'Tarihimize bakın bu toprakları terk etmedik, etmeyeceğiz'

09:00

Bêritan Elyakut/JINHA

AMED - Soykırım ve göçertme politikaları kapsamında Lice'ye yönelik saldırılara karşı tepkilerini dile getiren kadınlar, "PKK Kürt halkıdır, Kürt halkı da PKK'dir. Bundan dolayı da hiçbir zaman bitmeyeceğiz, topraklarımızı terk etmeyeceğiz" dedi.

Diyarbakır'ın Lice ilçesinde ilan edilen "sokağa çıkma yasağı"nda ilçeye yönelik yoğun saldırılar gerçekleşti ancak bir direniş tarihine sahip olan Lice'de başta kadınlar olmak üzere halk toprağını terk etmeyerek, direnişini sürdürdü. Lice'de bir yandan ağır bombardımanlar gerçekleşirken, diğer yandan ormanlar yakılarak doğası da katledilmek istendi. Devlet güçleri, özellikle köyde evlerinde bulunan yurttaşları tehdit edip işkence yaparken, 4 yurttaş katledildi. Lice için Diyarbakır halkı da sokağa çıkarak nöbet eylemleri yaptı.

'Kürt halkını hala tanıyamadılar'

Lice'de yaşanılanlara tepki gösteren kadınlar, göçertme ve katliam politikalarına Lice halkının geçmişte de boyun eğmediğini aktardı. Nöbet eylemlerinde yer alan Delal Eser, "Evleri, sokakları bilerek yakıp yıktılar. Böyle yaparak halkı şehirlerden çıkarabileceklerini düşündüler ama Kürt halkını hala tanıyamamışlar. Bu halk 90'larda terk etmedi bu toprakları, şimdi mi terk edecektir" diye belirtti.

'Her katliam sonrası mücadelemiz büyüdü'

Devletin Kürt halkına karşı yıllardır soykırım politikası uyguladığının altını çizen Delal, soykırım politikaları karşısında Kürt halkının gün geçtikçe güçlendiğini ve mücadeleci davrandığını söyledi. Her katliamın ardından kadınların ve gençlerin birlikteliğinin arttığını vurgulayan Delal, "Onlar bizim birlikteliğimizden korktukları için düşmanca saldırıyorlar. Her ölümün ardından ayakta kalanlar direnişi sürdürecektir. Devlet kendi elleriyle bizlerin içerisinde öfke büyütmüştür. Lice'de yapılan katliamın ardından oradaki halkın baş eğmesini kimse bekleyemez. Çünkü 90'lı yıllarda da katliam yaptılar ama oradaki halk mücadeleyi daha fazla büyüttü. İnsanları göçerttiler belki ama aradan geçen zamandan sonra halk evlerine döndü ve buna tahammül edemeyen zihniyet bugün yine katliamlarını hayata geçirdi" dedi.

'Lice şahsında katliamlara cevap vermeliyiz'

Lice'de yaşanan katliamın ardından cenazelere işkenceler yapıldığını belirten Delal, ana akım medyada gösterildiği gibi "esrar operasyonu" yapılmadığını sivil katliamlarla halkın gözünün korkutulmak istendiğini kaydetti. İşkence, katliam ve soykırım politikalarına tüm Kürt halkının karşı durması gerektiğini vurgulayan Delal, Cizre, Yüksekova, Nusaybin, Şırnak ve Sur'dan sonra tüm halkın tek yürek olarak Lice'ye sahip çıkması gerektiğini söyledi. Cizre'de insanlığın yakıldığını kaydeden Delal, "Orada insanlarımız yakılırken Sur'da panzerle ezildi. Şırnak'ta cenazeler zırhlı araçlara bağlandı. Oralarda birliğimizi tam anlamıyla yakalamış olsaydık bunlar yaşanmazdı. Bugün tüm katliamlara Lice şahsında cevap olmak gerekiyor. Bizler için mücadele edenlere karşı cevabımız olmalıdır. Korku duvarını yıkarak mücadelemizi yükseltmeliyiz. Artık oturmamalıyız ve sessiz kalmamalıyız" diye belirtti.

'Şervanlarımızın yolunu bırakmayacağız'

Müyesser Ülker de Kürdistan için "yakıp, yıkın" açıklamaları yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Kürdistan'da son 40 yıllık mücadele tarihine bakması gerektiğini söyledi. "Asıl sen kendini bitirdin" diye devam eden Müyesser, "Her başa gelen Kürtleri bitirmek için paralar döktü fakat hiçbiri de başaramadı. Bu dönemde ise özellikle Lice dağlarında ve Kürdistan'ın diğer yerlerinde vahşet uygulanıyor. Çocuklarımız, kadınlarımız, gençlerimiz katlediliyor. Ne yaparlarsa yapsınlar biz korkmuyoruz. PKK Kürt halkıdır Kürt halkı da PKK'dir. Dağlarda savaşan çocuklarımızın, şervanlarımızın yolunu bırakmayacağız" dedi.

'PKK'ye güvenip umutlanıyorum'

Devletin Kürtlerin üzerinden artık ellerini çekmesi gerektiğini belirten Müyesser, birlik çağrısı yaparak şunları söyledi: "Bir olmadığımız sürece daha büyük vahşetler uygulanacak. Bize bu vahşeti reva gören Erdoğan'dır. Özellikle kadınlara sesleniyorum. Bizim çocuklarımıza sahip çıkmamız gerekir. Savaşan çocuklarımızdan heyecan ve güç alıp başkaldırmamız gerek. Yeter artık hepimizin buna bir son vermesi lazım. Nasıl ki Allah'a inanıyorum ve umudum varsa aynı şekilde de PKK'ye güvenip umutlanıyorum" sözlerini kullandı.

(gc)