'Ayfer'in hayalinin ve mücadelesinin mirasçısı olduk'
09:55
Beritan Canözer / JINHA
AMED - Kadın intiharlarını araştırmak için gittiği İran'da rejim güçleri tarafından katledilen gazeteci Ayfer Serçe'nin (Şilan Aras) katledilişinin üzerinden 10 yıl geçti. Ayfer'in kadın gazetecilere vasiyetini yerine getirenler "Onun hayalinin ve mücadelesinin mirasçısı olduk" diyor.
Özgür basın geleneğinin öncülerinden olan gazeteci Ayfer Serçe (Şilan Aras), 10 yıl önce kadın gazetecilerin bir ajans kurmasını istemiş, kadın gazetecilere onun mirasını devralacak bir sorumluluk yüklemişti. Kadın özgürlüğünü hayatının merkezine koyan Ayfer, yine bu uğurda haber yapmak isterken yaşamını yitirdi. İran'da 2006 yılında kadın intiharlarını araştırmak isteyen Ayfer rejim güçleri tarafından 23 Temmuz 2006'da katledildi. Uzun süre Kürt basınında çalışan Ayfer'in hayali bir kadın basın ağının oluşmasıydı. Ayfer'in hayali 2012'de kurulan JINHA ile somutlaştı.
'Kadın renginin açığa çıkmasında etkisi çok oldu'
Ayfer'in hayalini gerçekleştiren kadın gazeteciler, onun kadın mücadelesini büyütme sözü veriyor. Dicle Haber Ajansı (DİHA) editörü Pınar Ural, Ayfer'in yalnızca aile sistemine değil toplumun erk zihniyetine de baş kaldıran ve mücadele eden bir kadın olduğunu belirtti. Ayfer'in yaşamı boyunca gittiği her yerde kadın mücadelesini ve meslek aşkını da kendisiyle götürdüğü vurgulayan Pınar, "Kadın iradesini hiçleştirmeye çalışanlara karşı kadın iradesini savundu. Özgür basında kadın renginin açığa çıkmasında çok fazla emeği ve etkisi oldu. Güçlü yaşam iddiaları vardı ve bu iddiaların peşinden giderken bir takım kadın düşmanlarının hedefi oldu. En son kadın intiharlarını araştırmak için gittiği Rojhilat'ta İran Rejimi tarafından katledildi" dedi.
'Kadın gazeteciliğini güçlendirmeye devam edeceğiz'
Ayfer'in mücadelesinin takipçisi olacaklarını ve kadın gazeteciler olarak onun basına verdiği önemle kalemini yerde bırakmayacaklarını söyleyen Pınar, yapacakları haberler ile kadın iradesini yok sayan sisteme karşı mücadele edeceklerini belirtti. Pınar, kadının iradesinin ve gücünün erk zihniyeti ve iktidarları rahatsız ettiğini dile getirerek, "Kadın gazeteciler var olan erk zihniyeti ve sistemi deşifre etmeye ve onların kadın düşmanlığını gün yüzüne çıkarmaya devam edecektir. Özellikle şuan yaşadığımız süreç özgür basının yaşadığı en zorlu süreçlerden biri ve biz bu süreçte de her şeye rağmen doğruları yazmaya ve Şilan'ın mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz. Gurbetelli'nin, Deniz'in ve Şilan'ın kalemini yerde bırakmayarak haberlerimizi daha güçlü yazarak kadın mücadelesini yürütmeye ve kadın gazeteciliğini güçlendirmeye devam edeceğiz" dedi.
'Kadınlar erk zihniyeti teşhir etmeye devam ediyor'
Ayfer'in yaşam felsefesini her kadın gazetecinin kendi felsefesi olarak benimsemesi gerektiği söyleyen Özgür Gün TV muhabiri Kübra Söylemez, "Şilan bugün erkek zihniyetine darbe yapan bir felsefenin sahibi. Belki de kimsenin aklına gelmeyecek bir kadın haber ajansı onun felsefesi öncülüğünde açıldı ve bu erkek zihniyetine yapılan bir darbedir. Toplumu var eden ve toplumun öncüsü olan silahlardan birini de medya olarak görüyoruz ve belki de Şilan arkadaş bunu fark ettiği için kadın gazetecilik ağının büyümesini istiyordu. Türkiye'de belki hak ihlalleri, kadın cinayetleri had safhada ama Kürt kadınlarının geldiği aşama da artık görülmeyecek gibi değildir. Türkiye'de erk zihniyete karşı Şilan'laşan ruhlar yaptıkları haberler ile erk zihniyetini teşhir etmeye devam ediyor. Her attığımız adımda erk zihniyetin yüzümüze tokat gibi değdiği bugünlerde Şilan'ın ve Şilan gibi olan tüm kadın yoldaşların takipçisi olacağız" ifadesine yer verdi.
'Kadın mücadelesini yaşatmaya devam edeceğiz'
Kadının toplumsal yapısının erk zihniyet tarafından hedef alındığının ancak kadınların bu zihniyete, DAİŞ'e karşı çok keskin bir mücadele verdiğinin altını çizen Kübra, "Türkiye'nin gündemine baktığımız zaman erk zihniyetin kadın kimliği üzerinden kendini nasıl var etmeye çalıştığını ve toplumsallığı nasıl bitirmeye çalıştığını kadına dönük saldırılardan ve söylemlerden görebiliriz. Buna karşı da çözüm tektir. İnsanların bir arada yaşayabilmesi için beraberliğin sağlanması ve eşitliğin sağlanması gerekiyor. Bizler de Şilan'ın ruhuyla o beraberlik için mücadele etmeye ve onun uğruna canından olduğu kadın mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz" diye belirtti.
'JINHA onun hayaliydi'
JINHA editörü Güler Can da Ayfer'in hayali üzerine kurulan JINHA'yı ve basın alanındaki kadın mücadelesini anlatarak, "Yaşamını yitirişinin üzerinden 10 yıl gibi bir zaman dilimi geçti. Ayfer her zaman kadın mücadelesine önem veriyordu ve bu kapsamda kadın intiharlarına dönük bir araştırma yapmak istiyordu. Bunun için gittiği İran'da da rejim güçleri tarafından katledildi. Bu da aslında onun kadın çalışmasına ve kadın mücadelesine ne kadar çok önem verdiğinin en büyük göstergesiydi. Ayfer, bir özgün basın kadın örgütlenmesinin önemine dikkat çekmişti çünkü mevcut basında, medyada aslında cinsiyetçi dil kendini her alanda kendini var etmişti. Bunun için de özgün bir ajansın oluşmasını istiyordu. Bir kadın haber ağının oluşmasını hayal ediyordu ve bu hayalini kendisinden sonra kendisinin mücadelesini devralan kadınlar gerçekleştirdiler" sözlerine yer verdi.
(gc)