Alevi kadınlardan özsavunma çağrısı
09:03
JINHA
İSTANBUL - Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 'demokrasi' için yaptığı çağrıların üzerine sokağa çıkan gurupların Alevi mahallelerine saldırmasını değerlendiren Alevi kadınlar bir daha Çorum ve Maraş katliamının yaşanmayacağının garantisinin olmadığını belirterek, özsavunma çağrısı yaptı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın sokağa çağırdığı kitleler İstanbul, Hatay ve Malatya'da Alevilerin yoğunlukta yaşadığı birçok mahalleye saldırılar gerçekleştirdi. Saldırılara dönük açıklamalarda bulunan Alevi Kadınlar, saldırıların en çok kadınlar açısından zor olduğunu ve yapılmak istenen her katliamın faturasını kadınlara ödetilmek istendiğini belirtti. 17 + Alevi Kadınlar grubundan Ceren Ataş, "Kimse tekrar Maraş Katliamının yaşanmayacağı garantisini veremez" dedi.
Çorum ve Maraş katliamlarında sokağa çıkan kitlenin provokasyon sonucu neler yapabildiğini gördüklerini söyleyen Ceren, "Alevilere bu yüzden kimse paranoyak muamelesi yapmamalıdır. Sosyal medyada dolaşan bir videoda gördük, herkes eylemdeyken bir adam Alevilerin yoğun yaşadığı mahalleyi hedef göstererek 'Paşaköşküne' diye bağırıyor ve insanları oraya yönlendiriyor. O an orada Alevi Mahallesi olduğunu bilen kadar bilmeyen de vardır. O an insanlar her şeyi yapabilir. Zira bu yaşandığı takdirde suçlular cezasız kalacak" şeklinde konuştu.
'En ağır bedelleri kadınlar ödüyor'
Ceren, bu saldırıların kadınlar açısından daha ağır olduğunu ve Maraş'ta kadınların ölü bedenlerine dahi cinsel işkenceler yapıldığını belirterek, katliamlar yaşanmasa bile bulundukları girişimlerden dolayı Alevi kadınların yaşamsal alanlarını zorlaştırdıklarını söyledi. Ceren, "Kadın da erkek de hayatından olabilir; ama kadın yaşasa bile özgür kalamaz. En ağır bedeli kadın öder. Bu bağlamda halkların dayanışma içerisinde olması gerekiyor. Bir tehlike yokken bilgi kirliliği yaratıp Alevileri hedefe koymaktansa daha sağlıklı şekilde dayanışma içerisinde olmalıyız" diye ifade etti.
'Çorum ve Maraş'ta aynı şeyler yaşandı'
17+ Alevi Kadınlar grubundan Eylem Alala da, Türkiye'nin tarihine bakıldığında darbeler bahane edilerek en fazla mağdur edilen ve katledilen kesimin Aleviler olduğunu söyledi. Bu yönelimleri cuma akşamı gördüklerini söyleyen Eylem, "İnsanlar sokağa çıktılar ama daha sonra bunlar Alevilerin yoğun yaşadığı mahallelere saldırılarını yönelttiler. Gazi, Nurtepe ve birçok Alevi mahallelerine saldırdılar. Paşaköşkü'ne yapılan bir çağrı var. Halkı Paşaköşkü mahallesine yönlendirmeye çalıştılar. Açıkçası yapılmak istenen rahatsız oldukları halktan kurtulmaya çalışmaktı. Bizi katlederek mahallelerimizden çıkarmak istediler. Bunun başka bir açıklaması yok bana göre. İnsanları yıldırmaya çalışıyorlar. Bunlar Çorum ve Maraş ta da yaşandı" dedi.
Özellikle kadınlara yönelik baskıların daha fazla olduğunu ifade eden Eylem, darbe girişiminin hemen ardından Trabzonspor yöneticisi Veysel Taşkın'ın asker eşlerinin ganimet olduğuna yönelik attığı Tweetde nasıl bir zihniyetin saldırdığının ortada olduğunu söyledi. Eylem, "Bu kimin veya ne için söylendiğinin bir önemi yok aslında. Sözlerin bir kadın için kullanılması çok seviyesizce. Bu olayın en somut halini gün içinde hemen yaşadık sokakta taciz etmek, söz söylemek haklarıymış gibi bir yaklaşım içinde bir erk ve eril zihniyeti mevcut. O kadar meşrulaştırdılar ki şuan yapacakları yapmak istedikleri Alevi mahallelerine girip orada ki kadınları taciz tecavüz edip katletmek" şeklinde konuştu.
'Özsavunmayı güçlendirmek zorundayız'
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı'nın yaptığı bireysel silahlanmaya yönelik açıklamaları da hatırlatan Eylem, silah kullanımına karşı olduklarını ve Alevilerin ölümden savaştan asla yana olmadıklarını belirtti. Eylem, Türkiye'nin durduğu bu noktada ise mecburen Alevilerin de özsavunmalarını almaları gerektiğini belirterek ederek sözlerine şöyle devam etti: "Bizim kendi güvenliğimizi sağlayabilmemiz için özsavunmayı gerçekleştirmemiz gerekiyor. Hiçbir alakası olmayan mahallelere gidilmesi için çağrı yapılıyor. O mahallelerde bir katliam da yapılabilirdi. Fakat mahallelinin tepkisini alınca geri gitmek zorunda kaldılar. Özsavunmayı güçlendirmek zorundayız. Biz kadınlar her alanda mücadele etmeye devam edeceğiz."
(ga/ck/dk)