'Kadınlar Eylem Ataş'ın cenazesini almak için mücadele etmeli'
09:11
JINHA
AMED - Minbic'i özgürleştirme hamlesinde yaşamını yitiren BÖG üyesi Eylem Ataş'ın (Cemre Heval) cenazesi çeşitli bahaneler ile sınırda bekletiliyor. SGDF üyesi Beritan Yeşilbaş, "Eylem enternasyonalist ruhla direnen kadınların elini tuttu. Cenazesi biz kadınlara ve ailesine teslim edilsin. Cenazelerimizin işkence görmesine göz yummayacağız. Eylem için herkes elini vicdanına koyarak direnmelidir" çağrısı yaptı.
Rojava'da insanlık düşmanı DAİŞ çetelerine karşı Minbic'i Özgürleştirme Hamlesi'nde yer alan ve yaşamını yitiren BÖG savaşçısı Eylem Ataş'ın (Cemre Heval) cenazesi 27 Haziran'dan bu yana ailesine verilmiyor. Suruç Kaymakamlığı'na yapılan başvurulara rağmen cenazenin getirilmesi için herhangi bir yanıt alınamadı. Ailesinin başvuruları türlü gerekçelerle geri çevrildi. Eylem'in cenazesinin bir an önce verilmesi çağrısı yapan SGDF Üyesi Beritan Yeşilbaş, Eylem'in tamamen enternasyonalist bir ruhla Rojava devrimine katıldığını ve bu mücadeleyi büyütmek için kadınların elini tuttuğunu kaydetti.
'DAİŞ'le mücadele ediyoruz diyenler cenazeyi vermiyor'
Eylem'in kadınların verdiği mücadeleyi büyütmek adına DAİŞ çetelerine karşı mücadele ettiğininh altını çizen Beritan, Eylem'in gerçekleştirdiği direnişin tüm kadınları onurlandırdığını aktardı. Beritan, Eylem'in verdiği mücadele doğrultusunda tüm kadınların yolunu aydınlatan bir ışık olduğunu ifade ederek, tüm kadınların bugün Eylem'in cenazesini alma noktasında sessiz kalmaması gerektiğini vurguladı. Cumhurbaşkanı ve Türkiye yetkilileri tarafından "DAİŞ'le mücadele ediyoruz" açıklaması yaptıklarını belirten Beritan, DAİŞ'le mücadele eden Eylem'in cenazesinin sınırda bekletilmesinin bunun aksini ortaya çıkardığını vurguladı.
'DAİŞ'le mücadele edenlerin sınırda bekletilmesi iki yüzlülüktür'
"Yaşarken huzur vermeyenler ölülerimize de huzur vermiyor" diye konuşan Beritan, Eylem'in kendi topraklarında defnedilmesi adına mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söyledi. Türkiye'nin insanlık adına mücadele edenlere sahip çıkmadığının altını çizen Beritan, bu şekilde "Biz DAİŞ'le mücadele ediyoruz" söyleminin sahteliğinin gözler önüne serildiğini kaydetti. Beritan, "Bizler çok iyi biliyoruz AKP ve Türkiye'deki yetkililer DAİŞ çetelerini korumaya almıştır. Bugün DAİŞ'le mücadele ediyoruz deyip aynı şekilde insanlık savaşı verip yaşamını yitirenleri sınırda bekletmesi iki yüzlülüklerinin kanıtıdır" dedi.
'Eylem'in gülüşünü biz kadınlar bu topraklarda yaşatmalıyız'
DAİŞ tarafından esir alınan, katledilen kadınlar şahsında tüm kadınlar için Rojava'da mücadele ettiğini kaydeden Beritan, tüm dünya kadınlarının DAİŞ eliyle hayata geçirilen katliam politikaların farkına vararak cenazelerine sahip çıkması gerektiğini vurguladı. Rojava'da yaşamını yitiren BÖG savaşçısı Aziz Güler'in cenazesinin de uzun süre verilmediğini hatırlatan Beritan, "DAİŞ'e karşı tüm dünya savaş başlatmışken Türkiye başlatmamıştır. Türkiye bunu kabul etmese de bu açıktır. Cenazelerimize, ailelere işkence ederek süreci uzatmak istiyorlar. Halkların birliktelik ruhunu kabullenmek istemiyorlar. Türkiye içerisinde tamamen yerleşmiş ve rahat hareket eden bir çete ile karşı karşıyayız. Bizler bu durumu asla kabullenmeyeceğiz. Biran önce Eylem biz kadınlara ve ailesine teslim edilsin. Cenazelerimizin işkence görmesine göz yummayacağız. Eylem için herkes elini vicdanına koyarak direnmelidir. Eylem'in gülüşünü biz kadınlar bu topraklarda yaşatmalıyız" diye belirtti.
(bc/be/gc)