Umutları kuşanarak yola çıkmışlardı...

09:07

Öykü Dilara Keskin/ JINHA

İSTANBUL - Rojava devrimine dokunmak amacıyla "Beraber savunduk beraber inşa ediyoruz" şiarıyla Kobanê'ye doğru yola çıkan 33 düş yolcusunun düşlerini arkadaşları tamamlayacak. Yoldaşları mücadeleyi dalga dalga büyütmek için ant içerken, geçen bir yılda yargıda bir arpa boyu yol alınmadı.

Bir kadın devrimi olan Rojava devrimine dokunmak, insanlık düşmanı DAİŞ çetelerine karşı insanlık savaşı veren kenti inşa etmek amacıyla yola çıkan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu ( SGDF) üyesi 33 düş yolcusunun yaşamını yitirişinin üzerinden bir yıl geçti. "Beraber savunduk beraber inşa ediyoruz" şiarıyla bir kampanya düzenlemişti. Kampanya kapsamında 19-24 Temmuz 2015 tarihlerinde Kobanê'de olacaklardı, amaçları bir devrime tanıklık etmenin yanı sıra çocuklar için oluşturmak istedikleri bir oyun parkı, bir hatıra ormanı vardı, umutları ve özlemlerini heyecanlarına katarak yola çıkmışlardı. Kobanê'ye geçmeden önce 20 Temmuz'da Suruç'ta Amara Kültür Merkezi'nde bir araya gelen düş yolcularının açıklaması sırasından DAİŞ tarafından patlatılan bomba soncunda 33 düş yolcusu katledildi.

Anılarını yaşamın her alanına bıraktılar

Yola çıkılmadan önce Türkiye'nin her yerinde kampanyanın çalışmaları yürütülüyordu. En aktif şekilde ise kadınlar bu görevi üstlenmişti. Her yerde izlerini bırakanlardan Ezgi Saadet, Kobanê'ye gitmeden önce verdiği röportajda, Kobanê' ye gitmenin heyecanını ve orada yapacaklarını anlatmıştı. "Bu devrim yanı başımızda yaşandı. Ve burada yaşanan kadın devriminin yaşandığı yere gidip yeniden inşa sürecine destek olacağız" diye belirten Ezgi, Rojava devrimine sahip çıkılması gerektiğini vurgulamıştı. Kobanê'de bir kreş alanının olduğunu o alanı restore ederek, çocuk parkı yapacaklarını söyleyen Ezgi, "Heval Karker'in tamamlayamadığı, savaş müzesini kalan yerinden devam etmeyi planlıyoruz " demişti. Ezgi, konuşmasının ardından "Döndüğümde gene görüşürüz izlenimlerimi aktarırım" demişti tüm heyecanı ve umuduyla. Ezgi, orada katledildi, Ezgi'nin gülüşü, Ece'nin heyecanı, Büşra'nın umut dolu gözleri, Polen'in kampanya için verdiği emekler hafızalarda kaldı… Rojava bir kadın devrimi olduğu için devrime dokunmak, kadın dayanışmasını yükseltmek amacıyla gitmişti Ezgi ve arkadaşları.

Düşleri yarım kalmayacak

SGDF, "Hiçbir düş yarım kalmayacak" şiarıyla bir adalet kampanyası başlattı. Bu kampanya kapsamında, Suruç için sağlanacak adaletin herkes için olacağı vurgusu yapılırken, bu kapsamda Kürdistan'ın da katliama karşı direnişin simgesi haline gelen Cizre'ye gidilecek. 20 Temmuz'da eş zamanlı olarak Kobanê ve Suruç da olmaya hazırlanılıyor. SGDF, yoldaşlarının bıraktığı düşü, devralarak dayanışmayı ve mücadeleyi büyütmeyi hedefliyor.

Öte yandan Suruç katliamın ardından bir yıl geçmesine rağmen cezasızlık zırhı nedeniyle hiçbir fail yargılanmadı. Suruç'ta bombalı saldırı olacağını bildiği halde hiç bir önlem almayıp katliamın olmasına sebep olan Suruç Emniyet Müdürü'nün yargılandığı dava da gizli görüldü.

Suruç özgürlük tanrıçası ve kötülük tanrısı savaşının başlangıcı

Gidenlerin ardından yarım kalmışlıkları tamamlamak yoldaşlarına kaldı. Suruç'un ardından acılarını öfkeye, öfkeyi direnişe dönüştürerek anılarına bağlı kalma ve zafer sözü verildi. Suruç'un ardından 'daha ne olabilir' diye bir sorgulama yaşanmıştı. Oysaki Suruç özgürlük tanrıçasıyla kötülük tanrısı arasında yaşanan savaşının başlangıcı oldu. Suruç'un ardından yaşanan katliamlarda yüzlerce insan katledilirken, katliamlara karşı bir direniş destanı yazıldı.

Toprağa düşenler zaferi filizlendirdi

Şimdi, gülüşlerini umuda, umutlarını mücadeleye harmanlayarak Kobanê'ye gitmek isteyen 33 kişi toprağa düşerek zaferi getirecek baharın tohumları oldu. Onlar, özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına bir hatıra ormanı oluşturmak için yola çıkmışlardı, şimdi ise 33'ler için arkadaşları bir anıt mezar oluşturmak istiyor. Ölümsüzleşenlerin, anıları, amaçları, hayalleri yoldaşlarına emanet oldu. Yoldaşları da mücadeleye daha da sık sarılarak, adalet ve özgürlük arayışlarını devam ettiriyorlar.
33'lerin sesi, ruhu, umutları şimdi Kürdistan'daki direnişte, kadınların özgürlük mücadelesinde, Rojava'da Minbic hamlesinde var oluyor.

(gc)