Direniş çadırlarında hüzünlü ama umutla geçen bayram
17:17
JINHA
ŞIRNEX - Soykırım saldırıları altındaki Şırnak'ın çevre ve beldelerinde kurdukları çadırlarla yaşam alanlarını terk etmeyen yüzlerce aile, buruk ama dayanışma ruhuyla bayramı karşıladı. Direniş çadırlarındaki çocuklar, neşeleriyle bayramı renklendirirken, kadınlar ise giydikleri fistanlarıyla yaşadıkları kederi bir gün de olsa unutmak istedi.
Soykırım saldırılarının 114 gündür devam ettiği Şırnak'ta, bayram sabahına bombalarla uyanırken, göçertilen Şırnak halkı ise, çevre ilçe, köy ve beldelerde kurdukları çadırlarda bayramı karşıladı. Sabahın erken saatlerinde aylardır yasaklı Şırnak'ın karşısındaki çadırlarda bayrama giren aileler, yaşam alanlarının her alanında ardında bıraktıkları direnişçi çocuklarını anmaktan geri durmuyor. Çocuklar neşeleriyle "direniş çadırlarını" renklendirirken, kadınlar giydikleri "fistanlarla" aylardır yaşadıkları kederi dağıtmak istiyor.
Eksik ama dayanışma ruhuyla başlayan bayram
Bayramın ilk gününe, Şırnak Emniyet Müdürlüğü ve Çakırsöğüt Jandarma Tugay Komutanlığı'ndan atılan ateşlerle Konutê Sêgîrgê'deki (Maden Afet Konutları) çadırlarda kalan ailelerin başının üstünden de helikopterler gün boyunca eksik olmadı. Sabahın ilk ışıklarıyla çadırlarda kalan aileler; camide bayram namazı kılmasının ardından, yakınlarını mezarlıkta ziyaret edip tekrar çadırlarına dönerek Ramazan'dan sonra çadırlarında ilk kahvaltılarını yaptı. Her yerde olduğu gibi "direniş çadırlarında" bayramın ilk heyecanını çocuklar yaşarken, eski bayramlar, kadar olmasa da çocukluk telaşıyla bayrama girdiler. Şırnaklılar, yaşadıkları buruk bayrama rağmen nerdeyse bütün direniş çadırlarının kapısına şeker ve kolonya tabakları koyarak, bayramlaşmaya akraba ve komşu çadırları ziyaret etmeyle başladı.
Kadınlar 'fistanlarıyla' kederlerini unutmak istedi
DTK Eşbaşkanı Leyla Güven, HDP ve DBP'li yöneticiler ile KJA üyelerinin de bulunduğu heyetin yaptığı ziyaretin ardından, direniş çadırlarındaki bayramlaşma ailelerin birbirlerine yaptıkları ziyaretlerle devam etti. Geleneksel bayram yemeğinde buluşan kadınlar, bir taraftan da aylardır göç yollarında yaşadıkları acılarını ve Şırnak'ın üzerindeki kederi dağıtmak için, yöresel Fistan'larını giyerek bir gün de olsa acılarını unutmaya çalışırken, çocuklar ise, umutlu günlerin habercileri gibi ellerindeki şeker torbalarıyla çadırlarda şeker topladı.
'Onlar unuttuk sanmayın'
Anneler; kendilerini ziyaret edenleri, gözyaşlarıyla karşılasa da, "Topraklarımıza geri döneceğiz, o yüzden buradayız" diyerek direniş mesajı vermekten de geri durmadı. Bir taraftan arkalarında bıraktıkları çocuklarının yasını tutan direnişçi anneler, Şırnak'ta bıraktıkları oğullarının ve kızlarının yaşama umutlarına dair elleri havada sürekli dua ederken, "Onları unuttuk sanmayın, bizim bayramımız ancak onlara kavuştuğumuz gün olacaktır" dedi.
'Elbette ikram edecek bir şekerimiz olur'
Direniş çadırlarında kalan Aysel Yıldırım isimli bir anne çadırının önünde durarak, hem gelen misafirlere şeker dağıttı hem de Şırnak'a bakarak, isyanını dile getirdi. Aysel, "Şirnex'te bu çatışmalar başladığından beri ben üç 'zozan' değiştirdim, en son olarak yine bu çadırlara döndüm. Daha bayramın ilk gecesinde etrafımızdaki dağları bombalamaya başladılar. Güne böyle başladık. Şırnak karşımızda, çadırlarımızı ona göre kurduk, ama orada neler oldu kim öldü kim kaldı bilmiyoruz. Bütün bu acılarımıza rağmen çadırımız herkese gelen bütün insanlara açık olacak, evimiz olmayabilir ama ikram edecek bir şekerimiz var" ifadelerine yer verdi.
(ekip/za/mg)