Avukatlar Adalet Bakanlığı'nın kararını AİHM'e taşıyacak
09:09
JINHA
İSTANBUL - Adalet Bakanlığı'nın ikinci bir emre kadar siyasi tutsakların avukat ve ailelerle görüşmesini yasaklaması kararına aileler ve avukatlar tepki gösteriyor. Avukatlar karara ilişkin olarak, "Darbe girişimi içinde darbe uygulaması" diyerek AİHM'e başvuracaklarını belirtti.
Darbe girişiminin ardından Adalet Bakanlığı'nın talimatıyla cezaevlerinde bulunan siyasi tutukluların avukat ve aile görüşleri ikinci bir emre kadar yasaklandı. Aileler başta olmak üzere duruma tepki gösteren avukatlar da bu yasağın hukuksuz olduğunu yaptıkları birçok açıklamada belirtti. Adalet Bakanlığı'na yasaktan vazgeçme çağrısı yapan avukatlardan Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Şule Recepoğlu, uygulamanın güvenlik gerekçesiyle yapıldığının söylenmesine rağmen bu durumun hukuk dışı olduğunu belirtti.
'Soyut ve hukuka uygun değil'
Şule, darbe girişiminin ardından cezaevlerini kapsayan bir uygulamanın yürürlüğe konulmasının açıklamasının güvenlik gerekçesi bahane edilerek olduğunu hatırlattı. Şule, 'Adalet Bakanlığı'nın 2'inci bir emre kadar görüş yapılmayacak' açıklamasının doğru gerekçelendirmeden sunulmasının hukuk dışı olduğunu aktararak, "İkinci emre kadar ibaresi soyut bir ibaredir ve hukuka uygun değil. İkincisi somut bir durumdan bahsetmeden güvenlik gerekçesi diyorlar. Bu tehlike şuan için soyuttur. Cezaevine gittiğimizde yazılı bir emir var diyorlar. 'Yazılı emri gösterin' deyince de göstermiyorlar" diye belirtti.
'Bütün hukuki yolları deneyeceğiz'
Bu uygulamalara karşı avukatlar olarak tutunacakları tavırları anlatan Şule şunları kaydetti: "Biz tutanak tutarak AHİM'e tedbir başvurusunda bulunacağız. AYM'ye tedbir talinde bulunacağız ama malum orda da gözaltılar var. AYM'den bize cevap gelmezse AHİM'e başvuracağız ama önce iç hukuk yollarını tüketeceğiz."
'Bunun adı darbedir'
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Üyesi Ebru Timtik ise hükümetin algı operasyonlarıyla anayasa çiğneme uygulamalarını olağan süreçlerle yaptığını dile getirdi. 17-25 Aralık sürecine de değinen Ebru, "Hükümet genel olarak toplumda kabul görecek saldırılarla bazı yollar açılsın istiyor. Bugün bir darbe girişimi olduğunu söyleyerek yaptılar bu baskıları. 'Görüyorsunuz sağı solu bombalıyorlar. Çok ciddi bir tehlikeyle karşı karşıyayız. Bu sebeple yargıyı askıya alacağız' diyorlar. Bunun adı darbedir" dedi.
Uygulamaların hukuk dışı olduğunu ifade eden Ebru, "Bu da darbedir nihayetinde. Şöyle ya da böyle demokratik kazanılmış bazı haklar var. Ülkede demokrasi olduğunu söyleyemeyiz elbette ama halkların yüz yıllardan beri kazandığı bazı temel haklar var ve biz alanlarda eksik olsa bile bu hakları uygulatabiliyorduk. Maalesef bunlara da yönelmiş durumdalar" şeklinde konuştu.
'Yaptıkları uygulamaya darbe demiyorlar'
Adalet Bakanlığı'nın 'Mahkeme serbest bıraksa bile siz siyasi suçlardan yargılanan kişileri serbest bırakamazsınız' açıklamasının ne anlama geldiğini cevaplayan Ebru, "Adalet Bakanlığından bir emir geliyor. Yasama değil yürütme organından geliyor bu emir. Ne demek bu? Yani bu 'Anayasanın amir hükmünü ihlal ediyorum' demektir. Sıkıyönetim komutanlıkları da böyledir. Bu uygulamaların adı da aslında darbedir ama onlar darbeye karşıyız diyorlar. Bu açıdan kaygı verici bir durum bu" dedi.
Adalet Bakanlığı'nın verdiği bu karara tepki olarak aralarında Özgürlükçü Hukukçular Derneği (ÖHD), Mezopotamya Hukukçular Derneği (MHD), Demokrasi İçin Hukukçular, Sosyal Haklar Derneği ve Katılımcı Avukatlar Grubu'nun da aralarında olduğu çok sayıda hukukçu bu hafta Marmara Bölgesi'ndeki bulunan on cezaevini gruplar halinde ziyaret edecek. Ziyaretten sonuç alınamazsa avukatlar, uygulamanın kaldırılması için yasal yollara da başvuru yapacak.
(ro/ck/dk)