JINHA

AMED - Darbe girişimi sonrası Alevi mahallelerine yönelik saldırıların, tarihten bu yana gelen zihniyetin ürünü olduğunu belirten Diyarbakır Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Cemevi'nden Nurşen Akbal, saldırılara karşı birlikte Alevilerin ve Kürtlerin birlikte mücadele etmesi çağrısında bulundu.

Darbe girişiminin gerçekleştiği 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı ve Başbakan tarafından yapılan "sokağa çıkma" çağrısının ardından ve takip eden günlerde Alevi ve Kürtlerin yoğun yaşadığı mahallelere yönelik saldırı girişimleri yaşandı. İstanbul'da Gazi Mahallesi'ne giren silahlı grubun ardından Malatya'da ve Hatay'ın Armutlu ve Sümerler mahallelerinde provokasyon girişimlerinde bulunuldu. Alevi yurttaşlar ise herhangi bir saldırıya karşı özsavunmalarını alacaklarını söyledi. Darbe girişimi öncesinde de Maraş merkez Dulkadir ilçesine bağlı Terolar köyünde AFAD kampı yapımına karşı halk nöbete başlamıştı. Halk kampa 'sığınmacı' adı altında DAİŞ çetelerinin yerleştirileceğini, asimilasyon amaçlı yapılmak istendiğini söylemişti.

'Saldırılara asla boyun eğmedik'

Türkiye'de meydana gelen her olayda Alevilerin "günah keçisi" seçildiğini ve saldırılara maruz kaldığını ifade eden Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Cemevi yönetiminden Nurşen Akbal, baskılara karşı direndiklerini ve direnmeye de devam edeceklerini vurguladı. Din kullanılarak Alevilere yönelik saldırıların gerçekleştiğini, eskiden de Alevilerin bu tür saldırılara ve hatta katliamlarla yüz yüze kaldığını hatırlatan Nurşen, "Ama bu saldırılara karşı hiç bir zaman boyun eğmedik, eğmeyeceğiz de. Bizler bu saldırı ve tehditlerden sonra kurumlarımızın alacağı kararları bekliyoruz" dedi.

'Alevilerin talepleri hiçbir zaman karşılanmadı'

Darbe girişimi öncesinde de önce mültecilere vatandaşlık verilmesi ve Alevi yurttaşların yaşadıkları yerlere hükümet tarafından DAİŞ kampı kurma planlarına değinen Nurşen "Hemen hemen 3-4 yıldır Suriye'de bir savaş yaşanıyor. Ama bu savaşın enkazını Türkiye yaşıyor. Asırlardır Türkiye'de Alevilerin vatandaşlık hakları dolayısıyla bazı istekleri var. Ama bunlardan hiçbiri karşılanmadı" dedi. Bu taleplerin en önemlilerinden birinin de cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi olduğunu hatırlatan Nurşen, yine din derslerinin zorunlu olmaktan çıkarılması gibi önemli taleplerini sıraladı. Ancak yıllardır bu taleplerin karşılanmadığını, her zaman asimilasyon politikalarıyla karşı karşıya olduklarını ifade etti.

'Darbeye karşıtlık adı altında Alevilere saldırı'
15 Temmuz akşamı darbe girişimi sonrasındaki saldırılara değinen Nurşen, "Şimdi de bizi yıldırmak için hükümet kendi yaptığı planlarla halkımızı provake etmek istiyor. Faşist zihniyette bulunan insanlar sokaklara çıkarak bu darbeye karşı çıkmak adı altında Alevi ve Kürt kesimin yoğunlukta olduğu mahallelere saldırdılar. İstanbul'da Gazi Mahallesi, Malatya'da Paşa Konağı Mahallesi bunların en iyi örnekleridir. Eskiden olduğu gibi yine ortaya çıkan dinci ve yobaz grup dini kullanarak din adı altında muhaliflere saldırılar gerçekleştiriyor" dedi.

'Alevileri göçertmek istiyorlar'

Nurşen bu saldırıların devletin gözü önünde onların desteği ile yapıldığını ifade ederek, tarihten bu yana Alevilere saldıran faşist zihniyetin değişmediğini dile getirdi. "Eskiden kapılara çarpı işareti koyup teşhir eden zihniyet bugün daha kötü şeyler yapıyor" diyen Nurşen, Alevilerin göçertilmesi ve asimile edilmesiyle tek tip toplum yaratılmak istendiğine vurgu yaptı. Bu saldırılara karşı direndiklerini ve duyarlı olmaya devam edeceklerini söyleyen Nurşen Kürt ve Alevi yurttaşlara birlik olma çağrısı yaptı. Nurşen Türkiye ve Ortadoğu'da Kürtlerle birlikte bir yaşam mücadelesi verdiklerini ekleyerek şu çağrısı yaptı: "Gazi'de onlara karşı durduk, kimseyi oraya sokmadık. Yine Malatya'da Paşa Konağı'nda halk direndi ve orada da kimseye izin vermedi. Genel merkezin alacağı kararlar eşliğinde bizler de eylemlerimize başlayacağız bu yapılanlara sessiz kalmayacağız. Biz Aleviler olarak yapılan her şeye karşı hazırlıklıyız. Ama yapılan bu saldırı ve provake etmelere karşı Alevi yurttaşlara duyarlı olma çağrısında bulunuyorum."

(mm-be/gc)