JINHA

İSTANBUL- İnsan Hakları İzleme Örgütü (Human Rights Watch), sokağa çıkma yasakları ve abluka döneminde yaşanan hak ihlallerine ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye'nin Kürdistan'da yaşanan hak ihlallerinin bağımsız ve tarafsız bir şekilde soruşturulmasını engellediğini belirtti.

Kürdistan'da Ağustos ayından bu yana yaşanan ablukaları, sivil ölümlerini, kentlerin ve ilçelerin tahrip edilmesini konu alan İnsan Hakları İzleme Örgütü(Human Rights Watch) raporu barış sürecinin 2015 Temmuz'unda çökmesinden itibaren çok şiddetli çatışmaların yaşandığını gözler önüne serdi. Raporda dikkat çekilen konulardan biriyse, İnsan Hakları İzleme Örgütü, Uluslararası Af Örgütü (Amnesty International) ve İnsan Hakları için Doktorlar (Physicians for Human Rights) gibi insan hakları alanında faaliyet gösteren grupların, ihlalleri belgelendirmek amacıyla bölgeye girmesine, operasyonlar bittikten ve sokağa çıkma yasakları kaldırıldıktan sonra bile, yetkililer tarafından izin verilmiyor olması.

Hükümet abluka alanlarını belgelemesine izin vermiyor

İnsan Hakları İzleme Örgütü Türkiye araştırmacısı Emma Sinclair-Webb "Türkiye hükümetinin güneydoğuda birçok bölgeyi fiilen abluka altına almış olması, bir şeylerin örtbas edilmeye çalışıldığına ilişkin şüpheleri besliyor. Türkiye hükümeti Birleşmiş Milletlerin ve sivil toplum gruplarının orada olup bitenleri belgelendirmek amacıyla bölgeye girmesine hemen izin vermelidir" dedi.

355.000'den fazla insan yerinden edildi

Zorunlu göç konusuna da dikkat çeken Emma, ''Ölümlerin, yıkımların ve kitlesel yerinden etmelerin önemli bir bölümü, aralarında Cizre'nin de bulunduğu dokuz farklı kentte gerçekleşti. 355.000'den fazla insan, kent veya ilçelerin içindeki bazı mahallelere, yakınlardaki başka kentlere veya Türkiye'nin başka bölgelerine gitmek zorunda bırakılarak, geçici olarak yerlerinden edildiler. Güvenlik güçleri ile PKK ile bağlantılı Sivil Savunma Birlikleri (YPS, Yekineyen Parastina Sivil) arasında silahlı çatışma yaşanan yerlerde en az 338 sivil öldürüldü'' şeklinde konuştu.

Çocuklarında bulunduğu 66 Cizrelinin ölümü belgelendi

Cizre'de görev yapan avukatların hazırladığı listeleri de inceleyen İnsan Hakları İzleme Örgütü hazırladığı raporda, "Bu listeler 14 Aralık ile 11 Şubat arasında, aralarında 11 çocuğun da bulunduğu en az 66 Cizrelinin ateşli silahla vurulma veya havan topu patlaması sonucu öldüğünü gösteriyor" ifadelerine yer verdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü, öldürüldüğü belirlenen 66 sivilden aralarında üç aylık bir bebek ile 13 ve 11 yaşlarında iki çocuğun da bulunduğu sekizini ayrıntılı bir şekilde belgelendirdiğini açıkladı.

Raporlama sırasında araştırmacılara TEM engeli

Mart ve Nisan aylarında İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden bir araştırmacı Cizre'ye giderek insan hakları ihlallerinin tanıkları, mağdurları, belediye çalışanları, belediye meclisi üyeleri, Şırnak Barosu üyeleri ve sivil toplum gruplarıyla görüştü. Araştırmacılar, araştırma bulgularını paylaşmak ve yetkililerin de görüşlerini raporuna dahil etmek amacıyla Haziran ayında Cizre Kaymakamından randevu talep etmesine rağmen yanıt alamadı. Raporda, Nisan ayındaki ziyarette araştırmacının daha fazla mülakat yapması Terörle Mücadele Şubesi memurları tarafından, Cizre'de başka ailelerle görüşmek için kaymakamlık izni gerektiği söylenerek engellendiği belirtilirken '' Bu şekilde bir izin alma gerekliliğinin herhangi bir hukuki zemini bulunmaktadır'' denildi.

Rapora şuradan ulaşabilirsiniz: https://www.hrw.org/tr/news/2016/07/11/291848

(nö/ödk/dk)