'Tüm kadınları 'sessizlik eylemi'ne bekliyoruz'
09:08
JINHA
AMED - Êzidî Kadın Meclisi tarafından 3 Ağustos'un 'Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü' ilan edilmesiyle, kadınlar 3 Ağustos'ta bir dakikalık 'sessiz eylem duruşu' gerçekleştirecek. DTK Eşbaşkanlık Divanı üyesi Dilek Adsan, "Bizde Diyarbakır Anıtpark'ta yapacağımız sessizlik eylemine tüm kadınları bekliyoruz" çağrısında bulundu.
Şengal Katliamı'nın yıldönümü olan 3 Ağustos'ta katliamın ardından kadınlar Şengal dağlarında yeni bir yaşam inşa ettiler. DAİŞ'in zihniyetine karşı yılmadan mücadele veren Şengalli kadınlar, 3 Ağustos'un "Kadın Kırımı ve Soykırıma Karşı Uluslararası Eylem Günü" olması yönünde çağrıda bulundu. Êzidî Kadın Meclisi de bu çağrıyı somutlaştırdı. Dünya kadınlarında da çağrıya olumlu yanıtlar geldi. Bu kapsamda 3 Ağustos günü bir dakikalık 'sessiz eylem duruşu' gerçekleştirilecek.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanlık Divan üyesi Dilek Adsan, çağrıya destek verdiklerini ve buna yönelik çalışmalar yürüteceklerini ifade etti.
'Önce kadınlardan başlanarak soykırım gerçekleştirilmiştir'
Otoriter, antidemokratik, diktatör zihniyete bakıldığında kadına atfedilen rolün nasıl olduğunun göründüğünü belirten Dilek, "Bu zihniyette olan DAİŞ kadını bir savaş ganimeti olarak görüyor. Dolayısıyla vahşi ve barbar olan zihniyetlerin yöneleceği ilk kesim de kadınlar olacaktır. Bir toplum asimile ve yok edilmek isteniyorsa önce kadınlardan başlanır. Tüm savaş süreçlerine baktığımızda ise iktidarı elinde bulunduranlar işgal etikleri yerlerde önce kadınlardan başlayarak soykırım gerçekleştirilmiştir. Kendilerine göre bu ırkı bozup kendi nesillerini yaratmaya çalışılmıştır. DAİŞ'in zihniyetinin bu olduğunu da çok net görebiliyoruz. Fakat Şengalli kadınların tüm olumsuzluklara rağmen kurtuluşu hedef alan ve buna karşı direnç sergileyen gerçekliği ile karşı karşıya olduğumuzu görebiliyoruz" dedi.
'Mücadele verdiklerine tanıklık ettik'
1 yıldır devam eden bir DAİŞ gerçekliği olduğuna vurgu yapan Dilek, "19 kadının yakılmasından tutalım da küçük kız çocuklarına kadar sapıkça söylemlerini duyabiliyorsunuz. Örneğin '5 yaşında bir kız çocuğu ile evlenilebilir' gibi söylemlerin olması. Kadına dair tüm kararları ve kadının ne yapması gerektiğini kendisi belirleyen zihniyet var" sözlerini kullandı. IŞİD'in Şengal'e saldırısının ardından binlerce kişinin göç ettiğini ve 7 bin 500 kişinin Diyarbakır'a geldiğini vurgulayan Dilek, "Kiminin kızı, kiminin anne-babası, kiminin eşi geride kalmıştı. Bu süreç içerisinde onlarla yaptığımız bir takım çalışmalarda tam bir travma yaşadıklarını gözlemledik. Fakat kadınların yaşama tutunmak ve kendi topraklarına dönmek için nasıl mücadele verdiklerine tanıklık ettik" ifadelerine yer verdi.
'İstediğimiz de kadınların sesinin duyurulmasıdır'
Dilek, 1 Kasım'ın 'Dünya Kobanê Günü' olduğu gibi 3 Ağustos'un da 'Şengalli Kadınlarla Dayanışma Günü' olarak BM tarafından kabul edilmesi için gerekli çalışmaların yapılacağını ve böyle bir kampanyanın başlatılacağını belirtti. Dilek, bir taraftan yaraların iyileştirilmesi, bir taraftan örgütlemenin geliştirilmesi, bir taraftan da dünya kamuoyunda buna karşı duyarlılığı açığa çıkarma çalışmasının olduğunu belirterek, "Kobanê döneminde de görüldüğü gibi BM istismara uğrayan kadınları dinleyerek böyle bir işkencenin var olduğunu tespit etti. Bizim istediğimiz de kadınların seslerinin duyurulmasıdır" şeklinde konuştu.
Son olarak 3 Ağustos'ta yapılacak eyleme çağrıda bulunan Dilek, "Katledilen, kaçırılan kadınlar için 1 dakikalık sessizlik eylem yapılacak. Bizde saat 11.00 de Anıtpark'ta 1 dakikalık sessizlik eylemimizi gerçekleştireceğiz. Tüm kadınlara, Şengalli kadınlarla aynı duyguları paylaşması açısından eyleme katılmaları çağrısında bulunuyorum" dedi.
(şa-bc/gc)