde olunması gerektiğinin altını çizdi.

‘Gazetecilerin tutuklanması darbe uygulamasıdır’

Darbe girişiminin faturasını basın emekçilerinin ödediğini söyleyen Sevgim, şöyle devam etti: “Demokraside Türkiye yine rekora koşuyor. Gazetecilerin tutuklanması darbe uygulamasıdır. Demokrasi şöleni dediler yine gazetecileri tutukladılar. Bir OHAL kararnamesiyle 150 gazeteyi kapatmayı istiyorlar. O kurumlarda çalışan yüzlerce basın emekçisi arkadaşımız var. Dolayısıyla darbenin faturasını sadece basın emekçileri ödedi.”

(ga-tm/ödk/sy)