‘Bu yaptıkları tedavi değil, Sibel’e işkencedir’

15:43

JINHA

İSTANBUL - Tedavi edileceği öne sürülerek Menemen R Tipi Cezaevi’ne istemediği halde gönderilen Sibel Çapraz’ın sağlık durumu sevkin ardından daha kötüye gitmeye başladı. Sibel’i cezaevinde ziyaret eden abisi Necip Çapraz, “Sibel’in tedavisi ancak ve ancak tam teşekkülü bir hastanede yapılabilir. Bu yaptıkları tedavi değil, Sibel’e işkencedir” dedi.

Geçtiğimiz yıl 27 Kasım’da Yüksekova’da kobra tipi zırhlı araçtan açılan ateş sonucu ağır yaralanan ve tedavisi tamamlanmadan cezaevine gönderilen DBP Hakkari İl Genel Meclis üyesi Sibel Çapraz’ın sağlık durumu ciddiyetini korumaya devam ediyor. Hastanede kaldığı süre boyunca 15 ameliyat geçiren Sibel, 3 Mart günü ameliyat olmak üzere hastaneden taburcu edildiği sırada “örgüt üyesi” olduğu iddiasıyla tutuklanarak Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Bağırsağı dışarıda ve sondaya bağlı olan ayrıca sağ kolunu kullanamayan Sibel, 30 Haziran günü fizik tedavi göreceği öne sürülerek ailesinin bilgisi ve kendi rızası olmadan İzmir Menemen R Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

‘Ameliyat için konulan süre geçiyor!’

Menemen R Tipi Cezaevi’nde kardeşini ziyaret eden Necip Çapraz, kardeşinin tedavi amaçlı götürüldüğü cezaevinde tedaviden sağlığının bir hafta içinde daha da bozulduğunu ifade etti. Sibel’in öncelikle yapılması gereken 4 ameliyatının olduğuna dikkat çeken Necip, “Kardeşim önce ameliyat olmalı sonra fizik tedavi, Sibel’in ameliyatlarını yapan doktorlar yeniden ameliyat olması için 3 ay gibi bir süre koymuşlardı ve şu an bu süre geçiyor. Sibel’in eline tendon ve sinir transferi yapılmalı eğer ki, bu şu anda yapılmayacak olursa daha sonrasında yapılamayacak. Bağırsak ameliyatını yapan hekimle iki gün önce konuştum ve bana Sibel’in hayatını riske attığımızı bir an önce ameliyat olup bağırsakların içeri alınması gerektiğini söyledi. Bu durumda Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) fizik tedavi demesi ne kadar mantıklı” dedi.

Sibel, Menemen’e gönderilmeden bir hafta önce durumun kendilerine söylendiğini, ancak bunu kendilerinin de Sibel’in de kabul etmediğini hatırlatan Necip, şöyle devam etti: “Biz Sibel’in tam teşekküllü, ameliyatlarını gerçekleştirebilecek uzman hekimlerin olduğu bir hastaneye yatırılmasını isterken, onlar Sibel’i kendisinin dışında sadece bir tutsağın olduğu bir cezaevine sürgün ettiler. Sibel’in tedavisi ancak uzman hekimlerin olduğu bir hastanede yapılabilir. Sonuçta ağrı kesiciler ve ilaçlarla tedavi edilebilecek basit bir sağlık sorunu yaşamıyor. Bu yaptıkları tedavi değil, Sibel’e işkencedir.”

‘İnsansız bırakıyorlar, tecrit uyguluyorlar!’

Menemen R Tipi’ne tedavi amaçlı gönderildiğinin ifade edilmesine rağmen tedavi adına henüz hiçbir şeyin yapılmadığına dikkat çeken Necip, Sibel’in kendisine aktardıklarını da şu sözlerle anlattı: “Sibel’in orada sadece bir doktorun bulunduğunu onun da vizite çıkar gibi gelip sadece halini hatırını sorup gittiğini söyledi. Bağırsağına takılı olan sondanın çok dikkatle ve bilen biri tarafından çıkartılması gerekiyor. Fakat orada olan personel bu anlamda yetkin değilmiş ve nasıl yapacaklarını Sibel kendilerine söylüyormuş. Sibel’in geçirdiği ameliyatlardan kaynaklı hijyen koşullarından tutunda, beslenmesi, uyuduğu yatak her şey çok önemli. Yemeklerin kötü olduğunu, yemekleri yiyemediğini zorla yediğini söyledi. Yine yatağın çok rahatsız edici olduğunu, ağrılarını tetiklediğini aktardı. Kardeşimin protein ağırlıklı beslenmesi gerekiyor. Bu haliyle cezaevinde tutan bir irade sizce bu koşulları ne kadar sağlar.”

‘Bir insanın cezaevinde ölmesine razı gelmeyin’

Sibel, dışında cezaevinde olan o bir kişinin de yatağa bağlı yaşadığını dile getiren Necip, “Sibel, zaten kendi ihtiyaçlarını tek başına karşılamakta zorlanıyor. Bu kadarı yetmiyormuş gibi bir de insansız bırakıyorlar, tecrit uyguluyorlar. Yanında kimse insan yok ve sen sabahtan akşama kadar kendinle baş başa kalıyorsun. Sağlıklı insan bile bir cezaevinde yalnız olduğunu düşündüğünde psikolojisi bozulacakken, bir de Sibel’i düşünün” dedi.

“Sibel Çapraz’a Özgürlük” başlığıyla başlatılan imza kampanyasına da değinen Necip, “Ben bütün kamuoyuna, bütün duyarlı insanlara sesleniyorum: ses verin! Bir insanın cezaevinde ölmesine razı gelmeyin!” sözleriyle çağrıda bulundu.

(rt/sy)