'Devletin Hurşit Külter için açıklama yapmaması manidar!'
11:19
JINHA
ANKARA - Kayıplara Karşı Uluslararası Komite (ICAD), 46 gündür haber alınamayan Hurşit Külter için devletin bir açıklama yapmamasının manidar bularak, "Hurşit Külter gözaltında kaybedilmek mi isteniyor?" diye sordu. ICAD, Hurşit'in bulunması çağrısı yaptı.
Kayıplara Karşı Uluslararası Komite (ICAD), 27 Mayıs günü gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan DBP Şırnak'ın İl Yöneticisi Hurşit Külter'e dair açıklama yaptı. "Bir kez daha soruyoruz: Hurşit Külter Nerede!" başlıklı açıklamada, Hurşit'in gözaltına alınış süreci ve ardından yaşananlar hatırlatıldı.
'Türk devletinin açıklama yapmaması manidar'
Hurşit Külter'in gözaltında olduğunu belirten ve aralarında operasyona katılan korucuların da bulunduğu görgü tanığı ifadelerine ilişkin DİHA'nın haberini referans gösteren ICAD, Türk devletinin herhangi bir açıklama yapmamasını manidar bularak, "Hurşit Külter gözaltında kaybedilmek mi isteniyor?" diye sordu. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Tanık ifadelerine göre, Hurşit Külter dövülerek gözaltına alındı, zırhlı bir araca bindirilerek Şırnak Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı Gümüştepe Özel Harekat Şube Müdürlüğü'ne ve orada 7 gün tutulduktan sonra 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı'na götürüldü. Külter'in devlet güçleri tarafından işkence edilerek gözaltına alındığı ve yoğun işkenceye maruz kaldığı tanık ifadeleri ile netleşmiş bulunuyor. Türk devletinin Hurşit Külter'in nerede olduğuna dair açıklama yapmaması manidardır. Hurşit Külter gözaltında kaybedilmek mi isteniyor?"
'Hurşit Külter sağ alındı, sağ istiyoruz!'
Türkiye'de 1980'li ve özellikle de 1990'lı yıllarda gözaltında kaybetme saldırısı devlet tarafından sistematik olarak uygulanmış ve binlerce insan gözaltında kaybedilmişti. Cumartesi Anneleri 27 Mayıs 1995 tarihinden bu yana haftalık oturma eylemleriyle kayıplarının akıbetini devlete sormaktadırlar. Ancak devlet, kayıpların akıbetini gizlemeye devam etmektedir. Türkiye'de, son bir yılda devletin Kürt halkına ve muhalif kesimlere yönelik saldırı ve katliamları devam etmektedir. Suruç, Ankara, İstanbul, Roboski ve tüm diğer katliamlarda olduğu gibi, katiller ve sorumlular korunmaktadır. İnsan haklarının olmadığı, düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı bir ülkede Hurşit Külter'in kaybedilmek istendiğine dair endişemiz artmaktadır. Gözaltında kaybetme bir insanlık suçudur. İnsanlık suçu işleyenler er geç tarih karşısında hesap vereceklerdir. Hurşit Külter sağ alındı, sağ istiyoruz!"
(sy)