'Nusaybin'deki yasağının tamamen kalkmasını istiyoruz'

09:27

JINHA

MÊRDÎN- Nusaybin'de yaklaşık beş aydır uygulanan soykırım saldırılarında 37 gün evinde kalan Xanse Bulut, Nusaybin'den çıkarken çıplak arama yapılarak cinsel işkenceye maruz kaldı. Saldırılarda evinin de yıkıldığını, talen edildiğini belirten Xanse, "Yasak kaldırılmalı, sadece birkaç mahallede değil ama tüm Nusaybin'de kaldırılmalı" dedi.

Mardin'in Nusaybin ilçesinde 14 Mart'ta ilan edilen 'sokağa çıkma yasağı' ile ilçe devlet güçleri ilçeyi yıkmaya ve yağmalamaya başladı. Soykırım saldırılarının sürdüğü mahallelerden biri de Kanika. Kanika Mahallesi'nde yaşayan Xanse Bulut (58), 37 gün evinin bodrumunda sığınarak, yaşama mücadelesi verdiğini dile getirdi.

'Teslim olmadım, olmayacağım'

"Terörist" denilerek Nusaybin'den çıplak çıkarıldığını ve bunun için davacı olacağını söyleyen Xanse Bulut, "Nusaybin'de son sokağa çıkma yasağından 37 gün sonra çıktım. Hastaydım, tank ve topları evleri yıkmaya çalıştıklarında bile ben evimin bodrum katında kalıyordum. Evde hastaydım, telefonumu onlara verdim, çıkmak istediğimi söyledim. Nusaybin'den çıktığımda askerler, polisler elbiselerimi üzerimden çıkardılar, benden atlet ve şortla kalmamı istediler. Polisin ve askerin Nusaybin'den çıktığım zaman bana yaptıkları işkence anlatılmaz. Birçok askerin ve polisin karşısında elbiselerimi çıkardılar, çıplak bıraktılar, en büyük işkence oydu, bundan daha büyük işkence var mı? Ben teslim olmadım, çıkmak istedim. Polis şortumu çıkarmamı istedi 'sizin anneniz yok mu, benden soyunmamı istiyorsunuz' dedim. Ben çıplaklığımdan utanmıyorum, ben şeref ve namusla için çıplaktım. Teslim olmadım, olmayacağım. Ben bana uygulanan şiddetin ve Nusaybin'in yapılanlarının hakkını isteyeceğim. Bana uygulanan işkencenin peşini bırakmayacağım, mahkemede bunu dile getirdim. Hiçbir hakları yoktu. Nusaybin'den çıktığımda, 2 gün gözaltında kaldım" dedi.

'Kan ayak parmaklarımda kurusa bile ben toprağımı bırakmam'

Mahallede kaldığı sürece tank ve top sesleriyle uyuyamadığını söyleyen Xanse, "Terör Erdoğan'dır, top ve tanklarıyla evlerimize yakıp yıktı, çocuklarımızı öldürdü. Belki şuan enkaz altında çocukların cenazesi vardır. Nerede, nasıl olduğunu bilmiyoruz. Erdoğan'ın bize yaptığı teröristliği kimse yapmadı. Birkaç gün önce Erdoğan 'top ve tankla halkımı vuruluyor' diyor, biz halk değil miyiz? Biz de halkız neden top ve tankla bizi vurdular, neden evlerimizi üzerimize yıktılar. 35 gün orada bodrum katında kaldım, ben evimde değil miydim? Ben terör müyüm ki çıktım? Terör Erdoğan'dır. Hiçbir şeyimi almadan Nusaybin'den çıktım, evimizi, mahallemizi istiyoruz. Nusaybin'den sokağa çıkma yasağı kalkacak ama bir kısım değil, hepsinin kalkmasını istiyorum. Erdoğan'ın terörünü kabul etmiyoruz. Kan ayak parmaklarımda kurusa bile ben toprağımı bırakmam. Hala cenazelerimiz taşın altında çürümüştür. Erdoğan diyor 'Kürt kardeşlerim.' Ben sağ oldukça Erdoğan'ın istediği Kürt olmayacağım" şeklinde konuştu.

'Nusaybin için kan dökmüşüz'

Ne olursa olsun Nusaybin'den çıkmayacağını, evlerinin ve topraklarının mücadelesini vereceklerinin altını çizen Xanse, "Biz kendi toprağımızın üzerinde yaşıyoruz. Biz toprağımızın davasını yürütüyoruz, evimizde olan eşyalar bile çalınmış. Biz hakkımızı istiyoruz. Ben Nusaybin için kan dökmüşüm, onun için canımı vermişim, çadır bile olsa kendi toprağımda olacağım. Gittiğimiz zaman evimiz, eşyalarımız olmayacak ama eşyasız, evsiz olsam bile bahçemde, toprağımda yaşamak istiyorum" ifadelerinde bulundu.

(ea-ce/gc)