10 Ekim’i süpürenler, ‘Meclisi silmeyin’ dedi
09:07
Sibel Yükler / JINHA
ANKARA – 10 Ekim katliamında alanın ve delillerin bir an önce temizlenmesi emrini vererek yaşanmamışlık hissi yaratanlar, meclise yapılan saldırının izlerinin silinmesine izin vermeyerek vatandaşlara gösterilmesini istedi.
Felaketlerin ve katliamların ardından toplumsal yas, yüzleşme ve iyileşme süreci için en önemli faktörlerden birini hafıza mekânlarının korunması oluşturuyor. Ancak bu durum geçiş dönemi ülkelerinde pek mümkün olmuyor.
Türkiye’de de Sivas Bilim ve Kültür Merkezi, Dersim Katliamı Anıtı (Dersim ’38), Ulucanlar Cezaevi Müzesi, 12 Eylül Utanç Müzesi gibi, toplumsal belleği koruması gereken yalnızca birkaç hafıza mekânı bulunuyor.
Hafıza mekânlarına giden yol en çok belleğin izlerinin korunmasından geçiyor. Toplumsal yüzleşmenin, geçmişle hesaplaşmanın sağlanması ve ardından da caydırıcı cezalandırma ile adalet sürecinin başlaması için hafıza mekânlarının da oluşması gerekiyor.
Yeni asfalt, yeni durak ve yaşanmamışlık hissi
Türkiye’de son 1 buçuk yılda yaşanan katliamlara bakıldığında hafıza mekânı bir yana, katliamların izlerine dahi ulaşılmanın mümkün olmadığı görülüyor. 10 Ekim katliamının ardından katliamın gerçekleştiği meydan iki günün içerisinde temizlenerek yenilendi. Yeni asfalt çekilmesi, durakların yenilenmesi, yeni tabelalar takılması katliam anında orada olmayan tanıklar haricinde bir felaket yaşanmadığı hissi doğurdu. Bu durum aynı zamanda delillerin silinmesini ve yok edilmesini de destekledi. Halihazırda, katliamın ardından hiçbir yurttaşın alanı görmesine izin verilmedi.
Hayatın devam etmesi ve hafıza kaybı
Toplumsal belleği korumanın, yüzleşmenin ve böylelikle hesaplaşmanın önünü 10 Ekim’in hafızasını yok ederek “yaşanmamışlık hissi”yle kapattılar. Ayrıca, katliamların felaketlerin ikinci gününde eskiye döndüren her yenilik "hayatın devam etmesi" görünümünde toplumsal hafıza kaybını yaratıyor.
10 Ekim’in ardından mağdurlar da, meydanın adını o gün gerçekleşmesi gereken mitingin adı olarak; “Emek, Demokrasi ve Barış” meydanı yapılmasını istedi. Ancak siyasal iktidar ve devlet yetkilileri buna izin vermedi. Mağdurlar ise, dünyanın pek çok noktasında olduğu gibi yine sivil inisiyatifle kendi anıtlarını oluşturdu.
10 Ekim anıtına saldırı
Ancak Ankara Tren Garı'nın önünde duran ve 10 Ekim'de hayatlarını kaybedenler anısına yapılan anıta dün saldırı oldu. Hayatını kaybedenlerin fotoğraflarının yer aldığı anıt parçalanırken, isimlerin bulunduğu kartonlar da tahrip edildi ve etrafa saçıldı.
10 Ekim’i süpürdüler, meclisi silinmeyin’ dediler
15 Temmuz gecesi darbe girişiminde bombalanan meclis ise hâlâ yerle bir içinde. Meclisin birçok noktası, darbe girişimindeki bombardıman nedeniyle büyük ölçüde tahrip oldu. Meclis Başkanı İsmail Kahraman ise, dün açıklama yaparak tahribatın izlerinin silinmesini ve vatandaşlara gösterilmesini istedi.
Toplumsal her felakette alanların ve delillerin bir an önce temizlenmesi emrini verenler, bugün meclise yapılan saldırının izlerinin silinmesine izin vermedi. Bu durum toplumsal belleğin değil, iktidar belleğinin öncelikli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Aynı meclis, AKP’li vekillerin oy çokluğuyla katliamların araştırılmasını dahi reddetmişti.
(dk)