'Annemi öldürdü, şimdi de rapor alma peşinde'

09:08

Ruken Tuncel / JINHA

İSTANBUL - Boşanmak üzere olduğu eşi Ali Rıza Öztoprak tarafından katledilen Halide Öztoprak'ın kızı Zekiye Kaya, "Babam çocukluğumuzdan bu yana anneme hep şiddet uyguladı. Anneme 'seni öldüreceğim. Rapor alıp, hapishaneden elimi kolumu sallayarak çıkacağım' diyordu. Annemi öldürdü, şimdi de rapor alma peşinde" dedi.

Evlendiği erkek tarafından 36 yıllık evliliği süresince sistematik şiddete maruz bırakılan Halide Öztoprak, geçtiğimiz 13 Mayıs tarihinde boşanmak üzere olduğu Ali Rıza Öztoprak tarafından katledildi. Halide'yi sürekli olarak öldürmekle tehdit eden Ali Rıza, olayın ardından karakola gidip suçunu itiraf etti ve tutuklanarak Silivri Kapalı Cezaevi'ne gönderildi. Cezaevinde bulunduğu süre içinde de bir kişiyi yaralayan Ali Rıza, bu kez Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edildi. Böylelikle hakkında açılan davanın iki duruşmasına, 'tedavi gördüğünü' gerekçe göstererek katılmadı.

Yaşananların ardından JINHA'ya konuşan Halide'nin kızı Zekiye Kaya, annesinin, Ali Rıza tarafından sürekli olarak ölümle tehdit edildiğini ve şiddet gördüğünü söyledi. Çocuk yaştan beri annesinin şiddet gördüğüne tanıklık eden Zekiye, "Kendimi bildim bileli hep mutsuz bir evimiz vardı. Babam anneme hep şiddet uygulardı. Sevgisiz bir adamdı, bizi hiç sevmezdi, etrafındaki insanlara çok iyi görünürdü ama bizden nefret ederdi. Anneme şiddet uyguladığı için eve gelmesini istemezdim. Annem o zamanlar gençti, belki biraz da olsa seviyordu. Yolunu gözlüyordu. Ben anneme kızardım: 'niye bekliyorsun, eve geldiğinde seni dövüyor. Ben istemiyorum eve gelmesini' derdim" diye konuştu.

'Anneme hep, 'seni bir gün öldüreceğim' derdi'

Ali Rıza'nın kendilerine şiddet uygulamadığını ama ilgisiz ve sevgisiz olduğunu sıklıkla dile getiren Zekiye, "Bizim zaten babamla geçirdiğimiz zaman çok fazla olmadı. Bizi annem büyüttü. Başkalarının çamaşırlarını yıkar; dantel işleri yapar satar bize bakardı. Babam da çalışır parasını cebine koyar, sonra İstanbul'a, Antep'e giderdi. Gider, gezer parası bittiğinde geri gelirdi. Ben babamı döndüğünde tanıyamazdım. Her geldiğinde zulüm yine başlardı. Annemi döverdi, küfrederdi, kapıdan çıkarmaz, camdan baktırmazdı. Aşırı derecede kıskançtı. Bir misafirimiz gelse, bir sohbet olsa, annem ağzını açıp bir tek söz söyleyemezdi, düşman gibi bakar, hemen sustururdu. Annemi aşağılar, insanların yanında kalkıp dövemeye çalışırdı. Çocukluğumdan bu yana anneme hep: 'seni öldüreceğim bir gün' derdi. Annemi döverdi, annem bayılırdı, su döküp ayıltıp, tekrar döverdi. Anneme çok zulüm etti" dedi.

'İstanbul'a taşındıktan sonra şiddet daha arttı'

Ali Rıza'nın 1996 yılında İstanbul'da çalışmaya başlamasının ardından Elazığ'dan, İstanbul'a göç ettiklerini belirten Zekiye, şiddetin burada giderek daha da arttığını vurgulayarak, "Annemin kardeşleri dışında kimsesi yoktu. Anne ve babasını çok erken kaybetmiş. Kardeşleri de Elazığ'da yaşıyorlardı. Burada engel olacak kimse de olmayınca, annemi çok daha kötü dövüyordu. Bir gün, ev sahibimiz dayılarımı arayıp 'gelin ablanızı alın, bu adam her gün dövüyor' demiş. Dayımlar geldi, fakat biz o zaman küçüktük; ben 12, kardeşim 11 yaşındaydı. Annem bizi bırakmak istemediği için gitmedi" şeklinde konuştu.

'Annem boşandığında da rahat vermeyecekti'

"Elazığ'da okula gidiyordum fakat buraya geldiğimizde beni okula da göndermedi. Annemle ikimize birden hapis hayatı yaşatmaya başladı" diyen Zekiye, şöyle devam etti: "Ben 19 yaşıma geldiğimde evlendim. Anneme ondan sonra daha fazla işkence etmeye başladı. Kardeşim büyümüştü artık annemi dövmesini engelliyordu. Fakat dövemeyince anneme karşı daha da kinleniyordu, tehditleri daha da çoğalmıştı. Her gün: 'az kaldı seni öldüreceğim, seni öyle bir hale getireceğim ki, herkes şahit olacak' diyordu. Annem de 'sen beni öldürürsen cezaevinde çürürsün' derdi. O da: 'çürümem, raporumu alır, elimi kolumu sallayarak çıkarım' diyordu. Annemi öldürmeden bir hafta önce bana geldi ve 'annen benden boşanmazsa onu öldürürüm' dedi. Ben de, annemin boşanacağını söyledim kendisine. Sonra cuma günü anlaşmalı boşanma dilekçesi verildi. Bir sonraki, cuma ise; annemi öldürdü. Ben şu an hepsini planladığını düşünüyorum. Çünkü annem boşandığında da rahat vermeyecekti."

'Annem kapısını kilitleyip, arkasına kanepe koyardı'

Halide'nin son zamanlarda odasının kapısını kilitleyip, arkasına kanepe koyduğuna dikkat çeken Zekiye, "Annem korkusundan babam evdeyken, tuvalete gitmezdi. Yoğurt kovasına tuvaletini yapardı. Öldürüldüğü gece bile o kova oradaydı, savcı da gördü. Annem, kapıyı kitler, kapının arkasına kanepeyi çeker, öyle yatardı. 'Anne yanımıza gel' diyordum. Ama annem bizi öldürmesinden korktuğu için gelmiyordu. Bir gün babam bana gelip: 'annen kapısını kilitleyip, arkasına kanepeyi koyuyor. Ben öldürmek istesem, camı kırıp öldüremez miyim?' dedi. Söylediği gibi de yaptı. Annemin odasını camını kırıp annemi öldürdü" dedi.

Zekiye, yaşanılan şiddetin karşısında bir kez karakola şikayet ettiklerini, fakat sonrasında tehdit ve şiddetin artmasından kaynaklı bir daha karakola gitmeye cesaret edemediklerini söyledi.

'Cezalandırın, serbest bırakıp, mükafatlandırmayın!'

Son olarak yargı makamlarına ve kadın örgütlerine seslenen Zekiye, "Ben bu adamın en ağır cezaya çarptırılmasını istiyorum, annemi öldürüp elini kolunu sallayarak gezmesini istemiyorum. Anneme boşanma davası açıyor ama internetten gidip av tüfeği alıyor. Ayrıca bu adam gidip internetten kendi başına alamaz. Birisi yardım etmiş olmalı. Çevresindeki insanlara annemi öldüreceğini söylüyormuş, bize gelip söylüyorlardı: 'babanız silah arıyor, annenizi öldüreceğini söylüyor' Şimdi de cezaevinde birine saldırmış, bilerek, hastaneye sevk edilmek için yapıyor, rapor almaya çalışıyor. İki duruşmadır, mahkemeye bu sebeple çıkmıyor. Eğer serbest bırakacak olurlarsa; gelip bu defa bize saldıracak. Annemi dövmesine engel olduğu için, kardeşimden nefret ediyordu. Şimdi en büyük korkum; çıkacak olursa, kardeşime zarar vermesidir. Kadın örgütlerine sesleniyorum. Bize destek verin! Mahkeme heyetine de: Adaleti uygulayın ve cezalandırın, serbest bırakıp, mükafatlandırmayın!" diye konuştu.

(rt/ck/dk)