'Eylem, Aziz'in cenazesi için elinden geleni yaptı şimdi sıra bizde'

10:01

JINHA

İZMİR - Minbic'i özgürleştirme hamlesinde yaşamını yitiren BÖG üyesi Eylem Ataş'ın (Cemre Heval) cenazesi çeşitli bahaneler ile sınırda bekletiliyor. Ailesinin ve arkadaşlarının tüm girişimlerine rağmen cenazesi verilmeyen Eylem için İzmir Birleşik Devrimci Parti Başkanı Hazal Elçin Yanar, "Nasıl ki o Aziz yoldaşın cenazesinin geçirilmesi için elinden geleni yaptı aynı şeyi biz de Cemre yoldaşımız için yapacağımızı buradan duyuruyoruz" dedi.

Minbiç'i Özgürleştirme Hamlesi'nde yer alan ve 27 Haziran 2016'da IŞİD çeteleriyle girdiği çatışmada yaşamını yitiren BÖG savaşçısı Eylem Ataş'ın cenazesi ailesine verilmiyor. Ailesinin başvuruları türlü gerekçelerle geri çevrilen Eylem'in cenazesinin alınması için change.org sitesinde imza kampanyası başlatıldı. Ailesinin yanı sıra arkadaşlarının da cenazenin alınması için çaba sarf ettiğinden bahseden Birleşik Devrimci Parti (BDP) İzmir Başkanı Hazal Elçin Yanar, Cemre Heval'in yaşamını yitirdiği gün İzmir'de yapmak istedikleri basın açıklamasına polisin müdahalesini anlattı. Hazal, "Eylem Ataş'ın şehit düşmesi üzerine bütün yerellerde eş zamanlı basın açıklamaları ve protestolar gerçekleşmişti. Bunun bir benzeri de İzmir'de Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde gerçekleşecekti. Fakat polisin müdahalesi ile karşılaştık ve 19 kişi gözaltına alındık. Eylem Ataş'ı anmamızın suç olmadığını söylememize rağmen fotoğrafının taşınmasının sakıncalı olduğu söylendi keyfi bir uygulama ile. Bütün geceyi TEM'de geçirdikten sonra tutuklama talebi ile çıkarıldığımız mahkemede 9 arkadaşımız denetimli serbestlik ile bırakıldı" şeklinde konuştu.

'Her zaman bayrağı ilk eline alıp ortaya koşan olmuştu'

Hazal, Eylem'in mücadelesini sınır ötesine taşımayı tercih eden yoldaşlarından biri olduğundan bahsederek, "Türkiye'de bulunduğu zamanlarda da lise yıllarında DEV-LİS saflarında mücadele ile tanışmış bir arkadaşımızdı. Her zaman barikatların en önünde olmuş her zaman bayrağı ilk eline alıp ortaya koşan olmuştu. Aynı mücadeleyi ezilen sınıfların, işçi sınıfının ve ezilen halkların kaderinin ortaklığını hissedip sınır ötesine taşımayı tercih eden bir yoldaşımızdı. Eylem aynı zamanda Kürt Özgürlük Hareketinin mücadelesi içinde enternasyonalist bayrağı en zorlu şartlarda dalgalandırmış ve aynı şekilde özgürlük hareketi içinde şehit düşen Heval arkadaşımızın adını almış Cemre Heval olarak toprağa düşmüştü. Barbar IŞİD çetelerine karşı savaşırken şehit düşmüş bir gencin cenazesi 28 Haziran'dan bu yana Türkiye'ye verilmiyor ve sınırda bekletiliyor" dedi.

'Eylem'in geçtiği sınırdan cenazesini de geçireceğimizi bildiriyoruz'

Hazal, cenazeyi almak için yaptıkları başvuru sürecini de değinerek, "Ailesinin ve Devrimci Parti'nin yapmış olduğu başvurular sözlü bir şekilde reddedildi. İlk verilen dilekçe 'kayboldu' denilerek bir bahane sunuldu. İkincisi de 'içeriği uygunsuz' denilerek alınmadan reddedildi. Hep sözlü olarak 'zaten konuşmaya bile gerek yok' gibi ithamlarla, hukuk dışı engellemelerle mücadele etmek durumunda kalıyoruz. Fakat aile ısrarcı, ailenin ısrarı bizim ısrarımızdır. Eylem bizim yoldaşımızdır. Onun her eylemi başarıyla tamamlama sorumluluğu, devrimci süreç inşası içerisindeki yaptığı hırsları kendimize rehber edinip aynı şekilde Eylem'in geçtiği sınırdan cenazesini de geçireceğimizi bildiriyoruz. Herkesi bu konuda katılımcı olmaya ses olmaya çağırıyoruz. Ailenin bu konuda change.org'da başlatmış olduğu bir imza kampanyası var. Bu sürecin biz de takipçisi olacağız. Eylem Ataş'ın kendi topraklarına defin hakkını elimizden alamayacaklar" şeklinde konuştu.

'Kadın kurtuluş mücadelesini de mevzilere taşımıştı'

Eylem'in Çukurova toprakları adına savaşa gittiğini belirten Hazal, son olarak şunları kaydetti: "Kendi topraklarına gömülmek en doğal en insani hakkı. Aziz Güler'in cenazesini 59 gün boyunca vermeyen bu devlet şu anda aynı süreci bize Eylem üzerinden yapmaya çalışıyor. Bu da aslında bir işkence yöntemidir. Bize cenazelerimiz üzerinden bedel ödetmeye çalışan bir zihniyet ile karşı karşıyayız. Eylem, Aziz Güler'in cenazesinin verilmesi için düzenlenen tüm eylemlerde her zaman öncü ruhu üstlenmişti. Kadın kurtuluş mücadelesini de mevzilere taşımıştı. Nasıl ki o Aziz yoldaşın geçirilmesi için elinden geleni yaptı aynı şeyi biz de Cemre yoldaşımız için yapacağımızı buradan duyuruyoruz."

(mb/dk)