Filiz Kerestecioğlu’ndan hak ihlallerine ‘son verin’ çağrısı
18:31
JINHA
ANKARA – HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Türkiye’de sivil halka karşı yapılan hak ihlallerine ilişkin mecliste basın açıklaması gerçekleştirdi. Filiz açıklamasında, uluslar arası insan hakları örgütlerinin Türkiye’yi kınadığını kaydederek, Türkiye’yi yaşam hakkı başta olmak üzere insan hakları ihlallerini durdurmaya çağırdı.
HDP İstanbul Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, İnsan hakları konusunda Uluslar arası İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (Human Rights Watch) Türkiye’de sivil halka karşı yapılan kitlesel hak ihlalleriyle ilgili raporunu ilişkin Meclis'te basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamada, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın daha önce MAZLUM-DER, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İnsan Hakları Derneği’nin Cizre hakkında yayımladığı raporlara ilişkin “Bu raporları yayımlayanların üzerine gidilmesi lazım. Neyin raporunu yayımlıyorsun?” şeklindeki sözleri hatırlatılarak, bugün gelinen noktada ise, uluslar arası sivil toplum örgütlerinin Türkiye’de yaşananların ciddi bir durumda olduğuna dikkat çektiği kaydedildi.
'Uluslararası örgütler Türkiye'yi kınadı'
Haziran ayında Avrupa Konseyi ile Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks’in hazırladığı rapor ve Venedik Komisyonu’nun yayınladığı görüşün yanı sıra Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeid Ra'ad Hussein'in Mayıs ayında kamuoyuna yaptığı açıklamada Türkiye’yi kınadığı belirtilirken, Türkiye’nin yaşam hakkı başta olmak üzere insan hakları ihlallerini durdurmaya çağrıldığını kaydedildi.
'Birleşmiş Milletler heyetine yanıt verilmedi'
Çağrılara ilişkin AKP hükümetinden bir cevap verilmediğinin ifade edildiği açıklamanın devamında, Birleşmiş Milletler’den gelen heyetin incelemelerde bulunması talebine yanıt verilmediğine de değinildi. Açıklamada şu sözlere yer verildi: “İnsan Hakları İzleme Örgütü, pazartesi günü yayınladığı raporda, insan hakları örgütlerinin ihlalleri belgelendirmek amacıyla bölgeye girmesine, operasyonlar bittikten ve sokağa çıkma yasakları kaldırıldıktan sonra bile, izin verilmediğini söylüyor. Kendi araştırmacılarının dahi Terörle Mücadele Şubesi memurları tarafından, kaymakamlık izni gerektiği söylenerek engellendiğini ilan ediyor. Örgüte göre bu durum, bir şeylerin örtbas edilmeye çalışıldığına ilişkin şüpheleri artırıyor.”
'AİHM kararına rağmen yaralılar tedavi edilmedi'
Açıklamada, yetkili mercilerin, İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün faaliyetlerini engellemesi öncesinde, İnsan Hakları İzleme Örgütü Cizre'deki kimi ölümleri ayrıntılı bir şekilde tespit etme fırsatı bulduğu ifade edilerek, aynı zamanda özel mülklerin yaygın bir şekilde ve hukuksuz olarak tahrip edildiğinin belgelendirildiği dile getirildi. Açıklamada, “Ayrıca, sokağa çıkma yasaklarının hukuksuzluğuna, yaralanmış kişilerle ilgi olarak, AİHM’in aldığı karara rağmen tedavi edilmediklerine ve bodrumlarda hayatlarını korkunç biçimde kaybeden insanlara dikkati çekti. Rapor, bugüne kadar ortaya çıkan delillerin, bu ölümlerin yargısız infaz ve hatta cinayete varan kanunsuz öldürmelerden kaynaklanmış olabileceğine işaret ettiğini söylüyor” denildi.
Açıklamanın sonunda Türkiye’nin Avrupa Konseyi kriterlerini yerine getirip getirmediğini değerlendiren rapor üzerine AKP hükümetinden şu soruları yanıtlaması istendi:
“*Avrupa Konseyi raportörleri, Kürt halkının kültürel ve anadil haklarıyla ilgili gelişmelere vesile olan barış görüşmelerinin 2015’te sona ermesinden duydukları üzüntüyü dile getirdiler. Tekrar barış görüşmelerine dönmek için bir adım atacak mısınız?
*Konseyin Raporunda, milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasının, Türkiye’nin bugün yüzleştiği sorunlar karşısında ihtiyaç duyacağı sağlıklı politik ortama ve parlamenter siyasete zarar verecek politik sonuçlar doğuracağı tespiti yapılırken seçilmiş milletvekillerini siyasi davalarda yargılamakta ısrar edecek misiniz?
*Raporda yargının bağımsızlık özelliğini yitirdiği, yürütmeye bağlandığı, bu durumun milletvekillerinin yargılanmasıyla ilgili endişeleri artırdığına ilişkin eleştiriyi dikkate alarak yargının bağımsız ve tarafsız çalışmasını sağlamak için bir adım atacak mısınız?
*Türkiye’de güvenlik operasyonları adı altında sivil halka karşı yapılan kitlesel hak ihlalleriyle ilgili uluslararası kurumlardan gelen uyarıları dikkate alacak mısınız? Sorumluları yargılayacak mısınız? Yapılan çağrılara uyarak, insan hakları alanında faaliyet gösteren grupların, ihlalleri belgelendirmek amacıyla bölgeye girmesine izin verecek misiniz?
*İç Güvenlik Yasası, Askere Dokunulmazlık Getiren Yasa ve Danıştay Kanunu gibi uluslararası düzeyde eleştirilere konu olan kanunlarla ilgili geri adım atacak mısınız?
*Akademisyenler ve gazetecilerin üzerindeki baskı ve haklarında yürütülen soruşturmalardan duyulan endişeye bir yanıt verecek misiniz?
*Raporda ısrarla üzerinde durulduğu gibi, Avrupa Komisyonu’nun İnsan Hakları konusundaki içtihatı uyarınca Türk Ceza Kanunu’ndaki 301 ve 299. maddeleri kaldıracak mısınız?
*Türkiye’yi kınayan bunca uluslararası rapor ve uyarıyla ilgili ne yapacaksınız? Sessizliğinizi koruyacak mısınız?
*Bildiğiniz gibi, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Türkiye’deki gelişmeleri İzleme Komisyonu vesilesiyle yakından takip etme kararı aldı. 2017’de Türkiye’nin İzleme-sonrası raporunda yukarıda sayılan konularda gelişme kat edilip kat edilemediği belgelenecek. Bu değerlendirme, ülkemiz ve halklarımız için önemli… 2017’ye varmadan bu soruların pozitif yanıtlarına ulaşmayı diliyorum.”
(dc)