JINHA

ANKARA - 15 Temmuz'da yaşanan 'darbe girişimi'nin ardından ilan edilen OHAL ile PKK lideri Abdullah Öcalan'ın tecrit koşullarına ilişkin basın açıklaması yapan Barış Anneleri, "Darbe girişimi devlet içindeki güçlerin iktidarı ele geçirme olayıdır" diyerek Abdullah Öcalan'ın ağır tecrit altında olduğunu ve sağlığı konusunda endişe duyduklarını belirtti.

15 Temmuz'da TSK'nin içerisindeki bir grup tarafından 'darbe girişimi'nde bulunulmuş, ardından MGK toplanmış ve OHAL kararı alınmıştı. OHAL kararı dün AKP ve MHP'nin oylarıyla kabul edilerek meclisten geçti ve yasalaştı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi'nde bir araya gelen Barış Anneleri de, konuya ilişkin basın açıklaması yaparak 'Darbelere, savaşlara herkes dur demeli' çağrısı yaptı.

'Öcalan 'darbe girişimi' olabileceğini söylemişti'

Barış Anneleri adına söz alan Yıldız Bahçeci 'darbe girişimi'nin ardından PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın hayatından ve sağlığından duydukları endişelerin arttığını belirtti. Yıldız, ''Abdullah Öcalan'ın sağlık durumundan dolayı kaygı duyuyoruz. Türkiye'deki darbe girişimi 7 haziran öncesinden belliydi, olmuştu ama üstü kapalıydı. 2013'te Sayın Öcalan zaten söylemişti. 'Eğer Türkiye'de sağlıklı bir barış olmazsa onurlu bir barış olmazsa Türkiye her zaman darbe girişimleriyle karşı karşıya olacaktır.' Söylediklerinin hepsi çıktı" dedi.

'Bu savaşlara artık herkes dur desin'

15 Temmuz'da Ankara'da patlayan bombaların ve kalkan uçakların Kürdistan'da 40 yıldır yaşandığını vurgulayan Yıldız, "Biraz empati kuralım. Kürdistan'da yaşayan o insanları duyalım. Oradaki insanlar 35 yıldır, 40 yıldır adı konulmamış bir savaş yaşıyorlar. Bu savaşlara artık herkes 'dur' desin. Savaş herkesi acıtıyor, her yerde yıkımlar yapıyor" diye konuştu.

Abdullah Öcalan'ın özgürlüğüne kavuşmadığı sürece bu ülkeye özgürlüğün gelmeyeceğini kaydeden Yıldız, "Abdullah Öcalan'ın darbe girişimleri olabileceği öngörüsü dinlenseydi bugün bu olaylar, katliamlar yaşanmazdı" dedi.

'Sivil darbe devam ediyor'

Daha sonra Barış Anneleri adına Songül Çelik açıklama yaptı. Şu anda bir kaos ortamında yaşadığımızı söyleyen Songül, ''8 Haziran'da zaten sivil bir darbeye uyandık. Bu sivil darbe devam ediyordu. Özellikle HDP mitinginde yapılan katliam, Suruç katliamı, Ankara Gar katliamıyla devam ediyordu bu sivil darbe. Bu yaşanan kendi aralarındaki iktidarı ele geçirme savaşıdır. Biz sivil darbeye de askeri darbeye de karşıyız. Bunun acısını en çok çeken Alevilerdir, Kürtlerdir, ötekilerdir" dedi.

'Bu ülkede tek halk yaşamıyor'

Yaşanan darbe girişimini AKP'nin kendi lehine çevirdiğini dile getiren Songül, ''Şu anda askeri darbeden daha kötü bir durum yaşanıyor. Ülkenin bütün kurum ve kuruluşları boşaltıldı. AKP kendinden olmayan herkesi tasfiye ediyor. AKP hükümeti ve Tayip Erdoğan biraz daha ömrünü uzatmaya çalışıyor. Bu ülkede halkların talepleri var. Ama bu görmezden geliniyor ve hala tek vatan tek millet politikası izleniyor. Bu ülkede tek halk yaşamıyor" diye konuştu.

'Demokrasi bloğunu genişletelim'

Sokaklarda linç edilen askerlerin dün Kürdistan'da katliam yaparken övüldüğünü ve madalyalar takıldığını vurgulayan Songül, son olarak şunları kaydetti: ''Şimdi kendisine karşı olunca kötü oldular. iktidarda kalabilmek için halkları birbirine kırdırıyorlar. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin askıya alacaklarını da açıkladılar. Zaten insan hakları açısından sıkıntılı bir ülke. On yıllardır Kürdistan'da hep OHAL'ler, sıkıyönetimler var. Kürt sorunu çözülmedikçe bu ülkeye barış ve demokrasi gelmez. Bunun içinde tekrar çözüm masasına dönülmesi gerekiyor. Demokrasiden yana olan herkese çağrımızdır, gelin demokrasi bloğunu genişletelim.''

(de-mc/sy)