Kadınlar istismar davalarının takipçisi
09:08
Özgü Özütok / JINHA
İZMİR - Menderes'te bulunan köy okulunda 4 sene önce 6 öğrenciye cinsel istismarda bulunan ve 1,5 yıllık tutukluluğun sonrasında tahliye edilen vekil müdür Adil Ş., oy çokluğuyla tekrar tutuklandı. Yaşanan bu ve benzer durumlara karşı kadınlar çocuk istismarı davalarının takipçisi olacaklarını belirtti.
İzmir'in Menderes ilçesinde bulunan bir köy okulunda, 4 sene önce 6 öğrenciye cinsel istismarda bulunan Adil Ş. isimli vekil müdür, 1 buçuk yıl tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Serbest bırakılmasının ardından Adil Ş. için oy çokluğuyla tekrar tutuklama getirildi. Konuya ilişkin konuşan kadınlar, daha öncede Bergama'da yaşanan cinsel istismar davasının takipçisi olduklarını be iyi hal indirimi gibi uygulamalara gidilmesini önlemeye çalıştıklarını söyledi.
'Yine kazanacağız, çünkü mücadelemizde haklıyız"
KESK Kadın Meclisi Eğitim-Sen Kadın Sekreteri Şenay Akyol, Eğitim-Sen ve KESK kadın örgütleri olarak bu davanın sonuna kadar takipçisi olacaklarını belirterek, "Bir köyde 22 yıldır cinsel istismar yapan bir müdür, 1 buçuk yıl ceza alıp sonra serbest kalabiliyor. Bir öğretmenin öğrencilerin gelişmesi için çalışması gerekirken, çocukların bir ömür boyu psikolojisini bozacak bir durumla karşı karşıyayız. Bütün kadın örgütleriyle bu davanın takibi için buradayız. Saadet öğretmenin davranışını takdir etmek için buradayız. Hepimiz bundan sonra bu tip olaylarda da tepki gösterip sonuna kadar gideceğimiz için bu mücadelenin içindeyiz. Bugüne kadar hep bu tip davaların içinde olduk. Daha önce Bergama'da yaşanan benzer bir olayın takibi için sonuna kadar baskı yaptık ve kazanmıştık. Yine kazanacağız, çünkü mücadelemizde haklıyız" diye konuştu.
'Ceza almaları için bütün kadınlar mücadele edeceğiz'
Eğitim-Sen 2 Nolu Şube, KESK Genel Meclis Üyesi Ebru Dinçel ise konuyla ilgili, "Biz Eğitim-Sen'li öğretmenler, KESK ve İzmir kadın platformuyla beraber Bergama tecavüz davasını da takip ettik, bu yüzden aslında bize yabancı bir dava değil. Orada da bir din öğretmeninin davası vardı. O dava epey sıkıntılıydı. Son ana kadar erkek egemen zihniyetin mahkemelerde de ne şekilde karşılık bulduğunu gördük. Fakat biz yine de ısrarla 2 buçuk sene boyunca bu davayı takıp etmiştik" şeklinde konuştu.
Ebru, çocukları okutacaklarını ilan ettiklerini ve bunun sonucunda cinsel saldırı uygulayanların ciddi cezalar aldığını vurgulayarak, "Burada da önemli olan duruşumuzu bir kez daha kamuoyuna ilan etmek. Tecavüzcülerin iyi hal indirimi almadan hak ettikleri cezayı almaları için buradayız. Biz biliyoruz ki il-ilçe eğitim müdürlükleri ve mahkemeler tarafından korunması, iktidarın eril dilinin yansıması olarak istediğimiz cezaları her zaman aldırmadığımızın farkındayız. Bu davada hak ettikleri cezayı almaları için bütün kadınlar olarak mücadele edeceğiz" dedi.
Ebru son olarak, öğretmenlik mesleğini karalayan kişilere karşı bu davaları takip ettiklerini söyleyerek, "Geçen davada müdahillik talebimiz olmuştu reddedilmişti. Bu davada yine bu talebimizi yineleyeceğiz. 'Erkek adalet değil gerçek adalet' tesis edilene kadar bu davaların arkasındayız" diye konuştu.
'Ceza indirimlerinin fiilen önüne geçmeyi başarıyoruz'
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Sözcüsü Sanem Deniz Kural, İzmir'de yaşanan çocuk istismarı davasını takip edeceklerini belirtti. Sanem yaşanan çocuk istismarlarıyla ilgili, "Biliyoruz ki Ensar Vakfı skandalı bir emsal olmuştur. Bu yoğun tepki adeta bir başlangıç olmuştur ve gün yüzüne çıkmasını sağlamıştır. Buradaki çocuk istismar davası da Türkiye toplumunda yer etmiş erkek egemenliğin nasıl ortaya konduğunu gösteriyor. Biz her ilde, takip ettiğimiz bütün davalarda bu baskının sonuç açısından nasıl bir etkisinin olduğunu, toplumsallaşmanın cezalarda nasıl bir etkiye sahip olduğunu gördük. Bu davada da umuyoruz ki aynısı olacaktır. Bu cinayetleri işleyenler ya da istismarları yapanlar şunu bilmeli ki bu toplum artık bunlara tepki veriyor. Biz belki yasaları değiştiremiyoruz ama en azından ceza indirimlerinin fiilen önüne geçmeyi başarıyoruz. Bu tip davalar artık sahipsiz değil. Bütün toplumu da bu anlamda mücadeleye çağırıyoruz" diye konuştu.
'Çocuk travmalarına karşı bu dönemde daha fazla ses çıkarmalıyız'
İstanbul Eğitim-Sen 3 Nolu Şube'den İzmir'e Menderes'te yaşanan çocuk istismarı davası için gelen Leyla Zerenoğlu ise, "Saadet öğretmenlere güç vermek için, istismarda sessiz kalmamak için buradayım. Ayrıca psikolojik danışmanım. Çocuk travmalarına karşı bu dönemde daha fazla ses çıkarmalıyız. Bunu burada dile getirmek için buraya geldik. Bu davanın takipçisi olacağız. Bundan sonra bu tip durumların yaşanmamasını istiyoruz, bunu alanlarda daha fazla haykıracağız. İstanbul'da da dikkat çekmek adına bir basın açıklaması yapıldı. Ayrıca İstanbul'da 'istismara karşı öğretmenler' isimli bir komisyon yayın hazırlığında. Ensar davasından bu yana ailelerin çocukları nasıl koruyacağı üzerine çalışıyoruz. Gerçekten şu an zorlanıyorum. Hepimiz bunları konuşurken inciniyoruz. Ses çıkarmazsak bu yaşanmaya devam edecek, durdurmalıyız" dedi.
(dk)