JINHA

DERSİM - Munzur Kültür ve Doğa Festivali 'Siyasal Süreç ve Çözüm Önerileri" başlıklı panel ile devam ediyor. "Siyasal süreç ve çözüm önerileri" başlıklı panelde, devrimin kadın öncülüğünde gerçekleşeceği kaydedildi.

'Bildiğimiz dirliğimiz, dirliğimiz birliğimizdir' şiarı ile yapılan 16. Munzur Doğa ve Kültür Festivali ikinci gününde panellerle devam ediyor. Seyit Rıza Meydanı’nda "Siyasal süreç ve çözüm önerileri" başlıklı panelde konuşan HDP Kadın Sözcüsü Siirt Milletvekili Besim Konca, militarist devlet karşısında direnen halk gerçekliği olan bir süreçten geçildiğini dile getirerek, "Gençlerimizin, kadınlarımızın bu süreçten bir sonuç çıkarması gerekir. Dersim bu yaşananlara yabancı değil. Yıllardır festival yapılır ve gönül isterdi ki binlerce kişinin katıldığı daha coşkulu bir festival olsun. Ama 1 yıllık süreç buna engel oldu. Yaşadığımız süreçten kaynaklı bu festivali yaparken bazı unsurları ve durumları göz önünde bulundurmak zorundaydık. Festivalden bir gün önce de Qamişlo'da katliam gerçekleşti. Yıl boyunca çok sayıda yurttaş yaşamını yitirdi. Dünyanın 3'te birine hükmeden bir Ortadoğu söz konusuyken ne yazık ki iktidarlar topraklarımızı sömürmek için savaş açtı ve yıllardır bu savaş devam ediyor. Bununla beraber yıllardır devam eden direnen e halk gerçekliği var. Dünyaya yön verebilecek bir dünya gerçekliği iken bunu mümkün kılamıyoruz. Ortadoğu tarihine baktığımızda ise birçok devrimin sekteye uğradığını görebiliyoruz" dedi.

'Sayın Öcalan her zaman çözüm üretmekten yana olmuştur'

Devrimin sekteye uğradığı dönemlerin daha çok isyan süreçleri olduğunu belirten Besime, "En sonra Rojava'da gerçekleşen bir devrim oldu ve aslında Kürt halkının başardığı en büyük devrimdi. Rojava'da ortaya çıkan IŞİD sandığımız gibi ortaya çıkmamıştı. Devletin 90'lı yıllardan bu yana içinde büyüttüğü bir çete örgütüydü ve devletin büyüttüğü bu çete 90'larda olduğu gibi Ortadoğu halklarına ve özelde kadınlara saldırdı. Toplumla egemenlerin ve iktidarların çatıştığı bir savaş gerçekliğimiz var. Yine Sayın Öcalan'a dönük bir tecrit süreci başladı. Sayın Öcalan demokrasi ve barış için mücadele etmiş ve bunun için her zaman çözüm üretmekten yana olmuştur. Burada aslında tecride de dikkat çekmek gerekirse bu tecridin bir an önce kaldırılması gerektiğini belirtmek gerekir. Aynı zamanda Alevilere de dönük de saldırıların gündemde olduğu bu günlerde Alevilerin demokrasi ve barışta büyük erken olduklarını belirtmek gerekir. Onlara dönük her türlü saldırı ülkedeki demokrasi gücünün zayıflığını gösterir. Yaşanılır bir ülke için beraber hareket etmeli ve güçlerimizi birleştirmeliyiz" ifadesine yer verdi.

'Bu mücadele halkların ortak mücadelesidir'

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) PM üyesi İlke Başak Baydar da, son süreçte yaşamını yitirenleri anarak konuşmasına başladı. İlke, "Katliamcı zihniyete karşı direnişi her alanda büyüten kadınlar mücadelenin mirasıdır. 21. yüzyılda bir onur ve özgürlük kazanımı, devrimi tartışacaksak eğer bu kadın öncülüğünde gerçekleşir. Kadınların bu süreci Rojava devriminde ki mevzilere de güçlü bir şekilde yer aldığını gördü. YPJ’nin varlığı, kadınların siyaset alanında ki haklarının tanınmış olması, bu devrimin kadınların omzunda gerçekleştirildiğini gösterdiğini belirtti. Rojava bütün Ortadoğu halklarının göz bebeğidir. Kadınlar kendisini nasıl feda edebileceğini gösterdi. Efrin’de yüzde 60’ı kadınlardan oluşan bir meclis var. Kadın inisiyatifiyle nasıl devredildiğini gördük. Dersim halkında da bağrından kopup oralarda savaşan insanlar var. Minbic hamlesinde MLKP savaşçısı Sevda (Raperin) şehit düştü. Bu halkların ortak mücadelesidir ve herkesin kendini bu mücadelenin bir parçası olarak görmesi gerekiyor. Ancak bu şekilde beraber daha büyük devrimler kazanırız" diye konuştu.

(bc-mm/sy)