JINHA

RIHA - 33 düş yolcusunun katledildiği Suruç katliamını hala derin bir üzüntüyle hatırlayan Suruçlu kadınlar, "Bir yıla yakın bir süredir biz o gençlerin parçalarını kültür merkezinde bulunan ağaçların üzerinden topluyorduk. Büyük bir heyecanla Kobanê'ye desteğe gelmişlerdi. O gülüşlerini unutmayacağız" dedi.

"Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz" şiarı ile Kobanê'ye gitmek için Urfa'nın Suruç ilçesine gelen 33 kişi, Amara Kültür Merkezi önünde yaptıkları basın açıklaması sırasında canlı bomba saldırısı eli katledildi. DAİŞ çetelerine karşı insanlık savaşı yürüten Rojava devrimine dokunmak ve Kobanê inşasına katılmak için yola çıkan SGDF'li gençlerin katledilişi toplumda büyük öfke ve derin izler bıraktı.

'Herkes yardıma koşuyordu'

Gençlerin insanlarla dayanışma amacı taşıdığını belirten DBP Suruç Eşbaşkanı Rojda Binici, "Hepsi Kobanê'de taş üstüne taş koymak için gelmişlerdi" dedi. Gençlerin yüzünde Kobanê'nin inşasına katkı sunmak için bir heyecanın okunduğunu belirten Rojda, gençlerin Kobanê'ye geçmek için gerekli mercilerden izin aldıklarını hatırlattı. Rojda'da "Bize, karşıya sadece 20 gencin geçeceği söylendi. Biz de temsilcilere bunu aktarıp, ilçe binasına geçtik. Biz parti binasındayken büyük bir patlama oldu. Oraya gittik. Kıyamet günü derler ya işte o gündü. Her tarafa kaçışmalar vardı. Suruç halkı oraya toplanmıştı. Herkes yardıma koşuyordu. Yaralılar vardı, bazı arkadaşlar şehit düşmüşlerdi. Çok kötüydü. O gün dört tekerleği olan ne bulunduysa o gençler onunla taşındı."

'Kürtler ve Türkler arasına konan bir bombaydı'

Katliamın üzerinden yaklaşık bir yılın geçtiğini belirten, Rojda, "O gençlerin tek amacı Kobanê'ye bir fidan dikmekti, kütüphane yapmaktı. Çocuklara oyuncak götürmekti. Harçlıklarından biriktirip gelmişlerdi" diye konuştu. Yaşanan saldırıyı Kürtler ve Türkler arasına konulmuş bir bomba olarak nitelendiren Rojda, "Her biri pırıl pırıl öğrencilerdi. Hepsi çok iyi niyetliydi. Türkler ve Kürtler arasına konan bir bombaydı. Kardeşliğe atılan bir bombaydı. Halen o günü yaşıyoruz. Suruç halkı misafirlerini korumadığı için kendilerini suçluyor. Büyük bir özlemle onları anıyoruz. Kültür merkezinin bizim için büyük bir anlamı var. Oraya bakınca o gülüşler aklımıza geliyor" diye kaydetti.

'Kobanêli çocuklarla dayanışma içinde olmak istiyorlardı'

Katliamı duyduktan hemen sonra olay yerine ulaştığını dile getiren DBP Suruç İlçe Yöneticisi Gülseren Koşti ise, "Gençlerin ne amaçla geldiğini biliyordum. Bir yıla yakın bir süredir biz o gençlerin parçalarını kültür merkezinde bulunan ağaçların üzerinden topluyorduk" diyerek patlama sonrası yaşadıklarını hatırlattı. Yaşamlarının sonuna kadar katliamda yaşamını yitiren gençleri unutmayacaklarının altını çizen Gülseren, "Onlar hiçbir zaman unutmamalı... Ömrümüzün sonuna kadar o gülüşleri unutmayacağız. Gençler savaşa değil, barışa gelmişlerdi. Onların amacı Kobanê halkına yardım etmekti. Kobanêli çocuklarla dayanışma içinde olmak istiyorlardı" sözlerini sarf etti.

'Devletten bir açıklama yapılmadı'

Şimdiye kadar devletten katliamın sorumlularının bulunmasına dair herhangi bir açıklama yapılmadığını söyleyen Gülseren, "Ailelerin defalarca çağrı yapmasına rağmen, herhangi bir açıklama yok. Devletin açıklama yapması lazım" dedi.

'Suruç'un misafirleriydiler'

Yaşanan manzaranın dehşet verdiğini hatırlatan Suruç Belediye Eşbaşkanı Nazlı Binici ise Suruç halkının derin bir üzüntü duyduğunu belirterek, "Bu kadar genç Kobanê'ye yardım için geldi. Hepsi öğrenciydi. Suruç'un misafirleriydiler. O acı hiç bitmeyecek. Orada tertemiz gençler gitti. Hayalleri vardı. Kobanê'ye geçip orada çocuklara oyuncak vereceklerdi. Bütün harçlıklarını o çocuklar için harcamışlardı. Biz asla o acıyı unutmayacağız" dedi.

(ht/dc/gc)