Zozan'ın şüpheli ölümü: Kamera bozuk dendi, MOBESE incelenmedi!

09:08

JINHA

MÊRDîN - Mardin'de evinin yakınlarında cenazesi bulunan Zozan Değirmenci'nin annesi Şükran ve ağabeyi Abdullah Değirmenci, Zozan'ın ölümünün şüpheli olduğunu belirtiyor. Aile, Zozan'ın intihar edecek bir yapıda olmadığını belirtirken, ağabey Abdullah, "Caminin kamera sistemi vardı ancak kamera yerinden sökülmüştü. Olay yerinde bulunan kamera sistemlerinin bozuk olduğu söylendi. MOBESE kameraları incelenmedi, avukatta incelenmesini talep ettik ancak MOBESE kameralarının pixeli küçük olduğu için incelemeye alamadıklarını söylediler" diyor.

Mardin'de yaşayan 19 yaşındaki Zozan Değirmenci'nin şüpheli ölümüne hala bir cevap bulunabilmiş değil. Evinin yakınında bulunan Şeyh Mehmet Zırar camisinde cenazesi bulunan Zozan'ın ailesi Zozan'ın yaşamına son verecek birisi olmadığını söylüyor. Aile, Zozan'ın öldürülmüş olabileceğini belirterek, kızlarının nasıl ve kim tarafından öldürüldüğünün bir an önce bulunmasını istiyor. Anne Şükran Değirmenci, "Kızım dirençliydi, hiç kimseden korkmazdı, böyle bir kadının kendini öldüreceğine inanmıyorum. Otopsi raporunun sonucunu bekliyoruz, tüm kadın kurumlarından ve avukatlardan otopsi sonuçların erken çıkması için destek bekliyoruz" dedi.

'Kızımın kendi hayatına son verdiğine inanmıyorum'

Kızının kendi yaşamına son vereceğine inanmadığını dile getiren anne Şükran Değirmenci, "Psikolojik sorunları olan bir kadın değildi, morali iyiydi. Sorunları olsaydı ve kendi hayatına son vermiş olsaydı eğer, yaşadığı sorunu anlatırdı. Kaybolduğu günde bile morali iyiydi, misafirimiz vardı bize yemek yaptı, çay getirdi, keyfi de yerindeydi. Zaten ondan sonra geldi, dedi 'Anne beş TL ver', bende verdim, sigara alacağını söyledi. Daha sonra ona telefon açtım neredesin dedim, eve geliyorum dedi. Ben de ona makarna al gel dedim, o da tamam anne hemen geliyorum. Tekrar aradım eve geliyorum, yakınım, dedi. Ondan sonra telefon açılmadı, saat gece 23: 00'a kadar aradım. Kızımı telefonla arıyordum ama açılmıyordu. Daha sonra bir daha ulaşılmadı" dedi.

'Kızım hiç kimseden korkmazdı'

Kızının mücadeleci ve yaşama sevinci olduğunu dile getiren Şükran, "Ben inanmıyorum yaşamına Son verdiğine. Ama son günde bile bizim yanımızdaydı. Morali bozuk olduğunda sorardım, başım ağrıyor diyordu. Telefonda arkadaşlarıyla konuşurdu, keyfi yerindeydi, morali iyiydi, ben inanmıyorum kendi yaşamına son verdiğine. Yani şüpheli ölüm ve biz kim yaptığını bilmiyoruz. Ama kızım dirençliydi, hiç kimseden korkmazdı, böyle bir kadının kendini öldüreceğine inanmıyorum. Otopsi raporunun sonucunu bekliyoruz, biz otopsi raporunun sonucunun erken çıkmasını istiyoruz. Otopsi raporunun erken çıkması için avukat tuttuk. Biz kadın kurumları ve örgütlerinin, avukatların, kızım ölüm sebebinin ortaya çıkması için, destek vermelerini istiyoruz" dedi.

'Polis kardeşim bulunduğu söylemedi'

Kardeşi Zozan'ın kayıp olduğuna dair karakola başvurduğunu ancak polisin "kesin ayağı kaymış" dediklerini söyleyen ağabey Abdullah Değirmenci, "Kardeşimin bedeni görgü tanıklarının anlattıklarına göre, sabah 08: 30'da bulduğu ve polisin 09.00'da olay yerine geldiği söyleniyor. Kardeşim saat sekiz gibi hastane morguna geldi ama polis bize haber vermedi. Saat 11: 00'da evimize gelen polis kardeşimin cenazesini hastane de olduğunu bize söylemiyor. Akrabamız 'Hastanede bir intihar vakası var' diye bize haber verdi. Polislere söyledim, öyle bir şeyin olmadığını söyledi, bakmak istediğim söyledim, yok bakamazsın, dediler. Polisler kardeşim hastaneye geldiğini ve nerede yaşamını yitirdiğini biliyorlardı. Ancak bize söylemiyorlardı. Savcının bize dediğine göre kardeşimi hastaneye getirdiklerinde kanı halen sıcakmış" diye kaydetti.

Olay yeri inceleme ekibi: Sen telefonla fotoğrafını çek bize gönder

Polisin görevini yerine getirmediğini ve kardeşinin yaşamına son vereceğine inanmadığını söyleyen Abdullah, "Ben kardeşimin cenazesinin bulunduğu yere gittim, 12 metrelik bir kayadan düştüğünü bize söylediler, olay yerinin olduğu her tarafa baktım, 12 metrelik bir yer görmedim. Olayın olduğu yerde birkaç sigara izmariti ve külü duruyordu bunları gördüm, polisi aradım, olay yeri incelemenin gelmesini talep ettim. Polis bana 'Sen telefonla fotoğrafını çek bize gönder' dedi. Caminin kamera sistemi vardı ancak kamera yerinden sökülmüştü. Olay yerinde bulunan kamera sistemlerinin bozuk olduğu söylendi. MOBESE kameraları incelenmedi, avukatta incelenmesini talep ettik ancak MOBESE kameralarının pixeli küçük olduğu için incelemeye alamadıklarını söylediler" şeklinde konuştu.

Kardeşinin kendisini öldürmediğini ve bunun şüpheli bir ölüm olduğunu düşündüklerini belirten Abdullah, "Ancak kimin öldürdüğünü bilmiyoruz. Kardeşim caminin terasından aşağı itilmiş de olabilir, başka bir şekilde öldürülmüş de olabilir. Otopsi raporunu bekliyoruz ve otopsi raporunun hemen sonuçlanmasını istiyoruz" dedi.

(ea-ce/dk)