Kadın örgütleri Sibel Çapraz için çağrıda bulundu

09:09

JINHA

İZMİR - İzmir Menemen R Tipi Cezaevi'nde tutuklu olarak bulunan Sibel Çapraz için kadın örgütleri kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu. Sibel'in taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini belirten kadınlar, bir an önce Sibel'in özgürlüğüne kavuşması gerektiğinin altını çizdi.

Hakkari'nin Yüksekova ilçesinde 25 Kasım 2015 tarihinde gerçekleştirilen operasyon esnasında mahalleli ile sokağa çıkarak gürültü eylemi yaptığı esnada vücuduna isabet eden polis kurşunlarıyla ağır yaralanan ve ardından 'örgüt üyeliği' gerekçesi ile tutuklanan DBP Hakkari İl Genel Meclisi üyesi Sibel Çapraz, son olarak İzmir Menemen R Tipi Cezaevi'ne getirildi. Sağlık durumunun kritik olduğu belirtilen Sibel Çapraz için İzmir'deki kadın örgütleri kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu.

'Hukuka, kadın kurumlarına çağrıda bulunuyoruz'

Sosyalist Kadın Meclisleri'nden (SKM) Aylin Aker, "Hakkâri'nin Yüksekova İlçesi'nde omzundan vurulmuş olan Sibel Çapraz'ın durumu ile ilgili biz de Sosyalist Kadın Meclisleri olarak hukuka, kadın kurumlarına çağrıda bulunuyoruz. Sibel Çapraz o gün omzundan yaralandığında ardından 15 ameliyat geçirmiş olan bir kadındır. Şu anda hala 4 ameliyat daha geçirmesi gerekiyor fakat İstanbul'da Bakırköy Cezaevine konulduktan sonra kendi yaşamını bile idame edemez durumdaydı. Yeme- içme gibi günlük faaliyetlerini bile yapamaz durumda, sağ kolunu kullanamıyor, bağırsağı dışarıda yaşıyor. Sibel Çapraz'ın cezaevinde tutuluyor olmasına biz karşıyız" dedi.

'SKM olarak bu konunun arkasının bırakmayacağız'

Aylin, Sibel'in ailesinin tutuksuz yargılanması talebine karşılık verilmediğini hatırlatarak, "Sibel'in bu şekilde tutuluyor olması İHD tarafından da uygunsuz görülmüştür. Sibel Çapraz'ın bu zamana kadar geçirmiş olduğu ameliyatlar da belgelidir. Hala bu koşullarda bırakılması onu bu duruma terk etmek demektir. Bu devlet tarafından orada katledemeyip cezaevindeki yaşamını zorlaştırarak, sağlıklı bir yaşama kavuşmasını engelleyerek saldırısını sürdürmektedir. Biz SKM olarak bu konunun arkasını bırakmayacağız ve Sibel Çapraz için duyarlılık çağrısı yapmaya devam edeceğiz. Bu konuda kadın meclislerini, örgütlerini basın açıklamaları ve eylemlilikler yapmak yönünde çağrıda bulunuyorum" diye konuştu.

'Bu durumu tecrit olarak nitelendiriyoruz'

HDK İl Kadın Yürütme Üyesi Fatma Acar ise, Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın kalamaz raporu vermesine rağmen Sibel Çapraz'ın Menemen R Tipi Cezaevinde tek başına bir kadın olarak hayatını sürdürmeye çalıştığını belirterek, "Kendi ihtiyaçlarını tek başına gideremediğini de biliyoruz. Bu durumu tecrit olarak nitelendiriyoruz. Bu tek adam diktasının devrimci kadınlardan ne kadar çok korktuğunun bir göstergesidir. Kendi tek adamlık diktasını sürdürebilmek için ne kadar vahşi olabileceğinin de bir göstergesidir. Sibel Çapraz biz dışarıda mücadele eden kadınların hem ekolojistlerin hem Kürdistan'da kimlik ve yaşam mücadelesi veren insanların aslında bir sembolüdür. Sibel çapraz dışarıda siyasi faaliyetlerini aktif bir şekilde yürütüp düzenin değişmesini isteyen bir kadındır. Rahatsızlanıp cezaevine konduktan sonra da hasta bir şekilde olsa dahi cezaevindeki direnişini sürdürüyor. Bu hepimize umut oluyor ve Sibel Çapraz'dan bir direnç alıyoruz" şeklinde konuştu.

'Sibel Çapraz'a özgürlük dememiz gerekiyor'

Fatma, "Sibel ve onun durumunda olanların dışarıda olması iktidar için bir tehlike arz ediyor. Bizler de Sibel gibi kurtuluşun ancak mücadeleden ve örgütlülükten geçtiğini çok iyi biliyoruz. Bu örgütlü gücümüzle Sibel'in dışarı çıkması, özgürlüğüne ve sağlığına kavuşmasını sağlamamız gerektiğini düşünüyorum. Biz HDK Kadın Meclisi olarak bir yandan Kürdistan'daki savaşın bitmesi için mücadele ederken Sibel Çapraz'ın da mücadelesini asla yerde bırakmayacağımızı, tecritten kurtaracağımızın garantisini veriyoruz. HDK Kadın Meclisleri olarak tüm insanlara çağrımızdır insan hakları mücadelesi için Sibel Çapraz'a özgürlük dememiz gerekiyor" diyerek tüm kamuoyuna çağrıda bulundu.

'Sistem kadını izolasyona maruz bırakıyor'

Kongreya Jinên Azad (KJA) üyesi Xezal Süer ise, Sibel'in durumunun göz önünde bulundurulmadan tutuklandığını belirterek, "Bu tutuklanma sürecinde durumunun en ağır olduğu bir süreçte Menemen Cezaevi'ne getirildi. Bu cezaevi hiçbir kadın siyasi tutsağın olmadığı bir yer. Daha çok erkek gardiyanların yer aldığı bir cezaevi. Sibel tek kişilik bir odada tutuluyor. 20'ye yakın operasyon geçirdi ve durumu iyi değil. Tamamen dışarıda bir tedavi sürecinin gerçekleşmesi gereken ve bunun da raporlar çerçevesinde ortaya çıkan bir durum iken mevcut sistem barış isteyen ve gazetecilik kimliği ile de öne çıkan bir kadını izolasyona maruz bırakıyor. Tek kişilik bir odada tutulması, hiçbir ihtiyacının karşılanmaması oldukça önemli bir noktadır" dedi.

Sibel'e dönük politikanın barış isteyen tüm kadınlara yönlendirilmiş politika olduğunu ifade eden Xezal, "İmhayı barındırır. Sağlık durumu ciddi anlamda tehlike arz etmektedir. Sibel arkadaş yalnız değildir. Talepleri bireysel bir talep değildi. Var olan tüm kadınların, halkın talebiydi. Gever'de halkın yanındayken kadınların sesine koşmak için dışarı çıkarken yaralanmış biri" diye kaydetti.

'Kadınca el ele omuz omuza verip taleplerimizi yükseltmeliyiz'

Xezal son olarak kadınların Sibel'e ve onun taleplerine sahip çıkılması gerektiğini belirterek, "Buna ancak pratiğimiz ile cevap olabiliriz. Sibel orada durarak ciddi bir fedakarlık yaptı. Hiçbir zaman duruşundan, barış isteminden taviz vermedi. Bugün bu açıklamayı Sibel şahsında yapıyoruz ama pek çok hasta arkadaş şu an cezaevlerinde aynı koşulları yaşıyor. Hükümetin cezaevindeki hasta arkadaşlara yaklaşımını da biliyoruz. Tamamen bir imhayı amaçlıyor. Biz KJA'lı kadınlar olarak tüm kadınlara çağrımız şudur; Sibel'e ve Sibel şahsında tüm hasta siyasi tutsaklara bir sahip çıkma olması gerekiyor. Biz sesimizi ne kadar yükseltirsek ne kadar var olan duruma karşı durursak arkadaşların istekleri ve barış için giriştiği çabaya cevap olacağız. Kadınların sesinin artık yükseltmesi gerektiğini bir kez daha belirtiyoruz. Kadınca el ele omuz omuza verip var olan taleplerimizi yükseltme zamanı gelmiştir diyoruz" diye konuştu.

(mb-öö/dk)