JINHA

HABER MERKEZİ – Yaygın medya kadını ikincilleştiren, pasifleştiren, metalaştıran sistemin yeniden üretilmesi konusunda önemli bir role sahip. Bu yeniden üretimi kullandığı sözcüklerle, resimlerle ve yarattığı algılarla pekiştiren ana akım, kadınlara yönelik haberleriyle bu eril döngüyü bir kez daha gözler önüne seriyor.

Kadın yaygın medyada üç şekilde temsil ediliyor; birincisi kadın anne olarak veriliyor, ikinci olarak kadın cinsel obje olarak veriliyor, üçüncü olarak ise kadın kötülüklerin kaynağı olarak veriliyor. Yaygın medyadaki bu kadın temsiliyetleri, ataerkil zihniyetten ve kapitalizmin sömürü sisteminden bağımsız düşünülemiyor. Var oluş amacı sömürüye dayalı olan kapitalist sistem, eril bir yapı ve zihniyete sahip olması nedeniyle kadını ve kadın bedenini metalaştırıp sömürü aracı olarak kullanıyor. Basılı ve görsel bütün yayınlarda da kadın temsili bunun üzerinden şekilleniyor.

Özellikle yaygın medya kadını ikincilleştiren, pasifleştiren, metalaştıran sistemin yeniden üretilmesi konusunda önemli bir role sahip. Medya bu yeniden üretimi, kullandığı sözcüklerle, resimlerle ve yarattığı algılarla pekiştiriyor.

Pembe sizin olsun, kadının rengi mordur!

Bu kapsamda ana akım gazetelerin internet sitelerinde yer alan kadınlara yönelik yapılan haberleri inceledik. İncelemek için ele aldığımız gazeteler Sabah, Milliyet, Hürriyet, Posta ve Habertürk oldu. Bu gazetelerin sitelerine, Milliyet dışındaki gazetelerde kadın bölümü yok. Sadece Milliyet' in internet sitesinde bir kadın bölümü bulunuyor. Buradaki bölümün adı da kadın olarak değil “Pembe Nar” olarak isimlendirilmiş ve kadınlara pembe renk uygun görülmüş.

Oysa kadının rengi mordur. Çünkü mor renk tarihsel ve siyasal anlamında bağımsız bir birey olarak kadın olmak demek. Mor demek, ataerkil zihniyete ve baskıya karşı başkaldıran kadın demek. Mor demek ezilen, sömürülen kadınların mücadelesi demek. Mor demek güçlü kadın demek.

Pembe ise, eril zihniyetin kadınlarla özdeşleştirdiği bir renk. Tatlı, şirin, uysal, kırılgan, narin gibi kelimelerin karşılığı anlamında kadınlara eril zihniyetin yakıştırdığı bir renk olan pembe, Milliyet gazetesi sitesinde kadınlara yönelik bir bölümde eril zihniyetle kadınla yeniden özdeşleştirilmiş.

'Kadın özel alana hapsediliyor'

Diğer gazetelerin sitelerinde kadın bölümü yok ancak kadınlara hitap edeceğini düşünüp de yaptıkları çok haber var. Bu sitelerde kapitalist ve eril sistem kadınların ilgisini çekmek ve onları tüketime yönlendirmek için kadınlara hitap ettiğini düşündüğü formatta haberler yapılıyor. Kadınlara yönelik haberlerin şu başlıklar altında toplandığını görüyoruz: Astroloji, aile, zayıflama, cinsellik, makyaj, hamilelik-annelik, düğün, giyim, ayakkabı, mutfak, ev eşyaları, çocuk bakımı, yemek, magazin, diziler. Bu tür sitelerde kadınlara hitap edilerek yemek tarifleri ve ev dekorasyonu önerileri de veriliyor.

Kamusal alanda kadın yok!

Bu tablo ataerkil sistemin kadını nasıl gördüğünü ve konumlandırdığını çok açık ve net bir şekilde gözler önüne seriyor. “Böylece kadın hep özel alandadır ve kamusal alana, sokağa ait değildir. Kamusal alandaki, dışarıdaki işlerle erkek ilgilenir. Çünkü kamusal alan, dışarısı bir mücadeleyi, yönetmeyi, güçlü olmayı gerektirir.”

Bu sitelerde kadınların ilgisini çekmek amacıyla yapılan haberlere sıkça şu başlıklar altında rastlıyoruz: “'En güzel ev sizin olsun', 'Erkekleri mutlu etmenin yolları',' İyi bir cinsellik için yapılması gerekenler', 'Çocuğunuzu iyi yetiştirmenin kuralları', 'Zayıflamanın altın kuralları', 'Güzel ve seksi görünmenin püf noktaları.'”

Siyaset ve akademi nerede?

Bu sitelerde kadınlara yönelik haberlerde siyaset, teknoloji, bilim, akademik araştırmalar ve yazılar yok. Geri kalanlar magazin boyutuyla ele alınmış gerçek bir bilgi içermeyen haberler.

Farkındalık yaratmalı

Kapitalizmin sömürü politikaları ve eril zihniyeti hayatın her alanında karşımıza çıkıyor. Kadınlar bu eril zihniyetin kuşatması ve saldırısı altında kendilerini var edemiyor ve toplumsal cinsiyet rol ve kalıplarının dışına çıkamıyor. Bunu yıkmanın yolu kadınlarda kapitalist sistemin sömürü politikalarına ve eril zihniyete karşı farkındalık yaratarak onları bilinçlendirmekten geçiyor.

(mc/sy)