İstanbullular: Bunca acı varken bayramı yaşayamıyoruz

10:07

Ruken Tuncel/JINHA

İSTANBUL - Savaş ve gözyaşı ortamında karşılanan bayramda kadınlar sesleniyor: "Bunca acı varken, bayram yaşamıyoruz. Yarınlarda huzur ve barış dolu bayramlar yaşamak istiyoruz."

Bugün bayram! Türkiye ve Kürdistan savaşın gölgesinde bir bayramı karşılıyor. Peki, insanların öldürüldüğü, doğanın yok edildiği, bombaların patladığı, silahların susmadığı bir ortamda, "İnsanlar ne kadar bayramı yaşıyor, bu bayram insanlar için ne ifade ediyor?" Bu soruya cevap almak için İstanbul'un kalbi Taksim'e çıktık. Soruyu yönelttiğimiz herkes sadece sözleriyle değil, aynı zamanda yüzündeki mutsuz ifadeyle de "bayram" yaşamadığını söylüyor. Bir yıla yakın süredir yaşanan, son zamanlarda ise; hız kazanan savaş hali insanların gelecek kaygılarını arttığı gibi, bayram sevinci yaşatmıyor. Hal böyle olunca dillerde ortak temenni, "Yarınlarda barış ve huzur dolu bayramlar görmek istiyoruz" oluyor.

Almanya'da yaşayan fakat Türkiye'ye sıklıkla gelen Nermin Tarhan, yaşanan patlamalardan kaynaklı hep bir korku içinde olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Aslında memleketimi çok seviyorum ama hep korkuyla dolaşıyoruz. Bu ruh haliyle insan bayram psikolojisine giremiyor. Eşim Alman buraya gelmek istemiyor. Fakat benim aile bireylerim burada yaşıyor. Korku yaşıyoruz ama onlar burada olduğu için korksam da onları daha sık görmek istiyorum."

'İnsanlar ölürken neyin bayramını yaşıyoruz!'

Kadınlardan Sevim Dalkılıç, çocuklarının geleceği için kaygı duyduğunu vurgulayarak, "Her gün insanlar ölürken, insan nasıl bayram heyecanı yaşayabilir. Kaygılıyız, korkuyla sokağa çıkıyoruz. Ülke bir savaşa doğru gidiyor. Başka ülkelerde gördüğümüz savaşı şimdi biz yaşıyoruz. Çocuklarımı nasıl bir gelecek bekliyor diye açıkçası kaygılıyım" dedi.

Bayramların kendisi için hiçbir zaman çok anlam ifade etmediğini dile getiren Öykü Arıca, Atatürk Havalimanı'nda yaşanan patlamada 45 insanın yaşamını kaybetmesinin hemen ardından insanların bayram havasına girmesini de anlamsız bulduğunu söyledi. Öykü, "Doğuda insanlar ölüyor, burada bombalar patlıyor. Biz neyin bayramını yaşıyoruz anlamış değilim" sözleriyle tepkisini dile getirdi.

'Çocuklar mutsuzken benim için bayram değil'

"Diyarbakır'da Güneydoğu'da insanlar öldürülüp, doğa katledilirken bayramdan söz etmek mümkün mü?" diye soran Güler Özyürek, şöyle konuştu: "Oralarda bayram yok, benim için de yok. Şimdi insanlar barıştan söz ediyor, ben onu da diyemiyorum. Bunca acı varken; barış nasıl olacak bilemiyorum. Barış bayramını kutlayacağımız günlerin umuduyla, diyorum. Ancak bunu temenni edebiliyorum."

Yaşanan patlamalarla insanlara gözdağı verilmek istendiğini belirten üniversite öğrencisi Eylül Beşli ise, bayramda sokağa çıkmayacağını her an bir yerde patlama olabileceği korkusunu taşıdığını söyledi. Eylül, geçmişte hissettiği gibi bir bayram hissiyatı barındırmadığına dikkat çekti.

Feyza Karaçoban da bayrama ilişkin duygularını şu sözlerle ifade etti: "İnsanlar ölürken, kendi evlerinde yaşayamazken, şehirlerinden göç ettirilirken, çocuklar mutsuzken, ben nasıl bayram yaşayabilirim? Elbette bayramı yaşamıyorum, yaşayamam. Yaşanan acıların bir an önce son bulmasını istiyorum ama istemekle ne acı ki olmuyor. Benim için bayram değil."

(rt/tm/mg)