Avukatlardan Abdullah Öcalan için harekete geçme çağrısı
14:54
JINHA
İSTANBUL - PKK Lideri Abdullah Öcalan'la görüştürülmemelerine ilişkin basın toplantısı düzenleyen Asrın Hukuk Bürosu avukatları "İmralı hakkında sesimizi yükseltmenin demokratik taleplerimizi de yüksek sesle dillendirmek anlamına geleceğini belirtiyor, çözümden yana olan her birey ve kurumu Sayın Öcalan hakkında sağlıklı bilgi alıncaya kadar harekete geçmeye çağırıyoruz" dedi.
Asrın Hukuk Bürosu avukatları, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 27 Temmuz 2011 den bu yana görüştürülmemelerinden dolayı İnsan Hakları Derneğinde (İHD) basın toplantısı düzenledi. Gerçekleştirilen basın toplantısına Abdullah Öcalan'ın avukatları, HDP İstanbul İl Örgütü, Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi, Tutuklu Aileleri ile Dayanışma Derneği katıldı. Katılımcılar adına basın açıklamasını okuyan Asın Hukuk Bürosu avukatı Cengiz Çiçek, PKK Lideri Abdullah Öcalan ile 27 Temmuz 2011 tarihinden bugüne kadar görüşemediklerini ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası İmralı adasına dair kaygılarının olduğunu söyledi.
'İletişim mahrumiyeti işkencedir'
Cengiz, avukatları olarak 5 yıldır Abdullah Öcalan ile görüşmediklerini belirterek, "Bugün 27 Temmuz, kendisini demokratik hukuk devleti olarak tanımlayan bir ülkede, eşine rastlanmamış bir şekilde tam beş yıldır Sayın Abdullah Öcalan avukatları ile görüştürülmemektedir. Beş yılık bu hukuksuz ve fiili yasak hali, tecrit içinde tecrit diyebileceğimiz bir yaklaşımdır. Tek kişi üzerine kurgulanmış bir ada hapishanesi dizaynı kendi başına katlanılması zor bir tecrit hali iken üzerine avukat, aile, ziyaretçi ve iletişim haklarından mahrum bırakılmak tek kelimeyle işkencedir" diye konuştu.
'Politikanın adı rehine politikası'
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki iktidar uygulamalarının, gelinen aşamada kabul edecekleri bir durum olmadığını söyleyen Cengiz, 2011' den bugüne Abdullah Öcalan'ın yasal haklarının tamamen askıya alındığını ve dış dünya ile bağlarının koparılması hedeflenen bu politikanın adının 'rehine politikası' olduğunu belirtti. "17 yıllık İmralı tecrit uygulamalarıyla görüldü ki, müvekkilimiz devletin elinde yasalar bağlamında bir mahpus değil, her anı intikam almaya, yakınları ve sevdiklerine eziyet çektirmeye dayalı ve politik tercihlere göre kendisine davranılan bir rehindir" diyen Cengiz, "Artık siyasi iktidarın da bu açık gerçeği sağa sola bükmeden ya açıktan ilan etmesi ya da derhal bu hukuk oyunundan vazgeçmesi gerekmektedir. İmralı' da hukuk askıdadır, insan hakları insanlık onuru askıdadır" şeklinde konuştu.
'Ziyarete izin verilmelidir'
"Her ne kadar müvekkilimizin sağlık durumunun iyi olduğu yönünde haberler servis edilse de bu türden dolayı bilgilerle tatmin olmamızı kimse bizlerden beklememelidir" diyen Cengiz, "İktidar yetkililerin ağzından ifade edecek olursak bu kadar ' ihanet şebekelerinin' kol gezdiği bir ortamda kime nasıl güvenelim? Beştepe'nin, Genelkurmay karargahının merkezine sızma kabiliyeti gösterenlerin İmralı'ya sızma olasılığı olmadığını düşünmek mümkün müdür? Dolayısıyla defaatle belirttiğimiz gibi müvekkilimiz Sayın Abdullah Öcalan ve diğer müvekkillerimizin can güvenliğinden emin olabilmemiz için biz avukatlarının, aile üyelerinin ya da bağımsız bir heyetin ivedilikle İmralı adasını ziyaretine izin verilmelidir" dedi.
Cengiz, son olarak demokratik kamuoyuna çağrıda bulunarak şunları söyledi: "İmralı hakkında sesimizi yükseltmenin demokratik taleplerimizi de yüksek sesle dillendirmek anlamına geleceğini belirtiyor, çözümden yana olan her birey ve kurumu Sayın Öcalan hakkında sağlıklı bilgi alıncaya kadar harekete geçmeye çağırıyoruz."
(ga/ck/dk)