İHD, Van’da üç aylık ihlal raporunu açıkladı
15:57
JINHA
WAN – İnsan Hakları Derneği Van Şubesi, Van’da üç aylık insan hakları ihlallerine ilişkin hazırladığı raporu kamuoyu ile paylaştı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Van Şubesi, Van’da insan hakları ihlallerine ilişkin üç aylık ihlal raporunu düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı. İHD Van Şube binasında düzenlenen basın toplantısında 3 yılı aşkın çatışmasızlık sürecinden 24 Temmuz tarihinden bu yana çatışmalı bir sürece girildiği söylendi. Toplantıda raporun nisan, mayıs ve haziran aylarına ait olduğunu belirterek, “İçinde bulunduğumuz süreçte, neredeyse çatışma ve can kayıplarının yaşanmadığı gün yoktur. Yılın ilk üç ayında kamuoyuyla paylaştığımız 3 aylık raporumuzda da belirttiğimiz gibi 10 maddelik Dolmabahçe deklarasyonunun reddedilmesi ve çözüm sürecinin buzdolabına kaldırılması sonrasında dur durak bilmeyen çatışmalı bir sürece girildi ve sadece bir kaç ay içerisinde sayıları yüzleri bulan masum siviller, örgüt militanları, askerler, polisler yaşamını yitirdi” denildi.
Kürdistan’da birçok il ve ilçesinde yaşanan savaş nedeniyle sivil halkın evlerini terk ederek göç etmek zorunda bırakıldığı kaydedilen toplantıda, Van’a 4 binin üzerinde ailenin göç ettiği bilgisi paylaşıldı. Ayrıca, göçlerin yanı sıra toplantı, gösteri hakkına yönelik müdahale, operasyon ve ev baskınları gibi durumların söz konusu olduğu belirtildi.
İHD, "Derneğimize yapılan başvurular, yerel ve ulusal basından edindiğimiz bilgilere göre toplamda 354 hak ihlali tespit edilmiştir. Bu rakamlara Yüksekova'dan çatışmalar nedeniyle göç ederek sosyolojik, ekonomik ve psikolojik anlamda bir çok mağduriyet yaşamak zorunda kalan 4 bin civarındaki aile dahil değildir" diye belirtti.
Van’da yaşanan ihlallere ilişkin raporda şu bilgilere yer verildi:
“* Bu süreçte Valilik tarafından gösteri, miting, yürüyüş ve konser gibi etkinliklere izin verilmemiş halkın gösteri ve yürüyüş hakkı ihlal edilmiştir.
* Tespit edebildiğimiz kadarıyla 76 ev baskını gerçekleştirilmiş, 108 yurttaş göz altına alınmış, bunlardan 45'i tutuklanmıştır.
* Kadınlara zorla fuhuş yaptıran kişilere yönelik operasyonlarda göz altına alınan 6 kişiden 1'i serbest bırakılırken 5 kişi tutuklanmıştır.
* Erciş'te 7'incisi düzenlenen uluslararası inci kefali göçü kültür festivalinde Kürtçe ezgiler eşliğinde halay çeken 8 genç örgüt propagandası yaptıkları gerekçesiyle gözaltına alınmıştır.
* Başkale ilçesine bağlı Şamanız köyünde S.Ç (17) adında bir kadın aile evinde eşi Zafer Çoban tarafından katledilmiştir.
* Çaldıran’ın Yukarı Kuyucak Mahallesi’nde Y. Çelik (13) isimli çocuk, Özalp ilçesine bağlı Aşağı Sarmalı Köyünde 20 yaşında L.Ö adında bir yurttaş, Van'ın İskele Caddesi üzerinde Koç İlköğretim Okulu civarında 50'li yaşlarda bir kadın henüz bilinmeyen nedenlerle intihar etmiştir.
* İpekyolu ilçesinde bulunan bir ilkokulda 47 yaşındaki sınıf öğretmeni Halidun G.'nin, 11 yaşındaki A. E. ile B. K. isimli iki kız çocuğuna bir yıl boyunca cinsel istismarda bulunduğu ortaya çıkmış, bu şahıs tutuklanmıştır.
* İkincisi düzenlenen Van Kitap Fuarı'nda Aram Yayınevi'ne ait standa iki kez polis tarafından baskın yapılarak, 17 kitaba el konulmuştur.
* Van M Tipi Cezaevi'nde bulunan ve aralarında DBP Van İl Eş başkanı Caziye Duman'ın da bulunduğu 6 yurttaş 'yer yok' gerekçesiyle başka hapishaneye sürgün edilmiştir.
* Hakkında yakalama kararı çıkartılan Erciş Belediyesi Eş Başkanı Abdurahman Çağan gözaltına alınmış, savcılığa sevk edilen çağan tutuklanmıştır.
* Yine DBP Gevaş Belediye Meclis üyesi Cevdet Altındaş örgüte üye olmak suçundan tutuklanmıştır.
* DBP Tuşba İlçe Eş Başkanı Harika Uyar’ı evine baskın düzenleyerek gözaltına alan polisler ardından DBP Tuşba İlçe binasına baskın düzenleyerek aramalar gerçekleştirmiştir.
* Belediye bünyesinde faaliyet yürüten Ronahi Kültür ve Sanat Merkezi çalışanı Emrullah Denizman evine yapılan baskınla gözaltına alınmıştır.
* Çaldıran Belediyesi'ne onlarca polis tarafından baskın düzenlenerek aramalar yapılmıştır.
* Son üç aylık dönemde de basın özgürlüğü konusunda '12 Eylül Askeri Darbesi' uygulamalarını aratmayan ve hatta kimi zaman aşan baskılarla karşı karşıya bulunduğunu söylemek isteriz. Özellikle siyasal iktidarın düşünce dünyası ile uyuşmayan muhalif basına yönelik göz altı, soruşturma ve tutuklama, haber sitelerine erişimi engelleme, haber takibini zorlaştırma gibi uygulamalarıyla basın özgürlüğü üzerinde sansür ve baskının oluştuğunu ifade etmek isteriz.
* İpekyolu Haber Gazetesi muhabiri Fırat Kırdağ, DİHA muhabiri Ziya Ataman, Nedim Türfent ve Şermin Soydan gözaltına alınırken Gazeteci Mehmet Dursun'un DİHA'da yayınlanan haberi nedeniyle hakkında açılanan davanın sonucunda Dursun'a 2 buçuk yıl ceza verilmiştir.
*JINHA, DİHA ve bölge de yayın yapan Çaldıran Ajansa, TİB tarafından erişim engeli getirilmiştir. Basına yönelik sansürün yurttaşların haber alma hakkının da ihlali niteliğinde olduğunu hesaba katarsak, basın ve toplumsal kesimlerin adeta sesinin kısılmaya çalışıldığını anlamak güç değildir.
*Bu temelde insan hakları savunucuları olarak acılarımız ve can kayıplarımızın daha da artmaması için silahların derhal susturulmasını ve barış masasına geri dönülmesi talebimizi yineliyoruz. Tarafların yeniden müzakere sürecine dönmesini umut ediyor, insan hakları ihlallerinin son bulduğu, toplumsal barış, adalet ve özgürlüklerle dolu onurlu bir yaşam temenni ediyoruz.”
(htk/dc/sy)