'Kadınlar Önderlikle doğru yoldaşlık yapmalı'

09:00

Çiğdem Zeylan/JINHA

DÜSSELDORF - PKK Lideri Abdullah Öcalan ile tanışan ve onun kadın özgürlüğüne verdiği değerden çok etkilenen 76 yaşındaki Asya Reşîd, tüm kadınların onun özgürlüğüne kilitlenmesini isteyerek, "Önderlik nasıl kadınları kendisine yoldaş olarak kabul ettiyse, kadınlar da önderlikle doğru yoldaşlık yapmalıdır" diyor.

Dört yıl önce DAİŞ çetelerinin ve devletin saldırıları sonucu Efrin'den göç etmek zorunda kalan 76 yaşındaki Asya Reşîd, Avrupa'ya bir türlü adapte olamadığını ve bir gün mutlaka evine döneceğini söylüyor. Oğlu Fevzî'yi özgürlük mücadelesinde kaybeden Asya, Dayika Fewzî olarak tanınıyor. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ı 1991 Newroz kutlamaları sırasında gittiği Mahsum Korkmaz Akademisi'nde gördüğünü anlatan Asya, "Sonrasında Efrîn'de bir militan gibi kitle çalışması yürüttüm" diyor.

'Kürdistan kadınların, erkekler sizi hep geriden takip edecek'

Abdullah Öcalan'ın kadına yaklaşımının kendisini çok etkilediğini ifade eden Asya, onunla ilgili bir anısını şöyle paylaşıyor: "Başkan bizimle toplantı yapmak istiyordu, ancak bulunduğumuz yer pek güvenli değildi. Bize 'Etrafımız düşmanlarla çevrili, başka yerde toplantı yapacağız' dedi. Biz Önderliğe doğru gidince bütün kadınlar ona doğru çok hızlı bir şekilde yürüdü. Erkekler arkadan çok yavaş geliyordu. Önderlik bize dönerek 'Gelin, Kürdistan kadınlarındır, onlar hep sizi geriden takip edecek' dedi."

'Oğlum sen de katıl dedim'

Kürt özgürlük mücadelesinden çok etkilendiğini ve bu yüzden oğlunun da katılmasını istediini anlatan Asya şöyle devam ediyor: "Önderliğin yanına gittiğimde silahlı gerillalardan çok etkilenmiştim. O dönemlerde oğlum milis olarak çalışıyordu. Geri geldiğimde ona dedim ki 'sen de git katıl, o gençlerin aldığı silahı sen de al. O da kendisini zaten buna hazırlamıştı. Bana 'anne, sen de benim çalışmalarımı devam ettir' dedi."
Asya, Baas rejiminin baskılarından dolayı 2012 yılında ülkesinden ayrılmak zorunda kalmış. Geldiği günden itibaren geri dönme planları yaptığını ancak DAİŞ'in saldırıları da şiddetlenince evine geri dönemediğini anlatıyor.

'Şu anki konumda olsaydık...'
Rojava Devrimi'nin başlangıç yıllarında tecrübesizlikten kaynaklı çok bedeller ödendiğini ve binlerce ananın yüreğinin yandığını ifade eden Asya, "Biz şu anki konumda olsaydık, inanıyorum ki hiç kayıp vermezdik. Şimdi bütün halk devrime tüm gücü ile inanıyor ve katılıyor" şeklinde dile getiriyor.

'Çözüm üreten kadın her zaman kazanır'

Asya, Kürtlerin bugünkü başarısını ise kadınların devrime katılımına bağlıyor ve şöyle diyor: "28 Kürt isyanından bahsediliyor, PKK isyanı 29'uncusudur. Onlar neden kaybettiler? Çünkü kadınsız isyanlardı ya da kadının rolü çok azdı. Ama PKK isyanında kadın var, başarısı bundandır. Çözüm üreten kadın her zaman kazanır. Önderlik nasıl kadınları kendisine yoldaş olarak kabul ettiyse, kadınlar da önderlikle doğru yoldaşlık yapmalıdır."

'Temiz yüreğimizi önderlik için örgütlemeliyiz'

Sözü Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride getiren Asya, Kürt kadınlarının bütün çalışmalarını onun özgürlüğüne kilitlemesini, bu konuda inisiyatif almasını istiyor ve şu tavsiyelerde bulunuyor: "Önderlik kadınlar için 'onlar çok temizdir' derdi. Bu temiz yüreğimizi önderlik için örgütlemeliyiz. Fırsatlarla dolu bir çağdayız. Önderlik esir düştükten sonra bazı kadınların özgürlük hayali kalmadı. Oysa biz kadınların ve önderliğin özgürlük hayalleri çok güçlüdür, kolay kolay yıkılmamalıdır."

'Mücadele etmeseydim, çoktan yatalak olmuştum'

Avrupa'da evlerinden çıkmayan anneleri de eleştiren Asya ana, "Gençler dağlarda ve şehirlerde mücadele yürütüyorsa, biz analar da birçok şey yapabiliriz. Evimizde oturmamalı, her yerde mücadelemizi ve önderliği anlatmalı ve sürekli eylemler yapmalıyız. Yaşam bir bütündür ve her yer eylem alanıdır. Ben eğer bu mücadelenin içinde olmasaydım, şimdi çoktan yatalak olmuştum. Bize canlılık ve ruh katan özgürlük mücadelesidir. Elbette ki savaşı istemiyoruz, her şeye rağmen barıştan yanayız" diyor.

'Kürdistan bizim evimiz'

Her zaman özgür bir Kürdistan'ı hayal ettiğini ve bu umudunu koruduğunu ifade eden Asya, bunun "inşallah" demekle olamayacağını, çalışmakla kazanılacağını vurguluyor. Asya, sözlerini "Önderlik kızıyordu bize. 'İnşallah demeyin, çalışın ki eviniz, yani Kürdistanınız olsun' diyordu. Gerçekten de Kürdistan evimizdir ve o evimizde bir gün huzur içinde hep beraber oturacağız' diyerek noktalıyor.

(gc)