'Bu suskunluğu biliyoruz, Hurşit Külter nerede!'

13:38

JINHA

İSTANBUL - Cumartesi Anneleri adalet arayışlarının 589'uncu haftasında bir araya gelerek Dersim'de 1992 yılında beyaz bir araba ile kaçırılan Ayten Öztürk'ün akıbetini sordu. Anneler, 44 gündür kendisinden haber alınamayan 'DBP Şırnak İl yöneticisi Hurşit Külter için "Nerede?'' diye sormaya devam etti.

Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak için Cumartesi Anneleri'nin başlattıkları adalet arayışları Galatasaray Meydanı'nda 589'uncu haftasında da devam etti. Adalet arayışının simgesi olan kaybedilenlerin fotoğraflarıyla bir araya gelen Cumartesi İnsanları, "Kayıplar bulsun failler yargılansın" pankartı açtı. Cumartesi Anneleri ve İnsanları konuşmaların başlamasından önce Türkçe ve Kürtçe olarak ''Hurşit Külter nerede?'' sorularını yöneltti.

'Ayten'in kimlik teşhisi giysilerinden yapılabildi'

Cumartesi Anneleri ve İnsanları, bu hafta Dersim'in Mazgirt ilçesine bağlı Akpınar'daki Tunceli İl Özel İdaresi'ne ait bir fabrikada çalışan 27 Temmuz 1992 akşamı mesai çıkışı sonrasında içinde 4 kişi bulunan beyaz bir arabayla kaçırılan Ayten Öztürk için bir araya geldi. Ayten Öztürk'ün cenazesi 8 Ağustos 1992 tarihinde Elazığ Karşıyaka Kartaltepe mevkiinde, bir eli dışarıda kalmış şekilde gömülü olarak bulundu. İşkenceden tanınamayacak hale gelmiş Ayten'in kimlik teşhisi giysilerinden yapılabildi. Ancak işkence bulguları otopsi raporunda yer almadı ve doktorlar detaylı otopsi yapmadı. Açılan soruşturma hızla kapatıldı.

'Ayten Öztürk cinayeti örgütlü bir cinayettir'

589. oturumda ilk olarak Ayten Öztürk davasını üstlenen aile Avukatı Cihan Söylemez konuştu. Yolladığı ses kaydıyla düşüncelerini ifade eden Cihan, davanın 90'lı yıllar ile hesaplaşma konusunda sembolik bir dava olduğunu vurgulayarak, ''Bu olayda devlet denetleme kurulu faaliyete geçirilmelidir. Devletin yetkili kurum ve organları kullanılarak işlenmiş örgütlü bir cinayettir. O dönemki savcı, doktor, askerler, MİT ve JİTEM yetkilileri de soruşturmaya konu edilmelidir'' dedi. Ardından yolladığı ses kaydıyla söz alan Ayten'in babası Hıdır Öztürk, ''Devlet tarafından kaçırılarak işkence edilerek kulakları kesilmiş gözleri çıkartılmış ve cesedi parçalanmış bir kızın babası olarak karşınızdayım'' şeklinde sözlerine başladı. Hıdır Öztürk, kızının ölümüne ilişkin sağlıklı bilgiler sunduğu halde dikkate alınmadığının altını çizerek, "Hak arıyorum'' dedi. Hıdır'ın sözleri, ağıtlar ile sona erdi.

'Bu suskunluğu biliyoruz, Hurşit Külter nerede!'

Bu hafta basın açıklamasını ise, Cumartesi İnsanlarından Evrim Baykondu okudu. Evrim yaptığı açıklamada, ''Bizzat JİTEM komutanları, JİTEM elemanları Ayten Öztürk’ü Yeşil ve ekibi tarafından OHAL Valiliğince Yeşil’e tahsis edilen beyaz Land-Rover araç ile kaçırdığını, daha sonra Diyarbakır JİTEM’e götürdüğünü ve burada üç gün boyunca işkence gördükten sonra infaz edildiğini açıkladı ve bu açıklamalar basında da yer aldı'' dedi. Hurşit Külter'in akıbetine ilişkin suskunluğa da dikkat çekilen açıklamada, ''Bu suskunluğun anlamını biliyor ve soruyoruz. Hurşit Külter Nerede? Bu suskunluğun anlamını biliyor ve Cumhurbaşkanına bağlı Devlet Denetleme Kurulu’nun acilen devreye girmesini istiyoruz. Devletin Kerime Külter’in “oğlum nerede?” sorusunu hakikate uygun bir biçimde cevaplamasını istiyoruz'' ifadeleri kullanıldı.

(nö-tm/sy)