JINHA

HABER MERKEZİ - Darbe girişiminin ardından yazılı bir açıklama yapan KJK Koordinasyonu, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın darbe mekaniğinin devreye girmesi noktasında uyarıcı olduğunu belirterek, "Bu açıdan tüm kadınlar, halkımız, tüm dostlarımız Önderliğimizin durumunun net anlaşılması için bu süreçte sürekli eylem halinde olmalıdır" dedi.

Komalên Jinên Kurdistan (KJK) 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin ardından yaşanılan süreçlere dair yazılı bir açıklama yaptı. Darbe girişimini Tayyip Erdoğan'ın 'saray' politikalarının sonucu olarak değerlendiren açıklamada darbe girişimi sonrası yaşanan durumları güncel gelişmeler ve sonuçlar üzerinden tartışmak yerine tarihsel, sosyal, psikolojik nedenlerine bakmak gerektiği belirtildi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın darbe mekaniğine karşı çözümlemelerine yer veren açıklamada Öcalan'ın yaşamının savunulması noktasında en üst boyutta bir duyarlılık, hassasiyet göstermesi gerektiğini de vurguladı.

'Önderimiz uyarmıştı!'

Türkiye cumhuriyetinin kuruluş tarihinin darbeler ve darbe girişimleri ile dolu olduğu hatırlatılan açıklamada, farklılıkların yok edilmesi zihniyetinin esas alındığı ifade edildi. Bu nedenle Kürtler, Ermeniler, Aleviler ve ezilenlerin soykırım kıskacına tabi tutulduğunu belirten KJK Koordinasyonu açıklaması şöyle devam ediyor: "Esasında önderimiz Abdullah Öcalan barış ve müzakere sürecinde gerçekleşen tüm görüşmelerde sürekli olarak bu konuda uyarmış, Kürt sorunu demokratik ve barışçıl yollardan çözülmezse darbe mekaniğinin sürekli olarak devrede olacağını, aktifleşeceğini ve bunun Erdoğan'ın tasfiyesi ile sonuçlanabileceğini belirtmiş, bu siyasetin kof ve etkisiz kalacağını tespit etmiştir. Erdoğan'ın Kürtleri inkar ve imha ederek başkanlık sistemini getirme hayaline karşılık Kürtler kendilerine karşı uygulanan soykırım politikalarına büyük bir direniş ile cevap verdiler. Önderimiz Abdullah Öcalan'ın ve gerillanın öncülüğünde teslim olmadılar ve tüm halkımızı kapsayacak katliamları durdurmayı direniş politikası ile boşa çıkardılar."

'Darbenin ortak hedefi Öcalan'ın düşünceleridir'

Kürt halkının direnişine ve özel savaş yöntemlerine karşı gösterdiği iradeye de değinen açıklamada, "15 Temmuz darbesi esasen yenilgili Türk ordusunun kendi egemenlerine yönelmesidir" denildi. PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın siyasal, sosyal gelişmeleri değerlendirme biçimi, Ortadoğu'da yaşanan sorunların çözümüne ilişkin geliştirdiği demokratik ulus, demokratik özerklik çözümünün doğruluğunun bir kez daha ortaya çıktığını belirten açıklamada, "Türkiye de son dönemde yapılan sivil darbe ve başarısızlıkla sonuçlanan 15 Temmuz darbesinin ortak hedefi önderimiz Abdullah Öcalan'ın düşünceleridir. Bu düşüncelerin pratikleşme düzeyidir. Bu yönü ile de önderliğin yaşamı, güvenliği, sağlığı sürekli bir tehdit halindedir. Önderliğimiz sürekli sistematik olarak yaşamı açısından bir tehdit altında iken en son yapılmak istenen askeri darbe girişimi ile de yaşanan bu tehlikenin boyutu daha üst boyutlara tırmandırılmak istenmiştir" ifadeleri yer aldı.

"Bu açıdan tüm kadınlar, halkımız, tüm dostlarımız Önderliğimizin durumunun net anlaşılması için bu süreçte sürekli eylem halinde olmalıdır" şeklinde sürdürülen açıklama, kadınların, Kürt halkını, Aleviler ve tüm ezilenlerin bu süreç içerisinde Öcalan'ın yaşamının savunulması noktasında en üst boyutta bir duyarlılık, hassasiyet göstermesi gerektiğini de vurguladı.

'Özgürlük ve demokrasiyi nasıl kazanacağız'

"Tüm halkımız kadınların ve gençlerin öncülüğünde önderlik etrafında güçlü bir birlik çemberiyle sürekli bir ayaklanma ruhu içinde olabilmelidir" diye devam eden KJK Koordinasyonu şunları belirtti: "Gerilla kendi üzerine düşeni büyük bir fedakarlık ve cesaret ile yerine getirmektedir. Bunun tamamlanması gerekir. Kadınlar, gençler, halkımız, tüm dostlarımız bu temel de yaşanan siyasal gelişmeleri güçlü bir şekilde okuyarak direnişi ve yaşamın her alanında devrime katılımı yükseltmelidir. Herkes yapabileceklerinin en azamisini yapmalıdır. Şimdiki katılım ve duruşumuz tarihidir ve önümüzdeki günleri, yılları ve halklarımızın, ezilenlerin kaderini belirleyecek bir karakterdedir. Erdoğan'ın ne yaptığına değil, biz nasıl mücadele edeceğiz. Özgürlük ve demokrasiyi nasıl kazanacağız? Bunun tutumu ve duruşu içinde olabilmeli ve sürekli bunu örgütlemeli ve geliştirmeliyiz. Önderlik ve gerilla mücadelesi, şehitlerimiz etrafında yekvücut olmamız, direnişimiz, önderlik düşünceleri etrafında yaşamımızın tüm boyutunu inşa etmemiz bize tarihi başarıların yolunu açacak ve daha güçlü kazanımlara doğru götürecektir. Başarı direnenlerin ve kendi sistemlerini bu kaos ortamında kurabilenlerin olacaktır. Bu temelde zafer kadınların ve Kürt halkının olacaktır."

(ck/dk)