33 düş yolcusu Diyarbakır'da ve Adana'da anıldı

19:56

JINHA

AMED/ADANA - Kobanê'nin yeniden inşa için gittikleri Suruç'ta çocuklara umut götüren 33 düş yolcusu Diyarbakır ve Adana'da anıldı. Anmada konuşan arkadaşları onların mücadelesine sahip çıkacaklarını ve katliam aydınlatılıncaya kadar direnmeye devam edeceklerini ifade etti.

Suruç Katliamı'nda yaşamını yitiren Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi 33 genç, Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinde bulunan Ofis AZC Plaza önünde yapılan basın açıklaması ile anıldı. Açıklamaya ESP, SGDF, DBP, HDP, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, KJA ve STK üyeleri katıldı. Basın açıklaması metnini okuyan SGDF üyesi Beritan Yeşilbaş, Kobanê'yi yeniden inşa etmek için beraber yola çıktıkları arkadaşlarının katledilişini anlatarak, "Çantalarımıza umudu el ele doldurduğumuz, bir kentin yardım çığlığına tereddütsüz koştuğumuz Suruç'ta Amara Kültür Merkezi'nde göz göre göre katledildik ve katillerimiz hala sokaklarda" dedi.

'Katliam ile gençlik hareketi teslim alınmak istenmiştir'

Beritan konuşmanın devamında şu sözlere yer verdi: "Suruç'ta bu toprakların en güzel çocuklarından 33'ünü öldürenler, bu katliamla yeni bir savaşın başlangıcını gerçekleştirdiler. Suruç' tan bu yana Ankara, İstanbul, Cizre, Sur, Nusaybin ve diğer Bakur Kürdistan illerinde yüzlerce insanımız katledildi, kentlerimiz yerle bir edildi, kadınlarımızın çıplak bedenleri teşhir edildi, 'vahşet bodrumlarında' diri diri yakıldık, katledildik. Katiller Paris, Brüksel, Orlando ve Nice'ye kadar dünya halklarına da büyük acılar ve katliamlar yaşattılar. Özellikle belirtmek isteriz ki. Suruç katliamı bu toprakların gördüğü en kanlı gençlik katliamıdır. Bu katliamla dayanışma, mücadele ve yeniden inşa ruhuyla bir araya gelen güçlü bir gençlik hareketi topyekûn teslim alınmak istemiştir."

'Her yeni güne onları anarak başlayacağız'

Yalnızca sosyalist gençlerin değil bir bütünen tüm gençlik hareketinin Suruç'ta hedeflendiğini belirten Beritan, "Eşitlik, özgürlük, adalet, barış için mücadele eden herkes Suruç'ta katledilmek istenmiştir. Bu yüzden Suruç İçin Adalet mücadelesi gençliğin ortak talep ve mücadelesidir. Biz bir yıl önce, acımız daha tazeyken, yaralarımız kanarken, buradan nasıl Suruç'un hesabı sorulacak diye haykırdıysak aynı öfkeyle, aynı acıyla Suruç Katliamı'nın birinci yılında da buradayız. Suruç'ta hedeflenen gençlikti, gençliğin devrimci mücadelesiydi. Uğur'ların, Cebo'ların, Ezgi'lerin, Bahar Anne'lerin, Alper'lerin, Nartan'ların beraber büyüttüğü birleşik mücadele fikrini bugün onlardan bize bir miras biliyoruz. Hiç bir düşü yarım bırakmamak için, onların özlemini duyduğu yeni özgür yaşamı bu topraklarda inşa etmek için, adalet, özgürlük ve gerçek demokrasi için her yeni güne onları anarak başlayacağız" diye belirtti.

'Unutmayacağız, unutturmayacağız'

Beritan son olarak katledilen yoldaşlarının ellerinden alınmak istenen düşlerin artık yoldaşlarına emanet olduğunu ifade ederek, "Biz bu emaneti onurla ve kararlılıkla taşıyacağız. Kobanê'den, Suruç'tan esen her rüzgârda onların umut kokan düşlerini anacağız. 20 Temmuz 2015'te hissettiğimiz öfkemizle buradayız, Suruç'u unutmayacağız, unutturmayacağız. Suruç'un hesabı sorulacak" diyerek dayanışma ve adalet arayışı için çağrıda bulundu.

'Suruç aydınlatılmış olsaydı katliamlar yaşanmayacaktı'

Beritan'ın ardından söz hakkı alarak duygularına dile getiren Suruç gazisi Erkan Keskin, Suruç dosyası üzerindeki gizlilik kararının kaldırılmasını ve katliamın aydınlatılmasını istediklerini belirterek, "Suruç aydınlatılmış olsaydı Ankara, İstanbul, Fransa katliamları da yaşanmayacaktı. Suruç aydınlatılmadığı sürece DAİŞ eliyle katliamlar gerçekleşmeye devam edecek. Bu nedenle gençlerin öncülük ettiği bu davaya aydınların, yazarların, sanatçıların da destek vermesini ve adalet arayışına girmesini istiyoruz" diye ifade etti.

ADANA

Suruç'ta hayatını kaybeden 33 düş yolcusu Adana'da da anıldı. İnönü Park'ında bir araya gelen kitle adına açıklama SGDF'li Aylin Yıldız tarafından yapıldı. Suruç' tan bu yana Ankara, İstanbul, Cizre, Sur, Nusaybin ve diğer Kürt illerinde yüzlerce insanın katledildiğini ifade eden Aylin, Paris, Brüksel, Orlando ve Nice'ye kadar dünya halklarına da büyük acılar yaşatan katillerin tek başına IŞİD olmadığını söyledi. Suruç katliamının büyük bir savaşı hayata geçirmek için planlı ve organize bir katliam olduğunu ifade eden Aylin, "Ortaya çıkan belgeler gösteriyor ki siyasi iktidar, İçişleri Bakanlığı, istihbarat örgütü, Urfa Valiliği, Urfa Emniyet Müdürlüğü ve Suruç Kaymakamlığı, bu katliamın kim tarafından ve ne zaman gerçekleşeceğini çok iyi biliyordu" dedi.

Bombacının bir gün önce gözaltına alınıp bırakılacak kadar iyi bilindiğini söyleyen Aylin, katliamın engellenmediği gibi aydınlatılmak yerine Suruç gazilerinin ve adalet isteyenlerin gözaltına alındığını dile getirdi. Suruç'un aydınlatılmamasının Ankara, Sultanahmet, Taksim ve en son havalimanı katliamına yol açtığını söyleyen Aylin, "Son günlerde ise AKP'nin demokrasi havarisi kesilmesine, özgürlük savunuculuğuna kimse inanmasın. Ne darbe ne de diktatörlük halklara özgürlük veremez" dedi.

"Kobanê'den, Suruç'tan esen her rüzgârda onların umut kokan düşlerini anacağız" diyen Aylin, Suruç'un hesabı soruluncaya kadar mücadele edeceklerini söyledi.

Açıklama alkışlar ile son buldu.

(ekip/mg)