Aziz'in annesinden Eylem için çağrı: Cenazelerin bekletilmesi vicdanlara sığmaz!

09:13

Nalin Öztekin/ JINHA

İSTANBUL - Rojava'da IŞİD çetelerine karşı savaşırken yaşamını yitiren BÖG Komutanı Aziz Güler'in cenazesinin 59. gün ailesine verilmesinin ardından bir diğer BÖG savaşçısı Eylem Ataş'ın cenazesi için benzer bir durum yaşanıyor. Eylem'in cenazesinin doğduğu topraklara defnedilmesi için çağrı yapan Aziz Güler'in annesi Elif Güler, "Ben acılı bir anne olarak biliyorum ki Eylem'in ailesi de bu acıyı yaşıyor. Yeter artık bu cenazenin bu kadar bekletilmesi vicdanlara, ahlaka ve hukuka aykırıdır" diyor.

Minbiç'i özgürleştirme hamlesinde yaşamını yitiren Birleşik Özgürlük Gücü (BÖG) savaşçısı Eylem Ataş'ın cenazesi 31 gündür ailesine verilmiyor. Benzer şekilde 59. gün oğlunun cenazesini alabilen Aziz Güler'in annesi Elif Güler ile cenazeler üzerinden yapılan bu hukuksuz uygulamaları ve yaşananları konuştuk. Elif, konuya ilişkin olarak şöyle diyor: "Biz evimizde oturup acımızı bile yaşayamadık cenazemizi nasıl alabiliriz diye yollara düştük. Eylem ile bu yaşadığımız duygulara yeni baştan başlıyoruz. Bizim yaşadığımız acıları insanlar tekrar yaşamasın istedik ama görüyoruz ki hiç bir değişiklik yok. Bu süreç daha da kötü gibi görünüyor ama kötümser olmak istemiyorum. Buradan sesleniyorum: Sizin de başınız secdeye gidiyor izin verin Eylem gelsin."

'Eylemi bir an önce getirmelerini istiyorum'

Cenaze geçişlerinin insanların iki dudağı arasında bir karar olduğunu söyleyen Elif, oğlu Aziz'in sürecinin zor olduğunu ve bu hukuksuzluğa son vermek adına herkesin çok mücadele ettiğini belirterek, "Bir anne olarak Eylem'i bir an önce buraya getirmelerini istiyorum. Eylem'in babası buraya geldiğinden itibaren her şeyi baştan yaşıyorum. Bir cenazeye bu kadar işkence edilmez. Ben acılı bir anne olarak biliyorum ki Eylem'in ailesi de bu acıyı yaşıyor. Yeter artık bu cenazenin bu kadar yerde bekletilmesi vicdanlara, ahlaka ve hukuka aykırıdır" diyor.

'Haftada bir iki sefer Aziz'e gidiyorum'

Eylem'in cenazesinin verilmediğini öğrendiğinde aynı şeylerin yaşanacağı kaygısını taşıdığını söyleyen Elif, "Bizim mücadelemiz insanlara bir umut kapısı olsun bu haksızlığa bir son verelim istedik ama ne yazık ki tekrar yaşatılıyor. Şunu da söyleyeyim biz Aziz'i orada da defnedebilirdik orası da onun toprağı. Fakat oraya gidip gelmek ailesi ve arkadaşları için çok zor. Şimdi haftada bir iki sefer mutlaka Aziz'e gidiyorum. Bunun için bu cenazelere acı çektirmesinler artık. Bu çocuklar insanlık için IŞİD belasının karşısında durmak için oraya gittiler'' diye tepkisini de dile getiriyor.

'Aziz bütün hayatını insanlığa adamıştı'

Aziz'in Türkiye'deki mücadelesi sırasında Samanyolu TV tarafından hedef gösterildiğini belirten Elif, hissettiklerini anlatmaya şu sözlerle devam etti: "Ne yapmıştı sanki bu çocuklar, hırsızlık mı, tecavüz mü, adam mı öldürmüşler? Sadece bir öğrenci eyleminde pankart açmışlardı. Bunun için her zaman özgür medya diyoruz. Bazen diyorum ki keşke bu kadar duyarlı bir oğlum olmasaydı belki bugün yanımda hayatta olurdu. Aziz kötü bir şey yapmadı, bütün hayatını insanlığa adadı. Ama bunun bedeli bizim içinde onun içinde ağır oldu. Elli dokuz gün bu evde ne acılar çektik bu evde neler yaşandı. Bir anne olarak ne zaman ölürsem o zaman unuttun mu diye sorun. Çok uğraştırdılar bizi 59 gün ne demek! İki tane kırk yaşadık."

Aziz'in Rojava'ya gidişinin ardından ''Günlerce konduramadım'' diyen Elif, "Elbet bir gün döner, en azından hayatta olduğunu biliyoruz" diye düşündüğünü de anlatıyor. Aziz'in cenazesinin alınmasının bu kadar uzun bir süreç olacağını bilmediğini vurgulayan Elif, "Diğer oğlum (Ersin Umut Güler) bu sürecin ne kadar uzun olabileceğini ve güçlü olmamız gerektiğini anlattı" diyor. O sıralarda Aziz'in yaşamını yitirdiği haberini alan annesi, ''Ondan öğreneceğim çok şey vardı ama ne yazık ki her şey yarım kaldı'' diyerek sözlerini sonlandırıyor ve Eylem'in de bir an önce doğduğu topraklara defnedilmesi gerektiğini belirtiyor.

(ga-tm/ck/dk)