'Yenisini aşmaya, sayfalarca yazmaya var mısın?'
09:00
Habibe Eren/JINHA
ANKARA - Aralarında yazar, muhabir ve dağıtımcıların bulunduğu 27 çalışanı faili meçhul şekilde katledilen Özgür Gündem gazetesi 24 yılını geride bırakırken, gazetenin üzerindeki baskılar ve tutuklamalar devam ediyor. "Susturulamayan" bir gelenekten gelen Özgür Gündem, genel yayın yönetmeni Gurbetelli Ersöz’ün dediği gibi, "Yenisini aşmaya var mısın, sayfalarca yazmaya var mısın?" diyor.
Özgür Gündem gazetesi 30 Mayıs 1992'de yayın hayatına başladı. 1994'te mahkeme kararıyla kapatılan gazetenin aralarında yazar, muhabir ve dağıtımcıların da bulunduğu 27 çalışanı faili meçhul şekilde katledildi. Yayınlanan toplam 580 sayısının 486'sı hakkında dava açıldı ve gazete çalışanları toplam 147 yıl hapis cezasına mahkûm edildi. İlk olarak yayın hayatına Yeni Ülke, daha sonra Özgür Ülke ile başlayan gazete, bugün Özgür Gündem olarak 24 yılını geride bıraktı.
Gazete hayatı boyunca muhabirinden dağıtımcısına kadar birçok kişi saldırıya uğrayan, 8 muhabir ve yazarı ile 19 dağıtımcısı faili meçhul bir şekilde öldürülen Özgür Gündem gazetesi bugüne dek doğruyu yurttaşlara ulaştırabilmek için mücadele veriyor. Bugün de iktidarın kıskacında olan gazete hedef gösterilirken, özgür basın geleneğine sadık kalarak dayanışanlarda cezalandırılıyor.
Âpe Musa’dan bugüne
Kürt aydını, gazeteci-yazar Musa Anter (Apé Musa), 20 Eylül 1992'de Kültür-Sanat Festivali için Diyarbakır'daydı. Gündüz festivale katıldı, kitaplarını imzaladı. Akşam Seyrantepe Mahallesi'nde silahlı saldırıya uğradı. Özgür basının 'hocası' olarak nitelendirilen Apê Musa giderken çok sayıda ardıllarını bıraktı.
Gazeteci Hafız Akdemir 8 Haziran 1992 tarihinde Diyarbakır'da, Yahya Orhan 31 Temmuz 1992 tarihinde Gercüş'te, gazeteci Hüseyin Deniz 10 Ağustos 1992 tarihinde Ceylanpınar'da, köşe yazarı Musa Anter 20 Eylül 1992 tarihinde Diyarbakır'da, gazetenin Urfa temsilcisi Kemal Kılıç 18 Şubat 1993 tarihinde Akçakale'de ve Yeni Ülke muhabiri Cengiz Altun 24 Şubat 1992 tarihinde vurularak katledildi.
Katliamlara rağmen susmayan Gündem geleneği
Özgür Gündem muhabiri Burhan Karadeniz, 5 Ağustos 1992 tarihinde Diyarbakır'da uğradığı silahlı saldırı sonucu 19 yaşında felç oldu. Gündem Bitlis muhabiri Ferhat Tepe, 28 Temmuz 1993 tarihinde kaçırıldı ve 4 Ağustos 1993 tarihinde katledilmiş olarak bulundu. Gazeteci Salih Tekin'in gözaltında iken insanlık dışı ve aşağılayıcı muameleye maruz bırakıldığı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yapılan başvuru sonucunda belirlendi. Gazetenin 17 yaşındaki muhabiri Nazım Babaoğlu, 12 Mart 1994 tarihinde bir haber için Siverek'e gitti ve kendisinden bir daha haber alınamadı.
Standı kundaklandı, dağıtımcı çocuklar saldırıya uğradı
Diyarbakır'da 16 Kasım 1992'de gazeteyi dağıtan bir stant kundaklanırken, 15 Ocak 1993'te ve 15 Haziran 1993'te de iki gazete bayii silahlı saldırıya uğradı. Aynı yıl gazeteyi dağıtan çocuklara yönelik bıçaklı saldırılar düzenlendi. 17 Kasım 1992'de Bingöl'de bir bayii işletmecisinin arabası kundaklanarak tahrip edildi. Ekim 1993'te Yüksekova'da gerçekleşen bir bombalama eyleminde bir gazete bayii hasar gördü. Ardından Özgür Ülke'nin İstanbul ofisinde 2 Aralık 1994'te meydana gelen bombalı saldırıda bir gazete çalışanı öldü, 18 kişi de yaralandı.
Gurbetelli ve Özgür Gündem
Özgür Gündem gazetesinin yayın yönetmeni Gurbetelli Ersöz ise, Özgür Gündem'e kadın soluğu getirdi. Gazetecilik yaptığı sırada tutuklanan ve daha sonra yönünü dağlara çeviren Gurbetelli, iki yıl kaldığı dağlara, yüreğini nakşetti. Dünden bugüne büyük bir miras bırakan Gurbetelli, bugün hala özgür basında yaşatılıyor.
Daha öncesinde de Çukurova Üniversitesi Kimya bölümünde asistan olan Gurbetelli, iki kere hapishaneye girdi. Hapishanede de birçok işkenceye maruz bırakılan Gurbetelli, dışarıdaki çetin geçen mücadeleyi içeriye taşıdı. Hapishaneden çıkınca bir süre gazeteciliğe devam eden Gurbetelli, daha sonra yönünü dağlara çevirdi.
Gurbetelli’nin ardılları
Eril medya içinde kadın muhabirlerin sınırlı olduğu bir alanda yayın yönetmenliği yapan Gurbetelli, Kürt halkının acılarının en yoğun olduğu dönemde bu acılara duyarsız kalmayarak mücadelesini bir adım daha yükseltti.
'Ben yaşamayı seçtim'
''Öyle çok işkence yaptılar ki, ya ölecek, ya da PKK'li olmayı kabul edecektim. Ben yaşamayı seçtim" diyordu Gurbetelli. "Biz yaşamı uğrunda ölecek kadar seviyoruz" diyen Kemal Pir ve daha niceleri gibi. Köyünden göçertilen, zulmedilen ve katledilen halkının sesini duyuran ve cesaretini her an yanında taşıyan Gurbetelli’nin yaşanan bu kadar saldırı ve katliamdan sonra, "Susmayacağız" dediği gelenekten gelen Özgür Gündem’i, dün olduğu gibi bugün de baskılar ve tutuklamalar korkutmuyor.
Gurbetelli'nin dediği gibi, "Yenisini aşmaya var mısın, sayfalarca yazmaya var mısın?"
“Yenisini aşmaya var mısın
Ay ışığında
Sayfalarca yazmaya var mısın
Gezmeye var mısın
Türkü söylemeye
Varım
Varım
Senin yolunda özgürleşmeye varım.”
(sy)