İzmirliler OHAL'i istemiyor

09:00

JINHA

İZMİR - Darbe girişiminin ardından ilan edilen OHAL'e İzmirli kadın ve LGBTİ'ler tepki gösteriyor. Ortak söylemleri ise bu tarz süreçlerde en çok etkilenen kesimin kadınlar, çocuklar ve LGBTİ olduğu.

Darbe girişiminin ardından toplanan MGK'dan çıkan kararla Türkiye ve Kürdistan geneli 3 aylık OHAL sürecini değerlendiren İzmirli kadın ve LGBTİ'ler alınan karara tepki gösterdi. Her iki kesimin de ortak söylemi OHAL süreçlerinden en çok kadın, çocuk ve LGBTİ'lerin etkilendiği olması ve bu durumun kendilerinde tedirginlik yarattığı.

'Aynı kötü düzen devam ediyor'

Üniversite öğrencisi Ecem Durmuşoğlu, darbe girişimi ardından "demokrasiyi koruyoruz" diyerek sokaklara çıkanların demokrasiyi korumalarından daha çok kendi alanlarına müdahale ettiklerini hissettiğini belirtti. Ecem, "Darbe girişimi püskürtüldü dendi. İnsanlar sokaklara çıktı, demokrasiyi koruyoruz dedi. Açıkçası benim alanlarıma daha çok giriliyor gibi hissettim çünkü birçok insan bana da müdahale edebilirmiş gibi hissettim. OHAL ilan edilmesiyle bununla değişen ne olacak diye düşünmeye başladım. Kurallarını okuyorum, televizyon izliyorum. İzlediklerimden hiçbir şey anlamıyorum. Yasalarını okuyorum bu sefer zaten bunların önceden de uygulandığını görüyordum. Değişecek olan ne ya da ne kadarı daha çok uygulanacak diye düşünüyorum. Daha ne kadar girebilirler hayatımıza bunları düşündüm ama şu an farklı bir şey görmüyorum. Sadece aynı kötü düzen devam ediyor" diye konuştu.

'Kendimi sokakta daha az özgür hissediyorum'

Ecem, olanlar karşısında kendi yaşadıklarından bahsederek, "Kadınlar sokağa çıkmasın evlerinde dua etsin denildi. İşler buraya kadar vardı. O kadar fazla duyuyoruz ki böyle şeyler artık nasıl bakabileceğimi bilemiyorum. Tahammül edemiyorum bunlardan uzaklaşıyorum. Eskiden bu kadar değildi ama artık kendimi sokakta daha az özgür hissediyorum. Bu saatte bunu giysem sıkıntı olur mu, biri bir şey der mi ve kendimi savunabilir miyim diye sorguluyorum. İnsanlar o kadar kötü şeyler yaptı ki, bana ne olacağını bilemiyorum. Korkuyorum da aynı zamanda ama kısıtlanmak da istemiyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum" dedi.

'İlk öldürülecek insanlar kesinlikle biz ve kadınlar'

Süreci LGBTİ'ler açısından değerlendiren işçi Umut Can İnci (26), "Yaşadığımız sürece oyun dendi birçok yorum yapıldı. Üzerimizde şu an uygulanan bir şey yok ama bu olmayacağı anlamına gelmiyor. İnsanlar dışarıda cemaat, dindar dediğimiz kesim dışarıda. Onların bizlere tutumunu zaten biliyoruz. Bugün bizler daha kapsamlı bir şeye başvursalar biliyoruz ki ilk öldürülecek insanlar kesinlikle biz ve kadınlar olacak. Kürt Halkı üzerinden yıllar boyunca devam eden sürecin batıya gelmiş versiyonudur yaşadıklarımız."dedi.

'IŞİD Rojava'da LGBTİ'leri binalardan attı, idam etti'

"LGBTİler üzerinde bakıldığında bu sene onur yürüyüşünde gördük. Polisin tutumu ve dindar kesimin, ülkücü hareketin açıklamalarını biliyoruz. Darbe adı altında daha büyük bir durum gerçekleşirse eğer o zaman ilk götürülecek, şiddet görecek veya öldürülecek isimler biz LGBTİ'ler olacağız" diyen Umut, IŞİD'in Kobanê'de, Rojava'da LGBTİ'lere yaptıklarını hatırlatarak, "Bina üstünden atma, idam etme gibi korkunç durumlar yaşandı. Bize de aynı şeyleri yapmamaları gibi bir durum yok. Bu yüzden insanların dağılmaması örgütlü yaşaması daha sağlam şekilde ayakta durmalarını sağlayacaktır. LGBTİ'lerin bu olanlara karşı kesinlikle alanlardan çekilmemesi gerekiyor. İlerleyen süreçler için ne yapacaklarını tartışmaları gerekiyor. Şu an bizlere dokunulmasa da bizler şu an etkilenmesek de bu etkilenmeyeceğimiz anlamına gelmez" diyerek yaşadığı tedirginliği ifade etti.

'Kadınlara söyleyeceğim tek şey üretim makinesi olmaktan vazgeçsinler'

Üniversite öğrencisi Sevgi Çay (26) ise OHAL'in ilan edilmesini şu şekilde yorumladı: "Çok rahat bir şekilde, çok fazla halkın haberi olmadan, kimse duymadan sürecin ilerletilebilmesi için yapıldı. Gerekli olduğunu zannetmiyorum, OHAL böyle mi olur? Sokaklarda bu şekilde çalışıp, hayatın normal seyrinde devam edilebileceğini zannetmiyorum. Şu anda darbenin püskürtüldüğü söyleniyor ama ne darbeden ne OHAL'den halkımızın üzerinde hiçbir iz yok. Kimsenin hiçbir şeyden haberi olmadan kulağımızı tıkayıp yaşadığımızı düşünüyorum. Her zaman bu tür olaylardan kadınlar ve çocuklar en fazla etkilenenlerdir. Kadın yine üzülür ama yine yeni askerler yetiştirmeye devam eder. Kadınlara söyleyeceğim tek şey üretim makinesi olmaktan vazgeçsinler."

'Ben sadece özgürce yaşamaktan yanayım'

80 darbesini de yaşayan esnaf Gül Yeniay (52) olanlara aklının ermediğini belirterek, "Benim aklım hiçbirine ermiyor. Meclise bombayı atan komutana ama zaten bunlar yapma etme komutanlardı hangi düşünceyle bunu yaptı? Ben hem darbeye hem de o bombayı oraya atana karşıyım. Ben sadece özgürce yaşamaktan yanayım. Bir esnafım ve ekmeğimin peşindeyim. Özgür, demokrat, laik bir ülkede yaşamak istiyorum. Ülkemin üstünde büyük bir akıl oyunu oynanıyor. Ne olacağını bilmiyorum" şeklinde konuştu.

'Herkesin özgürce yaşayabileceği bir Türkiye'de olmak istiyoruz'

Gül, bu süreçle kadınları ilgilendiren ve kadınların yıllarca mücadelesini verdiği yasaların erteleneceğini düşündüğünü belirterek, "Türkiye'de kadın olmak zaten zor. Bir de böyle çalkantılı bir dönemde OHAL'deyiz denip bir sürü kadın taciz edilebilecek mi? Evinize arama yapmaya geliyoruz denecek mi? Bir sürü soru ve sorun bizi bekliyor. 80 ihtilalini gördüm ve o zamanda OHAL ilan edildi. Böyle ihtilal olmaz. Her şey bir kurgu ve oyun gibi geliyor bana. Darbe döneminde parti başkanları ordu tarafından tutuklanmıştı. Akşam 8'de sokakta olamıyorduk. Bir şey var ama ne var bilmiyorum. Herkesin özgürce yaşayabileceği bir Türkiye'de olmak istiyoruz" diye ifade etti.

(mb-öö/dk)