JINHA

COLEMÊRG - KJA öncülüğünde İstanbul'dan Yüksekova halkı ile birlikte bayramlarını geçirmeye gelen kadınlar, savaşın ortağı olmayacaklarının belirterek, Yüksekova halkı ile dayanışmayı büyütme çağrısında bulundu.

Devlet güçlerinin ağır saldırılarına karşın her kesimin özyönetim direnişini sürdürdüğü Hakkari'nin Yüksekova (Gever) ilçesinde, dayanışma ve inşa da farklı kimlik ve halklardan gönüllüler tarafından el birliğiyle hız kazandı. Türkiye ve Kürdistan kentlerinden gelen gönüllüler, Ramazan Bayramı'nı Yüksekova'da geçirirken, dayanışmayı büyütmek amacı ile bayram öncesi, aileler için gıda, battaniye, çocuklar için de oyuncak, bayramlık elbise, şeker desteğinde bulundu. Çocuklar için mahallelerde oyun etkinlikleri düzenledi. Kadınların yoğunlukta olduğu çalışmalarda, yeniden inşa da kadının eli ile gerçekleşiyor. İstanbul'dan gelen gönüllü kadınlardan Filiz Özçakır, bir Türk olarak Yüksekova halkı ile dayanışmaya geldiğini, iktidarın halklar arasında savaş çıkarmaya çalıştığını vurguladı.

'Savaş halkları kutuplaştırıyor'

Yaşatılmak istenen savaşın halkları birbirine karşı ötekileştirip kutuplaşmaya neden olduğunu belirten Filiz, savaşın ortağı olmayarak barışın bir parçası olacağının altını çizdi. Filiz, savaşın bitmesi adına Kürt anneleri gibi Türk annelerinin de barış için alanlara akıp haykırması çağrısında bulunarak sözlerine şöyle devam etti: "Bu iktidar annelerin gözyaşlarını bitireceğini vaat ederek geldi ama maalesef savaşı başlattı. Savaşın bitmesi adına bütün kadınların Kürt halkının yanında olması gerekiyor. Sadece Kürt kadınları ile bu savaş durdurulamaz. Türk annelerinin de savaşı bitirmek için elinden geleni yapmalıdır. Ben de bu savaşın bitmesi adına bir Türk annesi olarak Gever'e geldim."

'Gever'i kadınlar inşa edecek'

"Bu savaşı ancak kadınlar durdurabilir" diyen Filiz, Türkiye ve Kürdistan kentlerinde yaşayan kadınlara Yüksekova halkıyla dayanışma çağrısında bulundu. Her kesimden insanın Sur, Cizre ve Yüksekova gibi yerlere gidip yaşananları kendi gözleri ile görmesi gerektiğini kaydeden Filiz, "Bu yerleri görmeleri halinde tüm annelerin barışın hızla gelmesi için mücadele edeceğini inanıyorum. Sadece Gever halkının altında kalkabileceği bir yük değildir. Çünkü her yer harabeye çevrilmiş durumda. Bunun içinde bu yaraların sarılması için herkesin dayanışma içinde olup, dayanışmayı büyütmesi lazım. Gever'i kadınlar yeniden inşa edecek" diye konuştu.

'Bir Çerkes olarak Kürt halkından özür dilemek için geldim'

KJA'lı Asiye Eylem Karabulut ise AKP'nin Kürdistan'da başlattığı savaşa karşı etkin bir eylem yapamadıkları için "Bir Çerkes kadını olarak Kürt halkından özür dilemek için geldim" sözleriyle özeleştirisini verdiğini ifade etti. Yüksekova'da yaşanılanları herkese anlatacağını belirten Eylem, "Dayanışma kampanyaları var tabi ama bu dayanışma kampanyalarının büyütülerek devam etmesi gerek. Gever halkını ele muhtaç etmemek için el ele tutuşmalıyız. Nasıl ki içinde bulunduğumuz savaş bir bütün olarak halkları etkiliyorsa, Çerkes'i, Arap'ı, Laz'ı, Türk'ü ve Kürt'ü bizde dayanışmayı buradan örmemiz gerekir. Biz de halklar olarak hem bu savaşın bitmesi için hem de yaraların sarılması için el ele vermeliyiz" dedi.

(ekip/dc/gc)