'Kadınlar saldırılara karşı daha fazla birleşmeli'
10:02
JINHA
DERSIM - Kürdistan'da devreye konulan savaşta kadına yönelik saldırılara karşı Türkiyeli kadınların da bir araya geldiğini belirten BİKG üyesi Filiz Oğuz, "Kürt kadının özgürlük mücadelesinden etkilenen onlarca kadın birleşti. Ama sayı yeterince sağlanabilmiş değil. O yüzden kadınların bu anlamda daha çok bir araya gelmesi gerekiyor" dedi.
Kadın bedeni üzerinden savaş yürüterek erk tahakkümü kuran iktidarlar, bütün savaşlarda öncelikle kadın bedenini hedef aldı. Kürdistan'a yönelik saldırılarda da kadın bedeni teşhir edilirken, duvarlara cinsiyetçi yazılamalar yapıldı. Cinsel saldırı suçları işlenirken, kadınlar hedef alınarak katledildi. Son bir yılda 90'ları aşan uygulamalar ve saldırılarla karşılaşıldığını ifade eden Barış İçin Kadın Girişimi (BİKG) üyesi Filiz Oğuz, bu süreci değerlendirirken AKP iktidarını ve Ortadoğu'daki gelişmeleri ele almak gerektiğini vurguladı.
Siyasal İslam'ın hem Türkiye hem de Ortadoğu coğrafyasında toplumsal ve kültürel anlamda önemli değişikliklere zemin hazırladığını belirten Filiz, "Bunun da arka planının oluşmasında siyasal İslam çok etkili. Dolayısıyla olayı tarihsel bağından ayrı ele almamak gerekir. Kadının cinsiyet eşitsizliğine dayalı mücadelesi bu topraklarda hala da devam etmektedir. Bununla birlikte de Türkiye devleti, bu özgürlük taleplerine karşı psikolojik ve fiziksel bir imha politikası uyguluyor. Ama bu topraklarda kadın mücadelesinin gerçekten önemli bir geçmişi var" dedi.
'Bu kadar baskıya rağmen kadının mücadelesi devam ediyor'
Tüm saldırılarda en fazla mağduriyeti kadının yaşadığını ancak kadının politikleşerek daha çoğaldığını ve bu mağduriyete karşı ciddi bir özgürlük mücadelesi verdiğini ifade eden Filiz, şu değerlendirmede bulundu: "Son yıllarda Siyasal İslam'ın arka planına baktığımızda kadının bu topraklarda da gerçekten toplumsal cinsiyet özgürlüğü ve diğer toplumsal alanda da mücadele verirken devletin de bu anlamda çok kayıtsız kalacağını düşünmüyorduk. Kadına dönük çok sistemli bir politika uygulanıyor. Kadının yeni bir toplumsal süreçte pratik olarak kat ettiği mesafeler var. Temsili katılım değil doğrudan eşitlik, özgür katılımı kendine hedef aldı. Mahalleden tutalım, kasabadan ile toplumun yaşadığı her alanda kadının bu zihniyete karşı bir savaş içinde olduğunu görüyoruz. Kadının toplumsal cinsiyet mücadelesi yaşama nüfuz etmeye başladı. İktidarın kadına dönük savaş mekanizmasında bulunmasının en büyük nedeni de bu mücadeleyi istemiyor oluşudur. Çok daha insanlık dışı uygulamalarla kadını karşı karşıya bırakabiliyor. Bu uygulamalar savaş hukuku kurallarını dahi aşabiliyor. Kadın bu kadar baskıya rağmen hem Türkiye hem de Ortadoğu' da özgürlük mücadelesine devam ediyor."
'OHAL'in uygulamasını geçmişte gördük'
Darbe girişimi sonrası OHAL ilan edilmesini ve bunun Kürdistan'a ve kadına yansımalarını da değerlendiren Filiz, bu uygulamalarla muhalif kesimlerin bertaraf edilmek istendiğini kaydetti. OHAL'in geçmişteki pratiklerinin çok iyi bilindiğinin altını çizen Filiz, "Nasıl insanlık suçları işlendiğini, başta kadınlar olmak üzere insanların yerinden yurdundan edildiğini biliyoruz" dedi. Kürdistan'da zaten son bir yıldır OHAL yaşandığını hatırlatan Filiz, "Türkiye vahşetin yıllardır bu bölgelerde uygulandığını çok bilmiyordu. Bu vahşetin, JİTEM'lerin var olduğuna karşı kör ve sağır davranıyordu. Kürt illerinde yapılan katliamlardan haberleri yokmuş gibi davranıyorlar. İnsanların cesetleri onlarca gün sokakta kaldı. Kadınların bedenleri teşhir edildi ve savaş suçların her türlüsü yaşandı. Sanki bunlar darbeden sonra yaşanmış gibi davranıyor halk. Kürt illerinde yapılanları görmeyenleri gördüğümde içim açıyor" diye konuştu.
'Kadınlar daha fazla bir araya gelmeli'
Kadınların katliamlara ve bu uygulamalara karşı birlikte mücadele verdiğini belirten Filiz, "Ama son yıllarda Türkiyeli kadınların bu konuda desteği daha da bir atıyor. Kürt kadının özgürlük mücadelesinden etkilenen onlarca kadın birleşti. BİKG gibi tüm kadın bileşenlerini altına alan bir girişim oluştu. Bu her ne kadar umut verici olsa da yine de sayı yeterince sağlanabilmiş değil. O yüzden kadınların bu anlamda daha çok bir araya gelmesi gerekiyor" diye konuştu.
(bc-mm/gc)