'Bütün kadınlar çevresini örgütleyip dayanışma ağına katılsın'

09:04

Bêrîtan Elyakut/JINHA

AMED - Soykırım saldırılarına maruz kalan kentler için 5 kadın bir araya gelerek dayanışma ağı oluşturdu. Kadınlar "Direnen her gence her kadına sonsuz borcumuz bulunuyor. Bütün kadınlar çevresini örgütleyip dayanışmaya katılsın" çağrısı yaptı.

Şırnak, Cizre, Yüksekova, Nusaybin ve Sur'da halkın öz yönetim talebine karşı devlet güçleri kentleri havadan bombalamaya varan saldırılar gerçekleştirdi. Tüm ağır silahlarla yakıp yıkılan bölgede halk göçertme politikalarını boşa çıkararak, topraklarını terk etmedi. Halkla dayanışma ise her geçen gün büyüyerek devam ediyor. Diyarbakırlı 5 kadın esnaf ise yaşanan dayanışma için bir araya geldi. Kadınlar ilk olarak çevresinde bulunanlarla dayanışma ağını güçlendiriyor. Ardından ise topladıkları paralarla Sur, Cizre, Şırnak, Nusaybin ve Yüksekova'daki halkla dayanışma ağını genişletiyor.

'Biz bedel ödeyen halka borçluyuz'

Dayanışmayı güçlendirmek için bir araya gelen kadınlar isimlerini vermek istemediklerini belirterek, "Biz burada reklam yapmıyoruz. Halkımız büyük bir vahşetle karşı karşıya bırakıldı. Evleri, canları bir bir yitirildi. Bugün biz evimizde rahat oturuyorsak her şeyi onlara borçlu olduğumuzu unutmamalıyız. Gencecik insanlar halkların birlikte ve özgür yaşamaları için canlarını ortaya koydu. Kimse 'elimizden bir şey gelmiyor' dememelidir. Biz bu gençlere, evini bırakmak zorunda olan halka ve kadınlara borçluyuz. Sur'da, Cizre'de, Gever'de, Nusaybin'de direnen her gence her kadına sonsuz borcumuz bulunuyor. Bugün bu vahşeti ortadan kaldırmak için sürecin bir köşesinden tutmazsak eğer vicdanımızı kaybederiz" diye konuştu.

'Her kadın çevresini örgütleyip dayanışma ağını büyütmeli'

Kadınlarla bir araya gelerek büyük bir dayanışma ağı oluşturduklarını dile getiren Meryem, dayanışmayı büyütecek olan en büyük gücü kadınların oluşturacağını söyledi. Kadınların her direnişte öncülük misyonu yüklendiğine değinen Meryem, Kürt halkına yaşatılan katliam politikasına karşı kadınların birliktelik ruhuyla cevap vermesi gerektiğini kaydetti. Kadınların erkeklere oranla daha çıkarsız bir ruh haliyle yaklaştığına dikkat çeken Meryem, "Biz kadınlar duygusallığımızı asla kaybetmemeliyiz. Erk zihniyet çıkar amacı güderek bugünlere gelmiştir. Bizler çıkarlarımızı bir kenara atmalıyız. Bugün Sur'da, Gever'de, Şırnak'ta ve Nusaybin'de yaşananların yarın bizim evimizin önünde yaşanmayacağının garantisi yoktur. Eğer biz dayanışmayı büyütmezsek vicdanımıza hesap veremeyiz. 5 kadınla elimizden geldiğince bir şeyler yapmaya çalıştık. Hala eksikler bulunuyor. Her kadın kendi çevresindekileri örgütlemeli ve dayanışma ağını büyütmelidir" diye belirtti.

'Kadınlar dayanışma ağının öncüsü olmalıdır'

Dayanışma ağının içerisinde yer alan Sevgi de daha önce yaşanan savaşın sıcaklığını bu kadar yakından hiç hissetmediğini dile getirerek, ilk kez bir savaşın vahşetiyle yerinde otururken kendisinden nefret ettiğini söyledi. Sevgi, "Bir savaş düşünün birileri biz özgür bir dünya da yaşayalım diye bedenlerini ölüme yatırdı. Bizler ise evimizde oturarak onların gidişine seyirci kaldık. Bu durumu vicdanım kabul etmedi. Sevgi evrensel olmalıdır. Burnumuzun dibinde ölümler, katliamlar, göçler olurken sessizce kimse evinde oturmamalıdır. Herkes elinden geldiğince bu dayanışma ağına ortak olmalıdır. Kadınlar bu dayanışma ağının öncülüğünü yüklenmelidir" dedi.

En fazla çocuk bezine ihtiyaç var

Kadınlar topladıkları paralarla, kadın pedi, çocuk bezi, ıslak mendil, kuru gıda, temizlik malzemeleri, yağ, zeytin gibi birçok malzeme aldı. Kadınlar en fazla ihtiyacın ise, çocuk bezi, ıslak mendil, kuru gıda olduğunu belirtti.

(şa/gc)