Figen Yüksekdağ: Kadınlar özgürlüğü en önde yürüyenler olacak

20:18

JINHA

ANKARA - HDP Kadın Meclisi’nin, “Biz kadınlar darbelere karşı özgürlüğümüzü savunuyoruz” şiarıyla başlattığı ilk ‘Kadın Buluşması’nda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, bütün darbelerin kadına ve özgürlüğe karşı olduğunu belirtti. Darbeleri yaratanların erkek egemen anlayışları olduğunu söyleyen Figen, “Bizler bu hakları Kürt kadının büyük eylemliliği ve direnişiyle kazandık. Kadın özgürlüğünden ve kimliğinden taviz vermeyen duruşumuzla kazandık. Kadınlar özgürlüğü en önde yürüyenler olacaktır” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi “Biz kadınlar darbelere karşı özgürlüğümüzü savunuyoruz” şiarıyla düzenlediği ilk ‘Kadın Buluşması’nı, HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ ile Milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Çağlar Demirel ve Leyla Birlik’in katılımıyla Mamak Tuzluçayır Meydanı’nda gerçekleştirdi. “Emperyalist savaşa karşı direniyor, boyun eğmiyoruz. Direnerek öğreniyoruz, örgütlenerek kazanacağız” pankartı açılan buluşmada, “OHAL’e hayır”, “Tecritte hayır, müzakere hemen şimdi” ve “Sarbeye hayır demokrasi hemen şimdi” dövizleri taşındı.

Mor kurdeleli öz savunma

AKA-DER, Emek Parti (EMEP), Sosyalist Emekçi Partisi (SEP),Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), TUHAD-FED, Ankara Demokratik Alevi Derneği (ADAD), HDK birleşenleri kadınlar, HDP’li kadınlar ve Ankara Kadın Platformu ile birçok kadın örgütü buluşmaya katıldı. Yüzlerce kadının geldiği meydan HDP bayraklarıyla donatıldı.

Polis, yoğun güvenlik önlemi alarak, ince arama yaptıktan sonra kadınları meydana aldı. Kadınlar ise polis arama noktalarına karşı, mor kurdeleli öz savunmayla kendi güvenlik önlemlerini aldı.

‘Abdullah Öcalan’a özgürlük’

Meydana giriş yapan kadınlar, Mınbic’te IŞİD çetelerine karşı savaşırken hayatını kaybeden Eylem Ataş için “Eylem Ataş’ın cenazesini istiyoruz” dövizler taşırken, sık sık “Jin jîyan azadî” sloganı attı. Diyarbakır Zindanı şarkısını okuyan sanatçı Pınar Aydınlar ise, başta PKK Lideri Abdullah Öcalan’a ve siyasi tutsaklara selam yolladığını belirterek, Abdullah Öcalan’a özgürlük istedi.

Konuşma yapan HDP Ankara İl Eş Başkanı Birsen Kaya da, 7 Haziran’da kadın iradesini yok sayan darbeci zihniyetin darbeyle karşı karşıya geldiğini vurguladı. Birsen, demokratik siyasetin olmadığı yerde çatışma silah ve gözyaşı olduğunu belirterek, “Kadınlar olarak sokaklar da olmaya devam edeceğiz. Kimse bizi toplumsal alanda yok sayamayacaktır” dedi.

‘Kadının özgürlüğe sevdasıyla savunacağız’

Ardından Kadın Buluşması’nda konuşmasına başlayan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ, bütün darbelerin kadına ve özgürlüğe karşı olduğunu belirterek, “Darbeyle yaşamımızı işgal etmeye çalışanlara karşı özgürlüğümüzü savunuyoruz. Bizlere çok görülen özgürlüğü yaşatmak için, kadınların özgürlüğünün bir toplumun özgürlüğü anlamına geldiğini savunmak için kadının özgürlüğe sevdasıyla savunacağız” dedi.

‘Bu darbe erkek şiddetidir’

Bu darbeleri yaratanların erkek egemen anlayışları olduğunu belirten Figen, “Bu darbe erkek şiddetidir. 15 Temmuz yine erkek siyasetinin merkezi olarak darbelerin örneğini yaşadı. Ankara’nın böyle bir şeyi yaşamasının önüne geçilebilirdi. Bu darbeler gelenek olmak zorunda değil. Darbelerin ve savaşın dışında bu siyasi iktidarı yöneten erkek zihniyet siyasi darbe dışında başka bir yol bilmiyordu. Zaten 8 Haziran gününden itibaren bir OHAL rejimi yaşanıyordu. Biz karşısındaydık. Cizre’de, Sur’da, Nusaybin’de tankların tam karşısında savaş uçaklarının tam altında büyük bir özgürlük mücadelesi ve kardeşlik mücadelesi yürüttük. Savaşa boyun eğmedik, boyun eğmeyenlere selam olsun. Bir yıl boyunca hiçbir darbeye boyun eğmeyenlerdir. Zoru, darbeyi gördüğünde kaçmaz. Biz de darbecilere taraf olmak olmaz. Silahı şiddeti siyasetin merkezine kim koyarsa koysun karşısında olduk” diye konuştu.

‘Halkın evini bombalayan uçaklar meclisi bombaladı'

Kürt kentlerinde sokağa çıkmaya yasağı yaşandığın da tankların sokağa indiğini hatırlatan Figen, “Tankları sokaklara çıkardığınızda bu tankların nereye gideceğini bilemezsiniz dedik. Hiçbir çağrımızı dikkate almadılar. Tanklar meclise girdi. Nusaybin’de halkın evini bombalayan uçaklar meclisi bombaladı. Darbeye karşı siyaseti savaşa karşı barışı savunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Yaşatmanın tek demokratik siyasete sahip çıkmak olduğunu belirten Figen, “Darbenin karşısında demokrasi zaferi ilan ettik diyenler sokakları kadınlara dar etti. Bu ülkenin yüzde 90’ı darbeye karşı olmasına karşı herkes sokağa çıkmadı. Bunun nedeni sarayın dışlayıcılığıdır. Onların demokratik zaferi kendi iktidarlarının zaferidir. Bu gün de her türlü darbe OHAL karşı her dönemde en tutarlı biçimde duranlar verecek en başta kadınlar verecek” dedi.

‘Darbecilerle dün siz iş tuttunuz’

Halka yapılanın darbeden bir farkının olmadığının altı çizen Figen, “Sokağa çıkanlara para veriyorlar. Ama bizler sokağa çıkmak için büyük bir mücadele veriyoruz. Suruç ve Ankara katliamında hayatını kaybedenlerin anılmasına dahi izin vermiyorlar. 15 Temmuz gecesi 10 Ekim’de hayatını kaybedenlerin anıtını yıktı kırdı. 10 Ekim katliamında yaşamını yitirenlerin anısına dahi saygı duymuyorlar. Bir salon etkinliğine tahammül göstermiyorlar. Ve darbelere karşı etkili mücadeleyi geliştirebileceklerini düşünüyorlar. Darbecilerle dün siz iş tuttunuz. Kendi atadıklarını görevden almıyorlar. Binlerce kamu görevlisini ‘FETÖ’cü diye görevden alıyorlar hocanın vaazları karşısında ağlayanlar sizlerdiniz. Çıkarlarınız ayrıştı diye zararları halka ödetemezsiniz” diye konuştu.

‘Kadın özgürlüğünden ve kimliğinden taviz vermeyiz’

Darbeye karşı mücadele adı altında kadınların bütün kazanımlarını silmeye çalışıldığını belirten Figen, “Kadınlar sokağı yasaklayan uygulamalarla kadınların kazandığı haklar budanmaya çalışılıyor. Bizler bu hakları Kürt kadının büyük eylemliliği ve direnişiyle kazandık. Kadın özgürlüğünden ve kimliğinden taviz vermeyen duruşumuzla kazandık” diye konuştu.

‘Qamışlo katliamı için tek bir söz söylemediler’

Qamışlo’da yaşanan katliama dikkat çeken Figen, “Katliamlar karşısında insani bir duruş göstermeyenler Qamışlo katliamı karşısında tek bir söz söylemediler. Çünkü onların düşüncesi de insanlığı da bölünmüştür. Bizim için hiçbir katliamın ayrımı yoktur. Ölen Kürt, Alevi işçi olduğunda onların insanlık refleksi göremezsiniz. Mınbiç’te özgürlüğe yürüyen ve kendi yurdunu adım adım özgürleştiren kadın ve erkek direnişçileri de selamlıyorum. Kadınlar özgürlüğü en önde yürüyenler olacaktır” dedi.

‘İhtiyacımız ezilenlerin doğrudan katıldığı bir zemin’

Kürt sorununda demokratik çözümün yeniden başlatılması gerektiğini vurgulayan Figen, “Yeni ve demokratik bir anayasa yapılması gerekiyor. Ama eski kafayla yeni anayasa olmaz. Yeni bir zeminde Türkiye’nin yeni anayasası tartışılmalıdır. Eşitlikçi bir masanın olması gerekiyor. Kadınların eşit bir biçimde tartışmanın içinde olması gerekiyor. Bütün ezilenlerin doğrudan katıldığı bir zemine ihtiyacımız var. Aksi durum demokratik olmayacaktır. Bu şekilde OHAL’lerini dayatmış olacaklardır” şeklinde konuştu.

Kadınlar sık sık “Jin jîyan azadî” sloganını atarak zılgıtlarla alanı terk ettiler.

(ekip/sy)