İHD bölge raporu: 6 ayda 27 kadın katledildi
15:04
JINHA
AMED - İHD Diyarbakır Şubesi Kürdistan'da 2016 yılının ilk 6 ayında yaşanan hak ihlalleri raporunu açıkladı. Rapora göre, 6 ayda aile içi şiddet sonucu ve toplumsal alanda 20 kadın katledilirken, 7 kadın da intihara sürüklendi. 6 ayda, 5 çocuk katledildi, 4 çocuk intihara sürüklendi, 67 çocuk ise cinsel istismara maruz kaldı.
İHD Diyarbakır Şubesi'nde yapılan basın toplantısı ile 2016 yılının ilk 6 ayında yaşanan hak ihlalleri bilançosu açıklandı. Türkiye ve Kürdistan illerinde yaşanan hak ihlallerinde binlerce sivilin yaşamını yitirdiğini ifade eden İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, bu ihlallerin takipçisi olacaklarını ifade etti. Raci, askeri darbelerin, toplumsal yaşamın hafızasından etkileri hala geçmemişken ve gerçek bir yüzleşmesi sağlanmamışken, yeni bir askeri darbe girişiminde daha bulunulduğunu belirterek, darbeleri kabul etmeyeceklerini ifade etti.
'Ölüm cezası yaşam hakkı ihlalidir'
Darbe girişiminin operasyonları kapsamında binlerce kişinin gözaltına alındığını belirten Raci, "Ancak gözaltına alınanlar ile ilgili medyaya yansıyan haber ve görüntüler kaygı vericidir. Yüzlerinde ve vücutlarında fiziksel şiddetin kanıtı olan yara izleri ve berelenmeler bulunan, ters kelepçelenmiş, çıplak vaziyette tutulan, yüzükoyun yere yatırılmış ya da bir samanlıkta oturtulmuş onlarca kişinin fotoğrafları hiçbir sakınca görülmeden medya tarafından yayınlanmaktadır. Bu görüntü ve haberler, gözaltına alınan kişilerin işkence ve kötü muamele uygulamalarına maruz kaldığını göstermektedir. Hiç kimse, hiçbir şekilde işkence ve kötü muameleye maruz bırakılamaz. İşkence, anayasa ve uluslararası sözleşmelerle, mutlak olarak yasaklanmıştır. Bizler insan hakları savunucuları olarak, bu tartışmaları kaygı ile karşılamaktayız ve ölüm cezasının yaşam hakkının ihlali olduğunu bir kez daha belirtmek istiyoruz. Devlet yetkililerine de, taraf olduğu uluslararası normlara göre hareket etme çağrısında bulunuyoruz" ifadesinde bulundu.
'Bağımsız bir heyet İmralı Cezaevine gitmeli'
Toplumsal barış umutlarının tükendiği olağanüstü bir zaman diliminden geçildiği ifade eden Raci, "Çatışmalı ortamının yeniden başlamasının miladı olarak görülen 24 Temmuz 2015 tarihinden bu yana, güvenlik mensubu ve örgüt militanı yüzlerce kişinin yanı sıra, çatışmalar sırasında yüzlerce sivil yurttaş yaşamını yitirdi. Demokratik bir toplum inşa etmenin ve sorunları çözüme taşımanın tek yöntemi diyalogtur, müzakeredir diyoruz" diyerek PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin de biran önce kaldırılması gerektiği vurguladı. Raci, PKK Lideri Abdullah Öcalan'ın toplumsal barışın yeniden zemin bulmasına katkı sunacak çabalarından yararlanılması gerekildiğine dikkat çekerek, "Sürecin önemli bir aktörü olması sebebiyle kendisine çalışabileceği koşullar oluşturulmalıdır. Ayrıca, darbe girişimi ile birlikte Sayın Öcalan'ın güvenliğinin tehdit altında olduğuna ilişkin iddialar gündeme gelmekte, ancak bu konuda devlet yetkililerinin yapmış olduğu açıklamaların kamuoyunu tatmin edici nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, bağımsız bir heyetin İmralı Cezaevine giderek tespitlerde bulunmasına imkan verilmesi çağrısında bulunuyoruz" sözlerine yer verdi.
Raci daha sonra raporda yer alan bilgileri şöyle aktardı:
*2016 yılının ilk 6 ayında meydana gelen silahlı çatışma ortamında bölgemizde, 261 güvenlik görevlisi yaşamını yitirmiş ve 621 güvenlik görevlisi de yaralanmıştır. 407 örgüt militanı yaşamını yitirirken, 11 örgüt militanı ise yaralanmıştır. Operasyon sırasında yaşanan çatışmaların ortasında kalan 23 sivil yurttaş yaşamını yitirirken, 23 yurttaş da yaralanmıştır.
*9 kişi PKK militanları tarafından alıkonulurken, güvenlik birimlerine yönelik gerçekleştirdiği bombalı saldırılar sırasında ise, 32 sivil yurttaş yaşamını yitirmiş, 172 sivil yurttaş ise yaralanmıştır. Bölgemizde, çoğunluğu sokağa çıkma yasakları süresi içerisinde olmak üzere 296 kişi, güvenlik güçleri tarafından açılan ateş sonucu yaşamını yitirmiş, 110 kişi ise yaralanmıştır. Güvenlik güçleri tarafından 60 toplumsal gösteriye müdahalede bulunulmuş ve gerçekleşen orantısız müdahalelerde, en az 36 yurttaş çeşitli şekillerde yaralanmıştır. 1900 ev ve işyerinin baskına maruz kaldığı 2016 yılının ilk 6 ayında, 112'si çocuk 3 bin 860 kişi gözaltına alınmıştır. 34'ü çocuk bin 45 kişi ise tutuklanmıştır. Gözaltında ve gözaltı yerleri dışında cinsel saldırıya varan insanlık dışı muameleler gerçekleştirilmiş, insanlık onuru hiçe sayılmıştır.
*En az 184 yurttaş gözaltı birimlerinde işkenceye maruz kalırken, yine en az 85 yurttaş da ev baskınları ve sokak ortasında güvenlik güçlerinin şiddeti ile karşı karşıya kalmıştır. Bölgede bulunan cezaevlerinde en az 450 politik mahpus, hiçbir gerekçe gösterilmeden veya politik tutumlarından sorumlu tutularak, ailelerinden uzak illerde bulanan hapishanelere sürgün edilmişlerdir. Yine 176 siyasi mahpus, cezaevinde veya nakil sırasında, cezaevi idaresinin işkence ve kötü muamelesine maruz kalmıştır. Mahpusların sağlık ve iletişim hakları ihlal edilmekte, çeşitli disiplin suçları ile tecrit ve izolasyona tabi tutulmaktadır. Özellikle sağlık hakkı ihlallerinin hala devam ettiğini, 300'ü ağır olmak üzere 756 hasta mahpusun cezaevlerinde adeta kaderine terk edilmiş durumda olduğunu ifade etmek istiyoruz. Kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddet ve kadına yönelik cinsel istismar, bölgemizin ilk 6 ayında artış göstererek devam etmiştir.
*Kadınların eril şiddete karşı korunmasını güvence altına alan yasal boşlukların varlığı ile yapıcı politikaların yoksunluğu, var olan yasaların da idari uygulamada işlerlik kazanamaması nedeniyle kadınlar, her gün öldürülüyor, şiddet mağduru oluyor. 2016 yılının ilk 6 ayında, aile içi şiddet sonucu ve toplumsal alanda 20 kadın katledilirken, 7 kadın da intihar etti. En fazla hak ihlaline maruz kalan kesim arasında yer alan çocuklar, aile içi şiddet sonucu ve toplumsal alanda katlediliyor, cinsel istismara maruz kalmaya devam ediyor. Bölgemizde ilk 6 ayda, 5 çocuk katledildi, 4 çocuk intihara sürüklendi. 67 çocuk ise, cinsel istismara maruz kaldı. Düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğüne yönelik ihlallerde hızından hiçbir şey kaybetmedi.
*Aralarında üniversite öğrencileri ve politikacılarından bulunduğu 683 kişiye politik nedenlerle soruşturma ve davalar açılmış, yine açılan soruşturma ve davalarda 83 kişiye çeşitli ve haksız cezalar verilmiştir. Yine ekonomik ve sosyal haklara yönelik ihlallerde ise, 13 bin kamu emekçisine sendikal grevlere katıldıkları gerekçesiyle soruşturmalar açılmış, 77 kamu emekçisine idari cezalar verilmiş, 15 kişi sürgün edilmiş ve 904 kişi de haksız şekilde işten çıkarılmıştır.
(bc/gc)